Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Aralık '20

 
Kategori
Eğitim
 

Uzaktan Eğitim ve Ebeveynler

Okulların yüz yüze eğitime ara verip uzaktan eğitime dönmesiyle beraber her ev yeniden bir okula dönüştü. Bu süreç çocukların sosyal ve akademik gelişimini oldukça etkilese de, anne babalar da süreçle ilgili bir o kadar kaygı duymakta.

Oldukça haklı bir kaygı sürecinden bahsediyorum. Arkadaşlarıyla ve öğretmenleriyle bir arada olamayan, oyunlar oynayıp yaşının gerekliliğini yaşayamayan çocuklar evde anne babalarıyla zaman zaman çatışmalar yaşayabiliyor. Özellikle online derslere girme, dersi takip etme, ödevleri yapma, kitap okuma gibi sorumlulukları yerine getirme konusunda aileler çocuklarıyla anlaşmakta zorlanabiliyor.

Takdir edersiniz ki kolay bir süreç değil ve her yerde benzer manzaralarla karşılaşmak oldukça muhtemel. Günün büyük çoğunluğunu okulda geçirmeye alışmış çocuklar için hareketlerinin sınırlı olduğu bir döneme girmek, günün her saati evde olmak oldukça zorken, çocukların bu sürecine eşlik etmek de ebeveynler için bir o kadar zor.

ÇOCUĞUMUZLA NASIL İLETİŞİM KURMALIYIZ?

Öncelikle arkadaşlarından ve öğretmenlerinden ayrı kaldığı günlerin çocuklarımızı psikolojik olarak etkilediğini unutmamak ve ona yaklaşırken sakin, yapıcı bir dil kullanmak çok önemli. Sonuçta çocuklar rutinleri sever ve onların tüm rutinleri aniden değişti. Dünyaya bir yetişkinin penceresinden bakmalarını beklemek onların çocuk ruhuna haksızlık etmek olacaktır. Onu anladığımızı ve yanında olduğumuzu hissettirmek, onunla sohbet edebiliyor olmak çocuğunuzun size güvenmesini ve kendini daha rahat ifade etmesini sağlar. İlk yapmamız gereken ona destek olduğumuzu göstermek olmalıdır.

RUTİNLERİN ÖNEMİ

"Çocuklar rutini sever." felsefesinden devam edecek olursak yeni rutinler belirleyerek çocukların sürece alışmasını kolaylaştırmak gerekir. Çocukları özgür bırakmanın onların özgüvenini yükselttiği inanışı yaygın fakat eksik bir inanıştır. Çocuklar, sınırlara ihtiyaç duyarlar. Çocuklar, bir yetişkin kadar güçlü bir karar verme mekanizmasına sahip olmadığından sınırlar ve kurallar olmadığında nasıl davranması gerektiğini bilemezler ve bu onları hata yapmaya sürükler. O yüzden rutinler belirlemeli ve belli kurallar koymalısınız. Kuralları birlikte belirlemek iletişimi güçlendirecek ve dikte ettiğiniz izlenimini ortadan kaldıracaktır. Ders saati, akşam yemeği saati, ödev yapma saati, oyun oynama saati, kitap okuma saati gibi rutinler önceden ve ortak bir kararla belirlenmelidir.

UZAKTAN EĞİTİMİ CİDDİYE ALDIĞIMIZI GÖSTERMEK

Yaptıklarımız her zaman söylediklerimizden daha etkilidir. Çocuklar uzaktan eğitim sürecini ailesiyle eşit oranda ciddiye alacaktır. Anne babalar eğitim öğretimin devam ettiğini, uzaktan eğitimin okulda olmaktan bir farkı olmadığını çocuklara ne kadar hissettirirse çocuklar da uzaktan eğitimi ve online dersleri o kadar önemser. Bunu "Dersinin başına geç.", "Ödevini yap.", "Dersi iyi dinle." gibi sözlerle değil, davranışlarla göstermek gerekir. Örneğin (mümkünse) ona online derslere katılabileceği ayrı bir oda vermek, ders esnasında o odaya hiç girmemek, ödev yaparken izin isteyerek girmek, ders dışı tüm materyalleri masasından kaldırmak, o dersteyken evde ses yapmamak gibi davranışlar süreci önemsediğimizi çatışma yaşamadan hissettirmenizi sağlayacaktır.

ROL MODEL OLMAK

Anne ve babaların tüm alışkanlıkları, çocukların alışkanlıklarını da belirler. Uzaktan eğitim süreciyle beraber çocukların ekran başında geçirdiği sürenin olağanüstü şekilde arttığı göz önünde bulundurulacak olursa, ders dışındaki saatlerde anne ve babaların ekran alışkanlıkları konusunda fedakarlık yapması gerekebilir. Tablet, telefon ve televizyon başında geçirilen süreyi en aza indirgeyerek çocukların daha fazla ekrana maruz kalmamasına yardımcı olmak gerekir. 

"KALİTELİ ZAMAN" KLİŞESİ

Klişe ama doğru. Çocuklarımızla bol bol vakit geçirme imkanımız olan bu günlerde ders dışında kalan zamanları nasıl değerlendirdiğimiz oldukça önemlidir. Öncelikle anne ve babaların birinci hedefi çocukları ders dışında kalan zamanlarda ekrandan uzak tutmak olmalıdır. Bunu çatışma yaşamadan gerçekleştirmenin en doğru yolu çocukları sevdiği aktivitelere yönlendirmek olacaktır. Tüm gün hareketsiz kalan çocuklar uzun ders aralarında ve diğer zamanlarda doğa yürüyüşlerine, sosyal mesafeli sporlara, bisiklete binmeye, minik gösteriler hazırlamaya yönlendirilebilir. Zihnin öğrenmeye yeniden hazır hale gelmesi için televizyon izlemek, bilgisayar oynamak gibi aktivitelerden kaçınmak gerekir.

UZAKTAN EĞİTİM, YAKINDAN TAKİP!

Bu süreçte çocuğunuzun öğretmenleriyle sık sık iletişim halinde olmanız gerçekçi sonuçlarla hareket etmenizi sağlayacaktır. Bu sayede çocuğunuzun eksiklerini tespit edebilir ve onu doğru yönlendirebilirsiniz. Bunu yaparken sakinliği korumak çok önemlidir. Çocuğunuz kendini baskı altında hissederse yalan söyleme veya bazı şeyleri gizleme eğilimi gösterebilir. Bu nedenle hatalarıyla ilgili konuşmalı ve onu motive etmeniz daha doğru olacaktır.

 

En kısa zamanda sağlıklı günlere ve okullarımıza kavuşmak dileğiyle...

 
Toplam blog
: 10
: 168
Kayıt tarihi
: 03.12.20
 
 

Biraz öğretmen, Biraz çocuk, Biraz masal kahramanı... ..