Validebağı Korusu yok edilişi ve gönüllülere dair açıklama

Değerli dostlar.

http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=156030 yazıma Sayın Arif Belgin'in yorumundan durumu farkedip bu açıklamayı yapıyorum. Kendisine teşekkür ederim.

İlgili yazımın altına bu açıklamayı eklemeye çırpındım ama olmadı bir türlü.
Cevaben yazdım, sadece Arif beye gitmiş olabilir ama nedense görünür olmadı. Üstelik son kısmı da kesildi gördüğüm, ama ardından izine rastlamaz oldum.

Kısaca yeni bir yazı gibi ekliyorum. İlk yazımı okuyan 13.800 kişiye ise saygılarımı sunarım.

Gece yarısı haberi gecikmesin diye çalakalem yazınca, kendimce çok açık olan bir cümlemin yorumu farklı anlaşılabilmiş. Üzgünüm, çünkü öyle anlayanların hepsi bu açıklamayı okumayabilir...

Validebağ Gönüllülerinin çabalarını takdir ediyorum. Şu dakikada onaylanan yazımda bağlantıları da var. İmzaladığım, katıldığım toplantıları da oldu.

Yanlış yoruma yol açan cümlede vurgulamak istediğim ise, rantçıların aymazlığı idi. Tepkileri, ya bir zamanlar baştan bakanlarının (ama kendi çıkarından ötesini göremeyenlerinin) yaptıkları gibi “gulu gulu dansı” diye alaya alırlar, ya “birkaç kişi bağırıp çağırsın, tepkilerin gazı alınır, demokratik görünür, ...” diye sinsice bundan bile çıkar beklerler. Hatta, utanmadan görüşmelere çağırıp, “....dinledik, mutabakata vardık..., hassasiyetlerini anlıyoruz..., dikkatliyiz...” de derler ve bildiklerini okurlar. Ama bu susalım demek değil.

Özetle Vadibağı Gönüllülerinin bu ranta payanda olduğunu düşünmedim. Bunu, bizzat tanık olmadıkça da düşünmeyeceğim.

Bu akşam gördüğüm Acıbaden sırtlarına bir tür kiremit tozu yapılı özel zemin serilmiş olduğu. Bu zeminde çamur olmaz ama ot bile bitmez. Yüzyıl geçse yine ot bitmez, kazınıp temizlenmesi gerekir önce. Genişletilip düzleştirildiğini yazmıştım zaten tepenin.

Yarın orada olun! Bir bildiğim yok, umarım validebağı Korusu'na koşar ve bu katliama dur deriz!

Selamlar.