Üzerimizdeki ağır kompleks

Yine de çok özledim, içinde bizle başlayan ve sonu genelde gülucukle biten, kendimize yönelttigimiz o masum elestirileri. Yine, biz olup içimizdeki digerlerini elestirmeyi ya da takdir etmeyi özledim... Bu duygulari anlamak için bir yildan uzun bir sure yurtdisinda kalmak gerekiyor sanirim.

Çünkü sen onlarin televizyonlarindan göstermek istedigi, kitaplarinda betimledigi ya da belgesellerinde kötüledigi cahil dunyanin temsilcisi olarak oradasin.

Türkiyede bu kesimin varligini bilip geri kalmisliga yukaridan bakabilirken , yurtdisinda butun cehaletin, vahsetin, siddetin, kadinlari doven adamlarin, hiç okul yüzü görmemis kadinlarin, namus yüzünden oldurulup üzerine tukurulen insanlarin, kendi cinsi disinda baska biriyle konusamayan genckizlarin sorumlususun.

Bizzat sen bu olanlarin sorumlususun. Ve senin yuzunden isler bu sekilde yuruyor. Yetmiyor.. Bati dunyasinda sen sadece Türkiyenin agir yukleri altinda degil bütün müslüman dünyasindan da bizzat sorumlusun. Sen televizyonda gordukleri insanlara bezemeyip sadece bir istisna teskil etsen bile, batili insanin bilincaltina isleyen kotu imajdan sorumlusun..

Türkiyede biz bizizdir. Ve kimse hergun umarim bugun ulkemden kotu bir haber almam diye gozlerini acmiyordur.

Bu vahset goruntulerinin Türkiye menseyli olmadigini geri kalmis ve egitilmemis butun insanlarin sorunu oldugunu soylemen yeterli degil.

Bunun butun dunyanin sorunu oldugunu ekonomik olarak geri kalmis bir ulkede bu tarz seylerin gorunmesinin normal olacagini ve bu tarz olaylarin bati dunyasinin gecmisinde sikca gorundugunu su an ileri olmalarinin sebebini gecmiste aramalari gerektigini soylesen de kendilerine yakistiramazlar bu vahseti. Su an modern dunyanin insanlariyiz ve olanlari kiniyoruz...

Mevlana altinci Mükaleme de bunu oyle guzel belirtmis ki alintiyi yazmadan gecemeyecegim:

"Eger bir insan kardesinizin herhangi bir kusuruna tanik olursaniz, gözlemlediğiniz bir kusur aslinda sizin dunyanizda da olan bir sorundur. Bu kusurunuzdan derhal kurtulmaya calisin, cunku onda gorup de rahatsiz oldugunuz sey aslinda sizin icinizde de var olup sizi direk olarak etkilemektedir.

Zulüm, nefret, kiskanclik, acgozluluk, merhametsizlik ve kibir gibi kotu nitelikler size, bunlar sizin icinizde barinirken hic bir istirap duygusu vermezler. Ama bunlari bir baskasinda gözlemlerseniz, sizi utandirir ve istirap ceken biri haline gelirsiniz. Insanlar kendi yara kabuklarindan igrenmezler ama onlar baskasinin elinde en ufak boyuttan da olsa bir cizige rastlayivermesinler. bu kisiyle mahrem bir samimiyet kurmaktan cekinirler. Böyle bir samimiyet gostermek en azindan iclerinden gelmez. " Günümüzden 700 yil once yansitma mekanizmasi bu sekilde ozetlenmis. Batinin yaptigi biraz da buna benzemiyor mu.. Elinde ekonomik gucu olan bir ogrencinin kaynaklarini, kitaplarini alip calisip sinif atlamasi ama fakir bir ogrencinin kaynaklari olmadigi icin sinavi gecememesiyle dalga gecmesi ve icten ice kendisi ile övünüp fakir ogrenciye bakarak egosunu törpülemesi..

Insanlari irklari, devletleri, goruntuleri ile yargilamayi birakmak ve bireysel olarak degerlendirmek icin bence bati toplumunun da gecmesi gereken zorlu bir sinav var... Modernite ile bitmeyen bir sinav.. Bütünü algilama ve kabullenme sinavi bir insanlik sinavi.. Hepimizin icinde oldugu bir insanlik sinavi..