Üzgünüm ama seni seviyorum

Geçtiğimiz hafta yaz aylarının gelmesiyle beraber uzun süredir film izlemediğimi fark ettim. 
Hatta vizyondaki filmleri bile takip edemedim.
 
Cumartesi akşamı daha önce bana önerilen bir filmi izlemeye karar verdim.

Film 2008 yılına ait olduğundan bulmakta zorlanacağımı düşünmüştüm ancak elimle koymuş gibi bulduğumu söyleyebilirim. 
 
Yönetmenliğini Federico Moccia'nın gerçekleştirdiği, İtalyan yapımı romantik komedi türünde bir film.

"Üzgünüm ama seni seviyorum."
 
Baş rol oyuncuları; Michela Quattrociocche ve Raoul Bova.
 
Aralarındaki yaş farkına rağmen tesadüf eseri karşılaşıp birbirine aşık olan bir çiftin öyküsü. 

Raoul Bova film de Alex rolünde, işinde başarılı, sevgilisinden yeni ayrılmış, kırklı yaşlarda bir adam. Michela Quattrociocche ise filmde 18 yaşını doldurmak üzere olan Niki rolünde.

Aşk'ın belli kalıplara sokulmadan yaşanması gerektiğini düşünen Niki yaş farkını sorun etmemekte ve aynı fikri Alex'e aşılama çabasında.
 
Alex ise doğru olanın ne olduğunu düşünürken içinde bulunduğu ilişkide mantık aramakta. 
Beraberlikleri, ayrılıkları ve yaşadıklarının bütünü ile düşündüğümüzde sonuç yine aşk'ın kazandığını göstermekte. 

İlişkilerde yaş farkının sorun olduğunu düşünenler ve sırf bu yüzden yaşamak istediklerini erteleyenler var ise, kesinlikle izlemelerini öneririm.
 
Mantığa uygun, eleştirilmeyen, sosyal çevrenin kabulleneceği bir ilişki yaşamak mı?

Yoksa sevdiğin insanla hayatını birleştirip, aşk'ı seçmek mi?
Böylesi bence hem mantığa, hem kalbe uygun olanı.
 
Bu konu her ne kadar insanların seçimlerine ait olsa da, el alem ve sosyal çevre baskısından kurtulamayanların olumsuz etkilendiği kesin. 

Eğer ortada çıkarlar yerine sahiden aşk varsa bence yapılması gereken tek şey çevrenin değil kalbinin sesini dinlemek olmalı. 
Filmi bu açıdan değerlendirdiğimde, aşk'ı ve mantığı arasında sürekli gel git ler yaşayanlar için kesinlikle izlenmeli.
 
Herkesin seçtiği bazen en doğrusu olmayabilir. Ve dolayısıyla esas alınması gereken kendi fikrin ve zikrindir. 

Aşk, sevgi, sadakat...
Önemli olan bu değerleri yakalayabilmek, gerisi teferruat.
Şimdiden iyi seyirler diliyorum.