- Kategori
- Mizah
Vakit'den dev hizmet, "Ruh Sağlığı Bozulmadan Tecavüz"
Hizmet dediğin böyle olur.
" ...mübarekde sıkılma ve utanma da yok. İftira dahi olsa çekil bir kenarda bir soluklan, ne o kanaldan kanala koşturmaktasın, çok mu lazım televizyonlarda boy göstermen? Yoksa başka bir amacın var da bizim mi haberimiz yok? Gelmişsin seksen yaşına, yirmi sene daha yaşa sonra kendine gel üzmez dede, biz sana müslüman dedik"
Yukarıdaki anlatım; Vakit'in 'üstadı' Hüseyin Üzmez hakkındaki haberlerinden birine yapılan okuyucu yorumudur.
Bu saflıktaki okuyucuyu hangi gazete ister?
Demek ki isteyen oluyormuş.
Vakit belkide böyle okuyucularının oluşundan dolayı gurur duyuyordur.
Duyar mı duyar...
Üzmez, böylesine 'kemik' bir okuyucuyu dahi çileden çıkarmış.
Affedecek, hatta affetmiş görüntüsü veren okuyucu, en sonunda çileden çıkıyor ve
'biz sana müslüman dedik' diyor ve bir de ömür biçiyor; 'gelmişsin 80'e, yirmi yıl daha yaşa' diyor, 'kendine gelirsin' diyor.
-"Dağlara taşlara..."
Az kalsın, konuya girmeden yazı bitiyordu.
İyiden iyiye, gizlice değil, alenen Hüseyin Üzmez'in bekçiliğini, savunuculuğunu yapan Vakit'ten şimdi basında bir ilk, bir atak daha yapmasını bekliyorum.
Üzmez'in marifetlerini, becerilerini (Dikiş, nakış gibi) içeren cilt cilt kitaplarını yayınlasın.
Tüm basın camiasına takla attırsın.
Olmaz mı?
Olur olur...
Naçizane ilk cildin kapağı da benden olsun...
Kolay gelsin Vakit...