Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Mart '12

 
Kategori
Deneme
 

Uzaylılar ve İslam

Uzaylılar ve İslam
 

UZAYLILAR VAR MI, YOK MU?

Uzaylıların varlığı veya yokluğu uzun  yıllardır gerek bilim çevrelerince tartışılmış, gerekse bilim kurgu filmlerine para kazandırmış derin ve karmaşık bir mevzudur. Ancak bu konuya islami ve felsefi bakış açısının birleşimiyle yaklaşan çok kişinin olduğunu zannetmiyorum.

Şimdi konuyu önce bilim adamlarının gözünden görmeye çalışalım. Bilim adamları evrenin inanılmaz büyüklükte bir yer olduğunu, bu kadar büyük bir evrende yaşayan tek canlının insanoğlu olmasının biraz mantıksız olduğu düşüncesinden yola çıkıyorlar.

Dünyanın kapladığı hacmin milyarlarca katı büyüklükteki bir evrende yaşayan tek canlılar bizlersek geri kalan evrene gerek yoktu şeklinde yapılandırılan ve aslında haksız da sayılmayacak bu görüş nedeniyle NASA her yıl milyonlarca doları uzay araştırmalarına, bunun bir kısmını da uzaylılarla temas kurmaya ayırıyor.

Peki milyonlarca dolarınız yoksa ve evinizden hiç çıkmadan uzaylıların varlığı veya yokluğuyla ilgili bir fikir sahibi olmak istiyorsanız ne yaparsınız? Tabi ki benim yaptığımı; felsefe... P ise Q şeklinde kurgulanan mantık çerçevesi lise yıllarında hepimiz gördük, çoğumuz nefret ettik. Uygulamasını yapmak ise anca yıllar sonra şimdi mümkün oldu. O zamanlar p ve q simgelerinden başka bir anlam ifade etmeyen bu kavramlar, üniversiteye yerleşme gerilimini geride bıraktıktan ve yaşam savaşında birkaç zafer elde ettikten sonra daha kullanışlı görünmeye başlıyor insana

Neyse uzatmayalım gelelim islami bakış açısıyla uzaylıların varlığının nasıl yorumlanacağına. Öncelikle islamın evrensel bir din oluşu gerçeğinden yola çıkalım. Elhamdülillah hepimiz müslümanız ve bizim inancımızda İslamın evrensel olduğu belirtilir. Peygamberimiz Hz.Muhammed (S.A.V) de alemlere rahmet olarak indirilmiş peygamberdir.

Aktarılan kimi hadislerde Hz.Muhammed (S.A.V) nin cinlere de İslamı tebliğ ettiği ifade edilmektedir. Yani Hz.Muhammed, insanların haricinde diğer alemlere de peygamberlik etmiştir.

O halde eğer dünya dışı canlılar varsa ve bu canlılar insan gibi düşünebilen canlılarsa bu canlılara da mutlaka Allah'ın varlığı tebliğ edilmiş olmalı, dahası bu canlılar da Hz. Muhammed'i peygamber olarak benimsemiş olmalı. Kuran-Kerim'in ise uzayın derinliklerindeki bir gezegende kabul görmüş olmasını bekleyemeyiz, zira Kuran'da bizim dünyamızı kapsayan örnekler doğrudan insanları ilgilendirecek şekilde ifade edilmiştir.

Örneğin Kuran'da İsrailoğulları ile ilgili pek çok ayet vardır ve gezegenin öte yanındaki bir uzaylının İsrailoğullarıyla ilgili kendisine verilen bir örneği anlaması mümkün değildir. Peki paralel evren dedikleri kavramda gerçeklik payı varsa ne olacak? O halde paralel bir kutsal kitap pekala mümkün olabilir. Önemli olan Allah'ın varlığının tebliğ edilmesiyse farklı gezegenler için farklı kitaplar olması da doğaldır.

Bu ve benzeri mantık yürütmeler biraz mizah dergilerinden fırlamış gibi duruyorlar ancak bir yanda bilimsel görüş, öte yanda islamın dini bakış açısı varken, ortaya çıkan sentez için de bir şekilde uzlaştırıcı mantık kullanmak gerekiyor.

Şimdi konuyu toparlayıp sonuca vardırmaya ve ihtimalleri tek tek ele almaya çalışalım.

