Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Ocak '09

 
Kategori
Sinema
 

Vali

Vali
 

net'ten


Yönetmenliğini M. Çağatay Tosun'un; senaryosunu Çağatay Tosun'la Batur Emin Akyel'in yaptığı ve Vali Recep Yazıcıoğlu'nun anlatıldığı "Vali" filmi nihayet vizyona girdi.

Başrollerde Erdal Beşikçioğlu, Uğur Polat, İsmail Hacıoğlu, Şemsi İnkaya, Şebnem Dönmez var.

Recep Yazıcıoğlu’nun Denizli valiliği yaptığı dönemde yaşadığı bazı olayları ve ölümüne neden olan karanlık olayların arka planını konu edinen filmde valinin ismi “Faruk Yazıcı” olarak geçiyor.

Film; Türkiye’nin zengin "uranyum" ve "bor" madenlerine göz dikmiş ABD’li resmi yetkililerin, Denizli'de bu madenlerin bulunduğu araziyi çeşitli hilelerle ele geçirmeye çalışmaları, araziye sahip olmak için Ankara’dan bakanlıktan bile izin almışken Denizli valisinin onayını alamamaları sonucu hedeflerine ulaşamamaları, hedeflerine ulaşmak için işledikleri cinayetler, dünyanın en zengin bor ve uranyum yataklarına sahip Türkiye’nin dünya siyasetinde ne denli stratejik konumda, komploların ve uluslararası çıkar ilişkilerinin merkezinde olduğunu göstermesi açısından Türk insanının dikkatini çekmek isteyen ve bence bunu başarabilen iyi bir yapıt.

Filmde; güçlü iradesi, orijinal fikirleri ile sıra dışlı vali olmuş ve halkın sevgisini ve güvenini kazanmış Recep Yazıcıoğlu ve onun ekseninde geçen ve Türkiye’yi ilgilendiren olaylar anlatılmış. Filmde uranyum yataklarını keşfeden ve bunu laboratuar ortamında tescil ettirip kamuoyuyla paylaşmak isteyen iki mühendis, kaza süsüyle öldürülmektedir. Senaryonun bu kısmı, Türk ordusu için özel savunma silahları üzerinde çalıştığı halde, art arda intihar ettikleri açıklanan üç mühendisin şüpheli ölümlerini hatırlatıyor izleyiciye…
(7 Ağustos 2006’da ASELSAN’da çalışan makine mühendisi Hüseyin Başbilen;17 Ocak 2007’de ASELSAN mühendislerinden Halim Ünsem Ünal; Ünal’ın ölümünden dokuz gün sonra da 26 Ocak 2007’de yine ASELSAN’da Elektrik Mühendisi Evrim Yançeken ölü bulunmuştu.)

Filmin sonunda da vali Recep Yazıcıoğlu’nun ölümü canlandırılmış durumda. Filmdeki Vali Faruk Yazıcı da Denizli’deki madenlerle ilgili gizli belgeleri Ankara’ya bizzat ulaştırmaya çalışırken yolda, Türkiye üzerinde kötü emelleri olan şer odakları tarafından sıkıştırılıp kaza yapmasına neden oluyor. Kazada vali ölürken, beyaz perdeye gelen bilgide, valinin çantasındaki belgelerin tüm aramalara rağmen bulunamadığı yazıyor.

Filmde dış güçlerin ajanlarını Sabancı Holding'in ikiz kulelerine sokabildiği gibi, vali konağına da çok rahatlıkla girebildiği vurgulanıyor. Filmin başındaki suikastı işleyen, genç mühendisin sevgilisi olup madenlerle ilgili tüm bilgilileri ABD konsolosluğuna aktaran ve valinin konağında konuşulanları ilgili yerlere taşıyan ajanın "kadın" olması, bana tarih boyunca kadının kuvvetini ve ihanetini gösteren bir sürü olay hatırlattı:)

