Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Şubat '10

 
Kategori
Siyaset
 

Vah benim güzel Türkiye’m…(1)

Vah benim güzel Türkiye’m…(1)
 

“Lozan anlaşması Timurlenk kadar hunhar, Korkunç İvan kadar sefih ve kafatasları piramidi üzerine oturan Cengiz Han kadar kepaze olan bir diktatörün, zekice yürüttüğü politikasının bir toplamıdır. Bu canavar, savaştan bıkmış bir dünyaya, tüm uygar uluslara onursuzluk getiren bir anlaşmayı kabul ettirmiştir. Buna, her yerde Türk zaferi dediler. Dünya parlamentolarını bu anlaşmayı kabule ikna ettiler. Büyük sermaye gurupları, ticaret erbabı, din temsilcileri bile Türkiye’yi uygar uluslar masasında, uluslar arası bir konuk durumuna yücelterek, Amerika’yı yüksek ülkülerinden uzaklaştırmada birleştiler.”

Lozan anlaşmasını hala yok sayan Amerika temsilciler meclisinin üyesi D. Upshaw 1927 yılında okuduğunuz bu demeci vermişti.

Bu demeç bile, Türk ulusunun Mustafa Kemal önderliğinde gerçekleştirdiği Anadolu ihtilalı ile emperyalizmin Ortadoğu ve Avrasya’daki emellerine ne kadar büyük bir darbe vurduğunun delilidir.

O dönemde Türkiye mazlum uluslara moral kaynağı, örnek bir önder olmuştur.

“Bağımsızlık karakterimdir” diyen Atatürk, son derece zor şartlar içinde, kurtlar sofrası görünümündeki uluslar arası ilişkilerimizi, insan haklarına saygılı, mazlum milletlerin yanında, onurlu ve başı dik bir şekilde yaşamı boyu sürdürmüştür.

Türkiye’ye bu kadar büyük bir kin ve nefretle bakan sadece Amerika değildir. Lozan konferansı ön görüşmelerinde Türkiye Cumhuriyeti hükümetini tek başına muhatap kabul etmek istemeyen Avrupalının Türkiye’ye bakış açısı da ortadadır.

Başka bir deyişle, Lozan konferansında karşımızda olan emperyalizmin temsilcilerine anlaşma zorla kabul ettirilmiştir. Doğrudan taraf olmayan Amerika ise kabul etmemiştir.

Tabii ki, amacı sadece çıkar ve sömürü olan, insan hakları, saygı, demokrasi, din gibi kavramları sadece ve sadece çıkarına hizmet ediyorsa hatırlayan, en acımasız ve ahlaksızca kullanmaktan çekinmeyen emperyalizm boş durmadı. Avrasya’daki emelleri için kilit noktalardan biri Türkiye idi ve ele geçirilmesi lazımdı. Mustafa Kemal Atatürk ölene kadar çok usta manevralar ve yerine göre ince, yerine göre sert politikalarla onlara asla geçit vermedi.

O öldükten çok değil dokuz yıl sonra, Türkiye’ye hangi gözle baktığı ortada olan batıya, “kayıtsız şartsız işbirliği” sözü verildi…(Devam edecek)

04/02/2010

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..