Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Nisan '07

 
Kategori
Yolculuk
 

Uzakdoğunun sıcak ülkesi

Tarihsel bağlarimiz ve geçmişte yasanan ilişkiler nedeniyle Güney Kore halkının Türk milletine ve Türkiye'ye bakiş açısı gercekten görülmeye ve öğrenilmeye deger. 17 Martta Güney Koreye yapmış olduğum gezi ve sırasında yaşananlar benim açımdan kendimi geliştirmeye ve bu ülkeyi daha iyi anlamama yardımcı olmaya yetti. Beni ve değerli dostum Atsushi yi hava limanında karşılayan rehberle japonca konusarak anlaşma imkani buluyoruz. İlk olarak selamlasma ve yolculuk nasıl geçti muhabbetlerinin ardından beklenen ilk soru karşıma çıkıyor ve rehberimiz bana nereli oldugumu soruyor. Türk olduğumu belirtmemin ardından konusmamiz dahada bir sıcak hale bürünüyor. Tarihsel bağlarimizi sadece Kore savaşı sırasında aramamamiz gerektiğini rehberimizin bana vermis olduğu örneklerle daha iyi anlayabiliyorum. Ancak ne yazıkki tarihe merakli olmama rağmen rehberimizin anlattıklarına yabancı kalmam beni birazda derin düşüncelere sevk ediyor.

Otele kadar bize refakat eden rehberimizden sonra arkadasimin ve benim ilk işim kendimizi Seul sokaklarina atmak oluyor. Ucagimizin gece ucusu olmasi ve yarım saat rotar yapmasi bize biraz zaman kaybettiriyor ama enerjimizden alip goturdugu hic bir sey yok.

Gece saat 11.30 civarinda Korenin ünlü alışveriş merkezi Myeongdong a dogru yol aliyoruz. Tam olarak Myeongdongu Seul belediye binasina baglayan alt gecitten gecerken gorduklerim bende bir sok etkisi yaratiyor ama bu soku kisa surede atlatiyorum. Sebebi ise bu alt geciti kendine ev edinmis insanlar. Herbiri bir uyku tulumu yada bir karton kutu uzerinde yatan yaslari 30 ile 70 arasi degisen inanlarin ortaya koydugu bu tablo bize modern ve gelismis ulkelerinde durumlarinin pek icacici olmadigini gostermeye yetiyorda artiyor bile.Gecenin karanliginda aydinlik Kore sokaklarinda Myeondong a dogru ilerken gorduklerim beni sasirtmaya devam ediyor. Seulun tam merkezi olan Myeondangtaki cop yiginlari ve koku kentin imajini cizmeye yetiyor. Aslinda 24 saat canli olan Myeongdong havanin soguk olmasi nedeniyle sessiz ve sakin. bir kac yabanci ve bir kac koreli esnaftan baska sokaklarda sesizlik ve koku hakim . Bizde yolculugun verdigi yorgunluk ve ilk olarak karsilastiklarimizn hayal kirikligi ile otelimize geri donuyoruz .Sabahin ilk isiklariyla beraber ambulans ve polis sirenleriyle gozumuzu aciyoruz.

Disariya dogru merakli gozlerle bakarken bugunun Uluslarasi Seul maratonu oldugunu hatirliyoruz. Hemen ustumuzu degistirip disariya cikiyoruz. Maratonun baslangic noktasi otelimizin hemen 50 metre ilerisi. yasli , genc yuzlerce insan tam bir panayir havasi. Startla baslayan kosudan cektigim fotolar beni mutlu ediyor ve hemen bir sonraki duragimiz Chonan sehrine dogru yola cikmak uzere Seul istasyonuna gidiyoruz.

Chonan Seula sadece 80 km ve Korenin buyuk kentleri arasinda yer aliyor .. Nufusu bir milyonu asmis ve sanayi olarak hizla gelismekte.Chonana gitme amacimiz ise Kore icin onemli bir yere sahip olan bagimsizlik muzesini gezmek. Tarihsel acidan bagimsizlik muzesi ve icindeki gosterimleri tartismak sanirim tarihe karsi islenmis bir suc olur bu nedenle detaylariyla bu muzeyi anlatmak istemiyorum.

Ancak objektif tarihcilerin karar vermesi gereken konularda devletlerin siyaset yapmasi ulkeler ve yetisecek yeni nesilleri nasil sarsacagini ve kapanmaz dusmanliklara yol acacagini bu muzede rahatca gozlemleyebiliyorum.

Seul ile Chonan arasindaki yolculugumuzu hizli ternle yapiyoruz. 300 km hiza erisebilen bu trenler cok rahat ve konforlu.

Chonan donusumuzde Techno mart adli elektronik markete gitmek istiyoruz . Donus saatimiz yaklasik 15.00 olarak tahmin ediyoruz ancak Chonanda yemek molasi verince dogal olarak bir saat gecikmeyle 16.00 sularinda Techno Martha ulasabiliyoruz . Donusumuz ise express servis veren otobusle oluyor . Son derece konforlu olan bu otobuslerin koltuklari genis ve rahat. Techno Marth a ulasmamizla birlikta alisveri merkezinin civarindaki kalabalik dikkatimizi cekiyor ve hemen alisveris merkezine daliyoruz. Yaklasik olarak 9 kat tasarlanmis bu alisveris merkezinde elektronik esyanin yanisira giyim ve yiyecek bolumleride yer aliyor. giyim ve yiyecek reyonlarina bir goz attiktan sonra hemen elektronik reyonlarini gezmeye koyuluyoruz ancak giyim ve yiyecek reyonlarindaki canlilik ne yazikki elektronik reyonlarinda yok.

Ayrica bu reyonlardaki saticilarin hal ve tavirlarida son derece itici. Ornegin agzindaki sakizi ile musteri karsisinda duran bir satici bizi sasirtiyor. Kisa bir turun ardindan sonra Techno Martha elveda etmek uzere yiyecek reyonuna iniyor ve bir dondurma molasindan sonra yolumuza devam ediyoruz.

Sonraki duragimiz Swon ....

Swona ait anlatilmaya deger bir cok sey var . Ilerki tarihlerde Swonla devam edecegim

Simdilik benden bu kadar.

Swonda bulusmak dilegiyle...

 
Toplam blog
: 3
: 478
Kayıt tarihi
: 01.04.07
 
 

Yaradanı sevrim yaradandan ötürü... Sevgide serbesiyet saygıda mecburiyet vardır...