Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ağustos '06

 
Kategori
Sivil Toplum
 

Vaktim yok

Sivil toplum ne yapar neden sivil olur toplumlar, üniformalarını çıkardıkları için mi sivildirler. Yoksa giyinmek istemedikleri için mi. Neden bir çok farklı isim altında toplanmışlardır. Amacları nelerdir, neden ilgi alanlarının haricindeki konular ile ilgilenmezler. Neden vatandaşı birinci derecede ilgilendiren konularda yapılan panelere en fazla 50 kişi katılır. Bu sorulara cevap arayalım. Bugüne kadar katıldığım panellerden birinde ilk defa İzmir fuarının bir toplantı salonunun tümü dolmuştu, konuşmacılar eski anayasa başkani Yekta Güngör Özden, gazeteci Erdal Sağlam devlet bakanı Sükü Sina Gürel ve diğer konuşmacıların isimlerini anımsamıyorum, konu Mustafa Kemal Atatürk ve Türkiye'ye kazanımlari idi.

Coşkulu bir kalabalık vardı. O günden sonra Cumhuriyet gazetesi yazarı Mustafa Balbay, Milliyet gazetesi yazarı Nail Güreli, eski milliyet başyazarı ve eski CHP genel başkanı Altan Öymen idi. Konu gazetecilikle ilgili idi aklımda kaldığı kadarı ile, bu kadar değerli gazetecilerin katıldığı panele 60 kişi civarında katılım olmuştu. İzmir belediyesini kültür çalışmaları için alsancak semtindeki binasına gitmiştim. Binanın yoneticisi bayan ile odasında görüşüyorduk. Bayandan salondan yararlanan sivil toplum kuruluşlarından milletvekili izleme komitesi olarak işbirliği yapmamız için yardımcı olmasını istedim. Hemen yerinden kalkarak içeriye gitti, içeride galiba ismi kader (kadınlar yardımlaşma derneği gibi bir açılımı vardı) İzmir şubesinin toplantısı varmış. Geriye döndüğünde içeriye girerek kendiniz tanıtımınızı yapabilirsiniz demişti. Toplantı salonuna girdim bayanlar piknik yapar halde idiler. Banada yediklerinden ikram ettiler ben ise yaptığımız çalışmaları anlatmaya çalışıyorum. Yakın tarihte büyük çapta bir yemekli toplantıları olacakmış orayada davet ettiler. Oraya da gittim kalabalık bir salona çalışmalarımızı anlattım. Ben konuşurken herkes yemek yeme derdinde idi. İlgili olanlarda yok değildi. Partiler yasası ve seçim yasas ile ilgili 9 Eylül Üniversitesi'nin toplantısında yine değerli konuşmacılar olmasına rağmen toplam 40 kişi vardı. Yine başka bir seçim ve partiler yasası ile ilgili Parlamenterler derneği İzmir şubesinde yapılan panelde o günün Anap milletvekil Metin Öney ve diğer konuşmacıları anımsamıyorum yaklaşık 40 kişi vardı. Yalnız o gün mutlu bir haber almıştım, o günün binanın yöneticisinden, çalışmalarınızı bu binada yapabilirsiniz mutluluk duyarız. Parlamenterler derneğinde milletvekilleri ile ilgili çalışma tam örtüşüyordu. Halbuki o güne kadar toplantı yapacak salon bulamıyorduk. Son olarak sayın eski İzmir Valisi Kutlu Aktaş`ın rahmetli hanımı adına kurmuşs olduğu vakfım toplantısına katılmıştım. 52 sivil toplum örgütünden katılım olmuştu. Bize 5 dakika konusma hakkı tanıdılar. Çalışmalarımızı anlattık 5 dakika içerisinde, ara verildiğinde sorunları olan gruplar bizden sorunlarını çözmemizi istiyorlardı. Halbuki biz milletvekili falan değildik bizim kimsenin sorununu çözecek bir gücümüz yoktu ama konuyu gündeme getirme durumumuz söz konusu idi. O günkü değerli politika muhabiri gazeteci arkadasların sayesinde hemşireler derneğinden katılımcı bayan özluk haklarını alamadıklarını anlatıyorlardı. Bizden yardımcı olmamızı isteyem katılımcılardan bizlerle işbirliği yapmalarını konularını gündeme taşıyacağımızı bildirdik. Bizi kimse rahatsız etmedi o günden sonra. O kadar sivil toplum örgütünün bir araya gelipte, ortak bir mütabakat metni hazırlamamasını anlayabilmiş değilim. Onun için ben sivil toplum örgütü yerine çıkar amaçlı bir araya gelen insanlar demek istiyorum. Yalnız bir konuya değinmeden geçemiyeceğim o günkü sokak çocukları koruma derneği idarecisi, bu cocuklar yarın toplumun başına bela olacak dediğinde, ne demek istediğini şimdi yaşanan olaylardan daha iyi anlıyorum. Greenpeace gibi bir sivil toplum örgütü hayali ile hoşçakalın.

 
Toplam blog
: 377
: 711
Kayıt tarihi
: 05.08.06
 
 

Türkiye'yi ve Türk insanını çok seviyorum. Dünyada bütün canlıların yaşam hakkı olduğuna inanıyorum...