Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

aygoz Özlem Eryoldaş

http://blog.milliyet.com.tr/aygoz1

20 Eylül '07

 
Kategori
Psikoloji
 

Uzun koridor..

Uzun koridor..
 

Hüzünler üst üste dizildiğinde , çıkmaz sokaklar oluştuğunda yarım kalır ya cümlecikler.

Uzun koridordaki sıra sıra dizilmiş odalarım . Her birinin kapısı aralık. Başımı uzatıp içeriye bakıyorum.

Her birinden hüzün kokusu sızıyor. Aldığım bu koku hiç yabancı değil bana biliyorum.

Ama almamaya çalışıyorum o kokuyu .. Acı hatırlarla dolu odalardan uzaklaşmak,terk etmek istiyorum .

Aydınlık odamı hayal ediyorum. Pembe duvarları olan . Yada olmasını hayal ettiğim..

Ay hep karanlık yüzünü gösterirken çehreme ,yüz çevirdiğim aydınlık yüzleri görmek istiyorum .

Düşüşlerimde dinlediğim müzikleri dinlemek istemiyorum.

Gözyaşlarımı unuttuğum dizelerimi hatırlamak istemiyorum. Kara kaplı defterimi kapattığım gibi kalsın istiyorum. Hiç açılmasın bir daha !

Boşlukta yüzmeye çalıştığım zaman dilimlerini hatırlamaya çalışmıyorum . Attığım kulaçlarımı anımsıyorum. Bir şamar gibi yüzüme patlıyorlar her seferinde.

İsyanlarımı düşünüyorum. Yine aynı isyan cümlecikleri dökülüyor dudaklarımdan. "Neden,nasıl," soru işaretlerim peşime düşmeye hazır şekilde bekleşiyorlar.

Almamalıyım onları yanıma ! Onlarla başa çıkamayacağımı biliyorum artık !

Ruhumun yükünü hafifletmek için sığındığım limanım. Loş ışıklı çatı katım geliyor aklıma. Şamdana akmış mumum, yarım kalmış şarap kadehim..

Minderimde uykuyla ettiğim amansız mücadele geliyor usuma.

Yüzünü seçemediğim yalnızlığım başrolde yine..

Kimsecikler yok sanki etrafta. Koskoca şehir ve ben.. Bir nokta gibi akıp gidiyorum kocaman şehirde. Ardımdan arsız soru işaretlerim geliyor sadece..

Küçüklüğümden beri yaptığım kayıklarım geliyor aklıma. Küçük kayıklarım vardı benim. İçime hayallerimi koyup salıverdiğim.

Sonra kayıklarım büyüdü. Kocaman oldu. Yine saldım onları. Ama çoğu geri gelmedi. Tıpkı yitip giden sevdiklerim gibi ..

Güz yapraklarını hep sevdim.. Düşerken her biri şarkılarımı tuttum . Tıpkı kayan yıldızlarda tuttuğum dilekler gibi..

Şehirden gidişlerimi anımsadım karanlık gecede. Bavulum ben ve tren ..

Yalnızlığım yüzünü göstermemekte kararlı şekilde yanımda. Oturduğum koltuğun yanı boş gözüksede ,o yanımda sadece..

İnatçı bir kitle gibi vücudumu saran "hayır" diyememe hallerim..

Kendimi kandırma seanslarımda loş ışığımın altındaki hayal yüzlerim...

Masklarım geliverdi aklıma. Özenle seçip yerleştirdiğim.. Her birini usumda imgelediğim ..

Limanım çatı katım geldi aklıma. Başımı göğe çevirdiğimde gördüğüm yıldızlarım. Bana göz kırpan !

"Biz yanındayız " dercesine bana cesaret veren.

Ay karanlık yüzünü göstermek de inat etse de !.. Aydınlık yüzü de olduğunu düşünerek avunduğum saatlerim..

Canımın yandığı zaman dilimlerinde yıldızlardan da kaçtığımda anladım nerede olduğumu. Koskoca şehirde bir nokta ! .İşte o kadar !

Kendimden kaçmak istediğim an'larım olduğunda anladım. Aşkın sancısını hissetmeyi..

Yarım kalan şarap kadehimi anımsadım.. Şamdandaki mumu .

Kara kaplı defterimi kapatıyorum yavaşca..

Uzun koridordaki odaların kapılarını çekiyorum usulca..

O tanıdığım kokuyu içime çekmiyorum..




 
Toplam blog
: 185
: 1494
Kayıt tarihi
: 10.03.07
 
 

Yazabilmenin özgürlüğüyle... İstanbul'un bir bahar sabahında dünyaya gelmişim. Keşfetmek, anlayabilm..