Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ağustos '18

 
Kategori
Öykü
 

Uzak Bir Galaksi Öyküleri / İmparator- 1.Bölüm

Uzak Bir Galaksi Öyküleri /  İmparator- 1.Bölüm
 

Başta Star Wars (Yıldız Savaşları) olmak üzere uzak galaksilerde geçen öyküleri anlatan filimler, diziler ve kitaplar Batı Dünyasında çok yaygındır. Biz de ise henüz ülkemizin devasa sorunlarıyla baş etmeye çalışırken bırakın başka galaksileri, bir adım ötemizdeki uzayla bile ilgilenecek halde değiliz. Bunun tabii bir sonucu olarak da zaten son derece cılız olan Türk Bilim Kurgusu'nun uzak galaksilerle pek işi olmaz.

Biz bu makus talihi kıralım dedik ve içinde ülkemiz için de dersler çıkarılabilecek bir öykümüzü paylaştık. Umarım Türk Bilim Kugusu deyince dudak büken okuyuculara denk gelmeyiz.

*  *  *  *  *

İnvair atmosferine girdiklerinde Senator Vedlor’un yüzünde garip bir gülümseme belirdi. Buraya ilk ziyareti değildi ama böylesine muhteşem bir gemiyle ilk defa geliyordu.  Yola çıktığı liman yani kendi gezegeni Erran, galaksi federasyonun en önemsiz köşelerinden biriydi. Ekonomisi daha çok tarıma dayandığı ve ileri teknolojiler pek gelişmediği için federasyon meclisinde çok fazla kaale alınmazlardı. Yıllardan beridir imparatorla bizzat görüşmek istemelerine rağmen randevu alamamışlar, son çare olarak federasyon üyeliğini askıya alma tehdidi savurunca talepleri kabul edilmişti. Ancak bu masumane davranış bile meclisi kızdırmış, gözdağı vermek için tam üç yıldızlararası saldırı kruvazöründen oluşan bir filoyu Erran yörüngesine kadar göndermişlerdi. Üstelik filo komutanı amiral, gezegene iniş izni almaya bile gerek görmeden başkent Vira’ya inmiş, ayağının tozuyla başkanlık sarayına giderek Vedlor’un karşısına oturmuştu. Bu kabalığı meclis nezdinde protesto ettiklerinde bir cevap bile alamamışlardı. Doğrusu bu şartlar altında imparatorun randevu vermesi büyük bir lütuf olurdu.

Tüm bu aşağılanmalar Erranlıları öylesine kamçılamıştı ki müthiş bir teknoloji geliştirme seferberliğine girişmişler, galaksinin her köşesinde ne kadar bilim adamı ve teknoloji üstadı varsa gizlice gezegene davet etmişlerdi. Federasyonun gözlerinden saklamak için yer altında yapılan çalışmalarla kısa zamanda çok büyük bir mesafe alınmış, her türlü savunma silahı geliştirmenin yanında, yıldızlararası uçuş yapabilecek yolcu ve savaş gemileri inşa edilmişti. Üstelik bunu federasyonun temsilcilerinin gözünden ustalıkla saklamayı başarmışlardı. İşte Vedlor’un federasyon başkenti Arnam’a geldiği gemi bu yeni geliştirilen uzay araçlarından biriydi.

Vedlor’un federasyon tarafından verilen o eski gemilerden biriyle değilde, böylesine gelişmiş bir araçla İnvair’e gelmesi özelikle federasyon savunma konseyini çok şaşırtmıştı.Kolonilere gemi satışı çok sıkı bir kontrol altındayken Erranlılar bu gemiyi kimlerden satın almış olabilirdi? Büyük uzay limanına iniş izni verdiklerinde ilk yapacakları şey bu işin sırrını öğrenmek olacaktı.

spacecities ile ilgili görsel sonucu 

Koca bir Galaksi Federasyonu başkenti olarak Arnam gerçekten muhteşem bir şehirdi. Gemi şehir üzerinde süzülüp, savaş jetleri eşliğinde iniş yapacağı yere giderken herkes merakla dışarıya bakıyordu.Bulutları delecek kadar yüksek binalar, ne olduğunu bilemedikleri garip şekilli bina ve tesisler ve tüm bunların arasından akıp giden görülmemiş bir hava trafiği..Aslında başkente gelen gemiler Arnam’a oldukça uzakta bulunan uzay limanına indirilir ve yolcuları yer altında işleyen hızlı metrolarla şehre gelirdi. Ancak Vedlor’un ki gibi  üst protokole mensup gemiler başkanlık sarayının hemen yanında bulunan protokol limanına indirilirdi.

Nitekim protokol limanına iniş yaptıklarında kendilerini saray görevlileri  karşıladı. Bu arada gemiye kilitlenen meraklı bakışlar içerisini de görmek isteyince  mürettebattan silahlı iki subay karşılarına dikildi. Başka bir gemi olsa silahlı mürettebatı göz altına alma yetkileri vardı ama protokol yetkili bu araca yaklaşamazlardı.Çaresiz özür dileyip uzaktan bakmakla yetindiler. Ancak yine de rahat durmayıp, uzaktan algılama sistemleri kullacakları gün gibi ortadaydı.

İmparatorluk konukevinde umduklarından çok daha iyi karşılanmışlardı. Androit oldukları su götürmez  hizmetkarlar yerlere kadar eğilerek onları kalacakları odalara buyur etmişlerdi. Gayet zevkli döşenen odalar bilmem kaç yüz metre yukarıda inşa edilmiş çok güzel bir parka bakıyordu. Vedlor’a ise kral dairelerinden biri tahsis edilmişti. Ne de olsa o bir senatördü. Ancak burası dahil hemen her yerde göz altında gibiydiler. Kimbilir kaldıkları odalarda gömülü halde yerleştirilmiş kaç gözetleme sistemleri vardı? Bu nedenle gizli konuları konuşarak değil yazıyla mesajlaşarak hallediyorlardı.

Vedlor daha çok imparatorla görüşmek için gelmişti ama birkaç gün sonra yapılacak senato toplantısına da iştirak edecekti. Senato yeni seçilen imparatoru yemin ettirecek ve ardından da taç giydirecekti. İşin garibi yeni imparatorun kim olduğunu çok az kimse biliyordu.Gerçi senatörlerden biriydi ama hangisi? Bu şimdilik meçhuldu.Vedlor bu bakımdan biraz daha şanslıydı.Toplantıdan önce onu görebilecek ve hüsnü cemalini seyredebilecekti.

Gece olunca  akşam yemeğinden sonra dairesine çekilen Vedlor, geniş balkona oturdu ve başkentin şahane gece manzarasını seyre daldı. İnvair gezegeninin gecelerini dayanılmaz güzel yapan iki ay da doğmuş ve parlak turuncu ışıklarıyla şehri bir ışık cennetine çevirmişlerdi.Bu ışık cümbüşünün arasında gökyüzündeki ışıl ışıl araç trafiği ve süper yüksek binaların yıldız yıldız ışıkları Arnam’ı bir masal beldesine çevirmişti.

(Devamı var)

 

 
Toplam blog
: 343
: 446
Kayıt tarihi
: 19.02.11
 
 

Marmara Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi mezunuyum. Teknoloji Yönetimi dalında mast..