Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Eylül '20

 
Kategori
Spor
 

Uyandı Denilen Fener Uyuttu

Yaşamının son yıllarında alınması için çok uğraşan ancak ömrü vefa etmeyen Atatürk'ün ölümünden 1 sene sonra vatan topraklarına katılan güzide şehrimizin futbol takımı Hatayspor, Süper Lig'in 63. sezonunda ligde yer almayı başaran 73. takım ünvanını elde etti. 90'lı yılların başlarında bu lige çıkmaya yaklaşan ancak amacına ulaşamayan Doğu Akdeniz ekibi, yıllarca 3 ve 4 numaralı liglerde mücadele ettikten sonra 2018'de yükseldiği TFF 1. Lig'de ilk yıl şampiyonluğu kılpayı kaptırmıştı. Ancak geçtiğimiz sezonu zirvede tamamlayarak 42 haftalık haliyle bir maraton koşusunu anımsatan en ilginç Süper Lig sezonunda yer alma hakkı elde eden Hatayspor, son şampiyon Başakşehir'i devirdikten sonra ligin doğal favorilerinden olan Fenerbahçe karşısında da puanı kaptı.
 
7 yıla uzanan şampiyonluk hasretini bitirmek adına transferde yoğun günler geçiren, "Uyuyan Dev Artık Uyandı" dedirten Fenerbahçe ise zor da olsa kazandığı Rize deplasmanının ardından konuk ettiği ligin tecrübesiz takımı karşısında fark bekleyen taraftarını hayal kırıklığına uğrattı. O kadar kötü bir ilk yarı izledik ki muhtemelen Pazartesi sendromunu atlatamayan çoğu futbolsever ekran başında uyuya kalmıştır. İlk yarının akılda kalan anları Hatayspor'dan Selim'in sol kanat bindirmesi sonrası Diouf'u topla buluşturması ve Gustavo'nun derinlemesine pasına hareketlenen Ferdi'nin auta giden vuruşuydu. Oyuna iyi başlasa da ilk 10 dakikanın ardından ortalıkta görünmeyen Thiam, tek santrfor olarak çok sırıtan Valencia, üretkenliği sıfıra yakın olan Ozan Tufan bu kötü Fenerbahçe'nin ortaya çıkmasının baş sorumlularıydı. Orta alanda Gustavo ve savunmada Lemos, cılız da olsa gelişmekte olan Hatayspor ataklarını önlemeyi bildi. Bordo-Beyazlı ekipte ise Pablo-Yusuf tandemi kaleci Münir ile uyumlu gözüktü ama karşılarında gününde olmayan bir takım olduğunu da göz önünde bulundurmak gerekir. Geçen hafta attığı golle kulüp tarihine geçen Selim topla iyi işler yaparken, Gökhan ve Diouf etkili olamadı.

İkinci yarıda oyuna peş peşe yeni transferlerini alan Sarı-Lacivertliler biraz kıpırdanmasına rağmen yine beklenen etkinliğe ulaşamadı. Sadece Mert Hakan Yandaş ilerisi için ümit verirken, Sosa da etkili serbest atışlarıyla bu sezonki duran top taktiğinde önemli rol üstlenebileceği sinyalleri verdi. Kullandığı 4 frikikten 1'i baraja takılırken diğer 3'ü tehlike yarattı Sosa'nın. Özellikle taç çizgisi kenarından kullandığı serbest atışlarda Lemos ve Gökhan Gönül'ü gollük pozisyona sokan yıldız oyuncu, bu haliyle bir döneme damgasını vuran Alex'i hatırlattı. Alex'in ortalarında önce Luciano, sonra Lugano yıllarca Fenerbahçe taraftarını sevince boğmuş ve takımın en etkili hücum silahı haline gelmişti bu plan. Alex sonrası ilk kez Sosa ile o taktiği işler hale getirebilecekleri izlenimi yarattılar. Tabi Alex'in oyun içi etkinliği, çılgın gol ve asist istatistiğine ulaşabilmesi pek olası gözükmüyor Sosa'nın ama yine de iyi bir transfer olduğu söylenebilir bu yoklukta.

Sahanın en kötülerinden olan Riberio bir de kırmızı kart görerek neredeyse takımını yakıyordu ancak 8 dakika on, duraklamalarla birlikte 14 dakika dokuz kişi oynayan rakibine yine de net bir üstünlük kuramayan bir takım vardı karşılarında. Her şeye karşın Gökhan Gönül'ün kafa vuruşu direkten dönmese ya da yine Gökhan'ın Mirkan'dan çaldığı topu müsait durumdaki Sinan Gümüş'e aktardığı atakta golü bulabilseler sahadan 3 puanla ayrılabilirdi Fenerbahçe. Galatasaray'dayken bu tarz son dakika golleriyle maçlar kazandıran Sinan, yine onlardan birine imza atabilirdi.

Fikstür çekildiği gün muhtemelen 0 yazdıkları iki haftadan tam 4 puan çıkaran Hatayspor, gelecek haftadan itibaren karşılacağı daha dişine göre takımlardan da beklediği puanları alabilirse ligde kalmak olarak belirlediği ilk yıl planına uygun hareket edebilir. Gol bile yemedikleri 2 büyük maçta savunmada diri görünmelerine rağmen hücum konusunda zayıf kaldılar. Bu yönlerini de geliştirebilirlerse ligin can yakan takımlarından biri olacaktır hiç kuşkusuz. Derbinin atmosferi her zaman farklı olmuştur ve bu farklılığı yaratan genelde Sarı Kanaryalar'dır ama bu oyunla şu ana kadar işleri yolunda götüren Galatasaray'dan haftaya oynanacak maçta puan almaları zor görünüyor. Olası bir yenilgi, daha 3. haftada 5 puan fark anlamına gelir ki şampiyonluk harici bir şeye tahammülü olmayan bir takım için sıkıntılı bir durum yaratabilir. Büyük olasılıkla 2 haftadır kulübede bekleyen Mert Hakan ve Sosa'dan en az biri ilk 11 çıkacaktır Türk Telekom Stadı'nda. Arayışların sürdüğü santrfor transferi de yetiştirilirse en azından ikinci yarı oyuna alınabilir. Zira Muric'in yeri eldeki hücumcularla dolmaz gibi gözüküyor. Gelecek hafta hepimiz adına ilginç bir şey olacak ve her zaman kapalı gişe oynanan derbi ilk kez seyircisiz oynanacak. Kabullenmesi zor olsa da yavaş yavaş alıştık diyebiliriz duruma. Bakalım uzun zamandır seyircili ve yüksek atmosferde oynansa bile tat alamadığımız bu derbiden keyif alabilecek miyiz?

https://jeneriklikpaslar.blogspot.com/

 

 
Toplam blog
: 24
: 69
Kayıt tarihi
: 07.09.20
 
 

Başta futbol olmak üzere çeşitli spor karşılaşmalarını takip eden, müziği, sinemayı, tiyatroyu, s..