Öldürülen MTA mühendisi Ömer'in babasının (Şemsi İnkaya) köyden trenle gelmesi, Ömer'in kabrine köyden getirdiği dere suyunu testiden dökmesi ve "Oğlum sen doğduğunda annenle, seni bu derenin suyunda yıkamıştık! Sen ülkenin toprağını çok sevdin ve bu toprak için can verdin, çok sevdiğin toprağa düştün!" sözleri filmin, seyirciye en duygu yoğunluğu yaşattığı anlardandı. Usta oyuncu Şemsi İnkaya da Anadolu insanını, kültürünü ve köylü bir babanın arifane duruşunu mükemmel bir biçimde canlandırmış.

Filmi genel anlamda başarılı buldum. Özellikle 2007’de gösterime giren Kabadayı filminde çok başarılı olan genç oyuncu İsmail Hacıoğlu’nun performansı yine dikkat çekiyor. Filmde rolü, üstünde emanet duran kimse yok diyebilirim. Herkes rolünün hakkını ustaca vermiş.

Nail Yurtsever’in hazırladığı müzikler, filme duygu katması ve seyirciyi sahneye çekmesi açısından çok başarılı.

Filmin başında “Özdemir Sabancı Suikastı”nın canlandırılması bana filmden biraz kopuk geldi. Sadece Sabancı suikastını işleyenler ile vali Recep Yazıcıoğlu’nu öldürenler arasında bir ilişki kurulması açısından dikkat çekici…

Vali filmini seyrederken bir anda kendimi “Kurtlar Vadisi”nde hissetmedim değil! Filmin uluslar arası karanlık güçlerin komplolarını işlemesi açısından Kurtlar Vadisi’yle benzerliği var! Ancak Vali filminde Polat Alemdar gibi derin bir kahraman değil de halkın arasında iradesi güçlü bir vali var!

Filmi rahmetli Recep Yazıcıoğlu'nun Erzurum'da konferans verdiği salonda (Dadaş Sineması), Recep Yazıcıoğlu’nun birkaç kitabını yayımlayan ve onunla bizzat hatıraları olan kitap yayıncısı Mahmut Balcı’yla beraber izledim. Mahmut Balcı gözleri nemli bir şekilde izledi filmi ve onu yakından tanıyan biri olarak senaryoyu onu anlatmada çok zayıf ve yetersiz buldu. Böyle bir valinin bir filmlik senaryoyla anlatılamayacağı görüşünü paylaştı benimle...

Mahmut Balcı’nın dediğine göre, rahmetli Recep Yazıcıoğlu, hızı çok severmiş. Arabaya bindiğinde valinin ilk sözü, ”Bas gaza!” olurmuş!

Filmde dikkatimi çeken bazı diyaloglar ve sahnelerden söz etmek istiyorum:

Önce ABD’li devlet görevlisinden:
“En ucuz enerji kaynağı uranyum.”
“Türk hükümetleri yabancı yatırımcıya kolaylık sağlama sevdasındalar!”
“ABD tarihinde her on başkandan beşi suikasta uğramıştır. (Ülkenin veya derin yönetimin çıkarı için devlet başkanlarını bile gözlerini kırpmadan öldürebileceklerini kast ediyordu!) Büyüklük; istediğini, istediğin zaman alabilmektir.”
"Siz Türklerin en sevdiğim yanı, çabuk unutuyor olmanızdır!"

Validen:
“Namuslu insanlar da namussuz insanlar kadar cesur olmalıdır!”

Filmi izleyen sinemaseverlerden, filmin devre arasında yükselen bir ses:
“Bizim kaynağımızı bize kullandırmazlar!”

...Ve film boyunca dikkat ettim, bir toplantı dışında valilik odasının çift kanatlı kapısı hep ardına kadar açıktı.

 
Toplam blog
: 143
: 2341
Kayıt tarihi
: 22.08.07
 
 

Bu âlem içinde aileme zaman ayırmak, gezmek, okumak, fotoğraf çekmek, resim çizmek ve iş hayatı h..