UZAYLILAR VARSA - İslami bakış açısıyla

1) İlk varsayık bu canlıların düşünebilen canlılar olması üzerine kurguludur.

a) Düşünebilen bu canlılar eğer insan benzeri yaşam özellikleri sergiliyorlarsa (yani bu canlılar düşünebiliyor ancak ağaç gibi hareketsiz değillerse) mutlaka Allah'ın varlığı kendilerine tebliğ edilmiştir ve Hz. Muhammed'i peygamber olarak tanıyorlardır.

Bu durum karşısında Hz. Muhammed'in islamı nasıl tebliğ ettiği sorusu bir başka tartışmayı da beraberinde getirmektedir. Bu ihtimallerden birisi Miraç olayında görüldüğü gibi zamanın durdurulması ve Burak benzeri bir binekle saniyeler içerisinde diğer galaksideki gezegene geçiştir. Bu ve benzeri olasılıkları ise artırmak çok da güç değil, nihayetinde bir duasıyla Ay'ı ikiye bölen ve zamanın durmasıyla Allah katına çıkabilen güçte bir peygamberden bahsediyoruz.    

b) Bu canlıların düşünebilen varlıklar olduğunu kabul etsek bile acaba bu canlılar insanlarınki gibi fıtrat diyebileceğimiz özelliklere sahip midir? Bu da bir başka konu... Eğer bu canlıların insanlar gibi hırsları yoksa; yani para, cinsellik, öldürme, şiddet, nefret vs. tipteki davranışlar onlar için bir anlam ifade etmiyorsa yoldan çıkmamış olabilirler. Yoldan çıkmayan kişiye de peygamber gönderilmeyeceğine göre bu canlılara islam tebliğ edilmemiş demektir. Kaldı ki eğer nefis denilen insanı olumsuza dürükleyen bir mekanizma yoksa, dine de gerek yoktur. Çünkü dinin amacı yoldan çıkanı doğru yola sevketmektir.

Ancak bu olasılık karşısında da bir diğer islami mantık öğesi karşımıza çıkıyor. O da kötülüğün yalnızca cennette ve meleklerde olmayacağı inancıdır.

Sonuç olarak eğer bir canlı varsa ve bu canlılar insanlardaki gibi sosyal özellikler sergiliyorlarsa mutlaka nefisleri vardır ve kötülük kavramının ne olduğundan haberleri vardır. Dolayısıyla birgün bir uzaylı görünce "Aman ne şirin şeysin sen" diye üzerine atlamamak son derece mantıklı bir seçimdir. Zira bizden buğulama yapmak için geçerli sebepleri olabilir.

2) Diğer olasılıksa bu canlıların düşünme yetisinden mahrum olan canlılar olması üzerine kurguludur. Bu canlılar düşünemiyorsa ve bizimki gibi sosyal becerileri yoksa bu kişilere islamın tebliğ edilmesine gerek de yoktur. O halde ne şiş yanar ne kebap. Yani bu canlılar var olabilir de olmayabilir de. Bu ihtimal karşısında islami bir mantık üretmek mümkün değil.

Konuya islami gözden bakınca uzaylıların varlığı ve yokluğuna dair elde edebileceğimiz kesin bir ipucu yok ancak bu açıdan bakınca dünya dışında sosyal özellikleri olan kolonileşebilen bir canlı türü varsa bu canlılarda mutlaka kötü niyet kavramı da var demektir. Aslında bu gerçeğe dini olduğu kadar biyolojik bakış açısıyla da ulaşılabilirdi. Biyolojideki popülasyon kuramı da canlıların kolonileşmesiyle ilgili aynı görüşü destekliyor neticede.

Bu yazının bir öğleden sonra ılık esen bir rüzgar eşliğinde kahve içerken gökyüzüne bakan bir adamın aklından geçen düşünceler olduğunu söyleseydim eminim şu derdiniz; " İnsanlar kahve içerken genelde fallarında ne çıkacağını düşünürler, sen de öyle yap" Aslında ben de öyle yaptım, evrenin falına baktım.

 

 
Toplam blog
: 352
: 2915
Kayıt tarihi
: 05.06.10
 
 

Jack Amca, düşünsel dünyasındaki gelişmeleri dışa vurmak niyetiyle başladığı yazı yazma sevdasına..