Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Sonsuzluk (Osman Özeker)

http://blog.milliyet.com.tr/yasev

18 Eylül '08

 
Kategori
Yemek - Mutfak
 

Uzun kabak yemeği

Uzun kabak yemeği
 

Anadolumuzda yöresel yemeklerimiz mutfak kültürümüzde önemli bir yer tutar.

Yöre yemekleri, yöre insanımızın damak tadını oluştururken, bu yemeklerin hazırlanışı, yeme biçimi yine kültürümüze zenginlikler katmaktadır. Kısacası yöresel yemeklerimiz kültürümüzün “lezzetlerini” oluşturmaktadır.

Yöresel yemeklerimiz ramazan aylarında daha bir önem taşımakta, bu aylarda özenle, binbir emekle hazırlanan yemeklerimiz iftar sofralarına ayrı bir renk ve tat vermektedir.

Bugün sizlere yine Konya yöresinin daha doğrusu Ereğli’nin yöresel olarak sevilen“ekşili uzun kabak” yemeğini anlatacağım.

Uzun kabağı bir çoğumuz biliriz. Boyları 40–50 cm. den başlayıp, 1–1, 5. m ye kadar uzayan, yaklaşık 1, 5–3. Kg kadar ağırlığı olan, yazın ve güzün yenen bir sebzemiz.

Uzun kabak mutlaka başka yörelerde de yetiştiriliyordur, ancak memleketim olan Konya Ereğli’de hemen hemen her bahçesi olan aile tarafından yetiştirilir. Özellikle ağustos ayından itibaren pazarlarda ve otobüs garlarındaki yerini alır. “Otobüs garlarındaki yerini alır" çünkü Ereğli dışından gelen giden tüm hemşeriler “uzun kabağı” mutlaka alır ve bu lezzeti tatmak için taşır.

Bu yöresel yemeğimizin tarifini sizlere vermeden önce önemli bir konuya açıklık getirmek istiyorum.

Ramazan nedeniyle daha önce bloğumda yayınladığım “arabaşı” yemeği ile ilgili olarak özellikle Orta Anadolu insanından epey bir eleştiri geldi. Eleştirilerin temelinde bu yöresel yemeğin Ereğlililerin değil, kendi yörelerinin yemeği olduğunu savunuyorlar, Konyalısı, Sivaslısı, Kayserilisi, Ankaralısı bu yemeğe sahipleniyordu. Bu sahiplenme ise iyi bir gelişmeydi. Zira yöresel yemeklere sahip çıkmak demek, bu yemeklerimizin unutulmaması, zengin Türk mutfağının devam etmesi anlamını taşıyordu. Öyle tahmin ediyorum ki bugün tarifini vereceğim “uzun kabak” yemeğine de sahiplenen, bu yemeğin değişik pişirme biçimleri de olacaktır. Yaptığım araştırmada Afyon yöresinde bu kabağımız nohutlu olarak pişirilmektedir.

Ereğli ve yöresince çok sevilen ve asla vazgeçilemeyen uzun kabak yemeğimizin tarifine ve hazırlanışına gelince:

Malzemeler:

Bir adet orta boy taze uzun kabak ( Taze olup olmadığını anlamak için kabağın dışına tırnakla batırılır, tırnak rahat kabuğa geçiyorsa bu kabak tazedir, geçmiyor ise kabak kartlaşmıştır, kullanılmamalı.)

1.Kg az kemikli kuzu eti(Et orta yağlı ve incik, böbrek yatağı bölgesinden olması tercihtir.)

500.gr üzüm koruğu (Koruğu bulamayanlar bu sorunu limon veya limon tuzuyla çözebilir)

1.Kg domates.

Tuz ve toz kırmızıbiber.

HAZIRLANIŞI:

Kabağın hazırlanışı:

Uzun kabak boyuna ortadan ikiye ayrılır. Kabağın içindeki çekirdekleri ayıklanır, sonra kabağın dış kabukları soyulur. Temizlenen ve soyulan kabak yaklaşık bir parmak kalınlığında aralıklarla dilimlenir. (doğranır).

Koruğun hazırlanması: Üzüm koruğu yıkandıktan sonra saplarından ayıklanır. Koruk bir kabın içersinde iyice dövülerek ezilir. Üzüm koruğu, iyice sıkılarak çıkan suyu ayrı bir kaba konur.

Domateslerimizde normal yemeklik doğranarak ayrı bir kaba konur.

Tüm bu işlemlerden sonra orta boy bir tencerenin en altına orta boy parçalara ayrılmış az kemikli kuzu etimizi koyarız.

Etin üzerine hazırladığımız kabakları yerleştiririz. En üste ise domatesler konulur. Tuz ve biberi atıldıktan sonra üzüm ekşimizi de tencereye ilave ederiz. İki ya da üç bardak su ilave edildikten sonra tenceremizin kapağı kapatılarak pişirmeye hazır hale gelmiştir.

Yemeğimizi normal bir ateşte 40–45 dk. Kadar pişirdikten sonra ağzımızla da kontrol ederekpişirme işine son verilir. Yemeğimiz yani “ekşili uzun kabağımız” artık servise hazırdır.

Ancak henüz bu yemeği yiyemeyeceksiniz. Çünkü burada önemli bir ayrıntıyı unutmayın. Yemeğimizi ancak bir gün dinlendirdikten sonra yiyebilirsiniz, zira uzun kabağı lezzetli yapan bu bir günlük beklemesidir.

Başka bir yöresel yemeğimizde buluşuncaya kadar ağzınızın tadı “uzun kabak lezzetinde” kalması dileklerimle;

Afiyetler olsun.

Sonsuzluk (Osman Özeker).

 
Toplam blog
: 287
: 3107
Kayıt tarihi
: 11.07.08
 
 

1949 Konya Ereğli doğumlu olup, halen İzmir'de oturmaktayım. A.Ü. Eğitim Fakûltesi mezunuyum  Ata..