- Kategori
- Futbol
Uyutan maçı Galatasaray kazandı (4 gol var, futbol yok!...)
Kazanmak için, "iyi oynanır, mücadele edilir" diye bir kural olmadığını dün gece gördük. Kazanan Galatasaray oldu. İstanbul Büyükşehir Belediyespor da kazansaydı, ortada futbolun olduğu yine söylenemezdi.
Ortada “savunma zaafları” vardı.
Galatasaray'ın 3-1 kazanması, maçı izlemeyenleri aldatabilir.
Uyutan futboldan 4 gol çıkması, gol seyretme açısından önemli gözükse de, maçta futbol zevki yoktu. Fatih Terim’in yakındığı “basit goller” yeme, dün gece de vardı. Galatasaray’ın yediği, Turgay’ın o kadar adamın arasından attığı gole ne demeli?
Galatasaray’ın gollerinden üçüncüsünü Zayette kendi kalesine attı.
Ya öte goller?
Onlarda da Belediye savunmasının “zaaf”ı vardı.
Böylece Galatasaray, “gol”le ilgili "çok atma", "çok yeme" unvanlarını korudu.
******
“Büyükler”de gördüğümüz, inişli çıkışlı gidiş, daha oturmamış olma, bu maçta da görüldü.
Ayrıca görüldü ki, Cluj maçında dillere dolanan, her fırsatta “Kaçan balık büyük olur” misalini anımsatılan “zemin bozuk”luğu bir bahane.
Ne deniyordu?
İyi pas yapan futbolcuların böyle zeminde oynanması zor. Ama bu arada unutulan, rakibin de aynı zeminde oynadığı...
Galatasaray’ın gerekçesi/ bahanesi “zemin" değil miydi?
(Öteki “Büyükler”in de kendilerine göre gerekçesi/ bahanesi var. Bakalım bugün Fenerbahçe’de “sakatlar” olduğundan, yarın Beşiktaş’ta “gençlerin, verilen fırsatı değerlendirmediği”nden söz edilir mi?)
Zemin, futbol oynamaya uygundu; ama dedik ya, ortada futbol yoktu. Galatasaray, korner kazanmadan maçı bitirecekti neredeyse. Neyse ki bir korner oldu da...
*****
Belediye, golü yiyene kadar Galatasaray kalesine gelme denemeleri yaptı. Bu denemelerden “gol kokusu” geliyordu. Ama gol atacak bir beceri sezilmiyordu. Asıl sezilen, Hüseyin Göcek'in sezemediği, daha maçın başında Dany'nin Webo’ya faul yapması, kırmızı karttan kurtulmasıydı.
Galatasaray durgundu; Belediye’nin oynaması için top, onlara bırakılıyordu sanki. Neyse ki, Belediye kalesine ilk gelişte diyelim, Burak'ın çabası ve bencillikten uzak girişimiyle Umut, Galatasaray’ı hemen rahatlattı, umutlandırdı.
Durgunluk, Galatasaray'ın orta alanında da vardı. Ortalarda gözükmeyen, eskileri aratan bir Selçuk vardı. O Selçuk, bir kez öne çıktı, verdiği pasın golle sonuçlanmasını kaleci engellemeye çalışınca, pozisyonu izledi, golü attı.
Maçı izleyenleri bilmem ya, 4 gole karşın, maç uyutmaya bire birdi.
Galatasaray’ın kolay kaçırdıkları göz önünde tutulursa, fark, daha farklı olurdu.
Galatasaray’daki durgunluk, acaba Cluj maçıyla ilgili miydi?
Bir maç, bir sonraki için ölçüt olmaz, biliyoruz. Ama Galatasaray’ın Cluj karşısında işinin zor olduğu söylenebilir.
Neye göre mi?
Spor Toto Süper Lig’deki havasına göre...
Galatasaray, bu futbolu Mersin İdmanyurdu karşısında oynarsa, işi o zaman zor olur.
Amaç kazanmak olduğuna göre, futbol uyutsa da, Galatasaray amacına ulaşmıştır.
http://www.facebook.com/turgutcelik
https://twitter.com/#!/turgutcelik