Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Temmuz '08

 
Kategori
Öykü
 

Uykusuzluğu şehrin ve kırılan kalem

Uykusuzluğu şehrin ve kırılan kalem
 

Gece, şehir ve uykusuzluk...


Kalemi kırılmıştı sanki. Artık yazamıyordu. Nedenler yaratmaya başladı beyninde. İlhamsızlığına bir neden yaratamadı ama. Yarattığı bütün nedenler bahaneden öte geçmiyordu. İlhamsızlık için bir bahanesi yoktu. Duraksadı düşüncesinde. Gülümsedi ardın sıra. – İlhamın bahanesi olmadı ki, ilhamsızlığın olsun.

Uzandığı kanepeden doğruldu. Saat hayli geç olmuş, gece yarısını geçtiğinin farkına bile varmamıştı. Uyumak için mi uzanmıştı, dinlenmek için mi hatırlayamadı. Ne gözlerinde, ne bedeninde ne de zihninde uykudan izler yoktu. Böyle bir durumda yeniden uzanıp uyumaya çalışması depresif bir sonuçtan başka bir şey doğurmazdı. Oturduğu koltuktan kalktı. Penceresinden biraz geceyi, yıldızları seyretmesi, şehrin havasını teneffüs etmesi iyi gelirdi. Pencereye vardığında şehrinde uykusunun kaçtığını anladı. Şehir uykusuzdu. Şehrin bu haline hiç tahammül edemezdi. Uykusuzluğun bir insanda tezahürü o kadar kötü değildi. Ama bir şehirde tezahürü felaketti. Bunu biliyordu. Şehirler uykusuz gecelerinde işletirdi cinayetleri, öldürürdü insanları ve intiharını isterdi bütün kâinatın. Şehrin uykusuzluğunu seyretmeye daha fazla dayanamadı. Veda bile etmeden uzaklaştı geceden.

Kaleminin kırıklığı, hayatının kırıklıklarına ne çok benziyordu. İkisi de haber vermeden geliyor. Dokunuyor bütün geçmişine, hayatına ve acıtıp kanatıyor bütün yanlarını. Sonra… Sonra uykusuz onlarca gece, depresif yalnızlıklar, karanlık hüzünler… Hiç bir kırık toplamıyor kendini. Toplatmıyor da. Bütün zamana sirayet ediyor.

Biriktirdiği bütün kırıklarıyla oturuyor masanın başına. Önünde haftalardır duran saman kâğıtlar, mürekkebi tükenmeye yüz tutmuş siyah kalem ve son yudumu kalmış çay bardağı... Kaleminin kırıldığı andan itibaren hiçbir şeye dokunmamıştı. Yatağı hariç. Yazılarına başlıksız başlardı hep. O da bilmezdi neyi yazacağını. Daha yazarken sonucunu merak ederdi. Yazdıkları tamamlandığında atardı başlığını. Bir başlıksız yazıya daha başladı. Kırılan kaleminin yeniden yeşerdiğini, hayat bulduğunu hissederek… Bahanesiz…

 
Toplam blog
: 143
: 379
Kayıt tarihi
: 14.02.08
 
 

1983 Aksaray doğumluyum. İlk ve orta öğrenimimi Aksaray'da tamamladım. Lisan eğitimimi Fırat Ünivers..