Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Eylül '08

 
Kategori
Siyaset
 

Uygulanmayan ve uygulanamayan kanunlar

Kanun; toplumun rasyonel yönetimi için oluşturulan, yaptırım gücü olan kurallardan oluşan metinlerdir. Ancak kanunların ne kadar süreyle uygulamada olacağı veya ne kadar süre sonra yenilenmesi konusunun açık olmaması, düzenleyiciliği kadar, karıştırıcılığını da ortaya çıkarmaktadır. En geri kalmışından en ileri toplumuna kadar, toplumların yönetim şekline göre, yasama veya otorite, kanunu çıkartmakta, ancak bunların değiştirilme şartları konusunda bir dayanak olmadığından, bir dönem çok gerekli olan bir kanun sürecini tamamladıktan sonra problem haline gelmektedir. Bu nedenle kanunlara da kullanım süresi konulmalıdır ki; belirli periyotlarda zorunlu olarak düzenlemeden geçirilsin veya uygulamadan kaldırılsın. 

Devlet yönetiminde (yasama, yürütme ve yargıda) sosyal antropolog, sosyolog, psikolog ve pedagogların bulunmaması, kanunların (toplumsal yapıya ilişkin analiz ve değerlendirmeler yapılmadan) eksik hazırlanmasına ve yanlış uygulanmasına, gerekli kanunların çıkarılmamasına veya gereken düzenlemelerin yapılmamasına neden olmaktadır. Bu durum vatandaşları suçlu veya potansiyel suçlu durumuna sokmaktadır. 

Bence ideal toplum, suç işlenmeyen toplumdur. Suç işlemeyen toplum için 3 önemli faktör vardır. 

Birincisi; toplumu objektif tanımlayacak ve tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir yönetim şeklidir. 

İkincisi; yeterli niteliğe sahip yönetim grubunun olmasıdır. 

Üçüncüsü de; yürürlükte olan ve yeni çıkarılacak kanunların uygulanabilirliğini sorgulayan bir otorite kurulun olmasıdır. Suç işleyen bireylerden çok, yönetenler suçludur, çünkü suç işlenen toplum, eksik veya yanlış yönetilen toplumdur. 

Uygulamadaki kanun yanlıştır, ancak yenisi çıkarılana kadar kullanılmak zorundadır düşüncesi, hastanın derdine çare olacak ilaç bulunana kadar yanlış bir ilaç verilmesini kabul etmek gibidir. İlaç ya doğrudur ya da kullanılmaz. Uygulamadaki yasa doğru değilse yasasızlık daha doğrudur, yasasızlık yeni yasanın çıkarılmasını zorunlu kılar, yanlış olsa da yasanın varlığı, yeni yasanın çıkmasını engelleyebilir, geciktirebilir. 

Devlette süreklilik esastır, ancak parlâmento ve hükümetlerde süreklilik mümkün değildir. Her hükümet farklı siyasal tercihleri temsil edebildiklerinden bu konuda eş düzey duyarlılık göstermeyebilirler, bu nedenle bir devleti oluşturan her kesimin bulunacağı objektif bir kurumun “Toplumsal Problemleri Belirleme ve Çözüm Önerileri Üretme Kurulu” başlığında oluşturulması ile uygulanamayan kanunları ayıklayıp, gerekli düzenlemeleri belirleyip, çözüm önerileri üreterek suçsuz bir topluma yönelme sağlanabilir. 

KADRİ KANPAK 

 
Toplam blog
: 617
: 1221
Kayıt tarihi
: 03.12.07
 
 

Her kesimi anlama ve kabullenme bilincimle; her kişinin asgari yaşam şartlarına sahip olabildiği,..