Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Nisan '08

 
Kategori
Haber
 

Vallahi doğru söylemiş galiba!...

Vallahi doğru söylemiş galiba!...
 

Günlerden birgün... sayın Başbakan "İşçi" iken grev gözcüsü gömleği ile... (ayaktakiler: Soldan5.)


Bazen biri çıkar doğru denebilecek bir laf eder, ama tepki gösteririz, doğruluğunu yıllar sonra anlarız.

Örneğin, Aziz NESİN’in bilinen ünlü sözü…

<ı>“Bu milletin yüzde altmış aptal.”

<ı>

Zaman zaman bu lafın doğru olduğuna inanır gibi oluyoruz ve <ı>“Evet… Ne yüze altmışı, yüzde doksanı aptal” filan diyoruz.

Ama bazı laflar var ki, o kadar uzun sürmüyor doğruluğu…

Örneğin, Sayın Başbakan, İşçilerin 1 Mayıs kutlaması için Taksim Meydanı inadına karşılık <ı>“Ayakların başı yönettiği yerde kıyamet kopar” dedi…

Bir anlamda, işçileri <ı>“Ayak takımı” yaptı çıktı işin içinden.

Bu haberden sonra, bir takım kendini bilmez(!) kişiler, işleri güçleri yok, gittiler araştırdılar ve buldular ki, günün birinde Sayın Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN da işçi iken bir grev sırasında üzerine <ı>“Grev gözcüsü” gömleğini giymemiş mi?...

Vallahi pes…

Billahi pes…

Bir lafın doğruluğunun bu kadar çabuk kanıtlanmasına inanamıyorum ben.

O ki, bir dönem bugün <ı>“Ayak takımı” diye tanımladığı kesimden gelmiyor mu?

Bizler de oturmuş <ı>“Yav kardeşim… Bu memleket niye böyle kötü yönetiliyor, niye ülkenin her bir tarafında gerek sosyal, gerek ekonomik ve gerekse siyasal kıyamet kopuyor” diye sızlanıp duruyoruz.

Demek ki varmış bir nedeni.

Ve işin ilginç yanı, bu gerçeği bizzat şu anda bizi yöneten kişi, kendisini örnek alarak söylüyor.

Kişi, sürecin içinden geldiği için, elbette daha iyi biliyor.

Türkiye’nin şimdi neden <ı>“Kıyamet”in içinden geçtiğini daha iyi anlar olduk.

Oysa biz böyle bilmiyorduk <ı>“Ayak takımı” denilen kişileri.

Onlar, elleri kıçlarında, topluma hiçbir faydası olmayan, üstelik güdülmesi ve dikkat edilmesi gereken, bir başka amiyane tabir ile kaldırım arşınlayan boş kişiler olarak biliyorduk.

İnsanların, <ı>“Ayak takımı, baş takımı” gibi tanımlamalarla sınıflandırılmaması gerektiğini düşünüyorduk. O nedenle Isparta’lı Çoban Sülü’yü getirip Başbakan, sonra da Cumhurbaşkanı yapmıştık. Çalışan, başarılı olan insanların, günün birinde ummadığımız yerlerde görebileceğimiz kadar eşit imkânlar ülkesi olduğumuzu düşünmüştük.

Demek ki değilmiş…

Yanılmışız…

Şimdi yanıldığımızı, bizi yanıltan insanın ağzından duymak biraz garip geliyor bize.

Belki de şaşkınlığımız ondadır.

Eğer ki işçi <ı>“Ayak takımı” ise ve <ı>“Baş” olduğunda kıyametler kopuyorsa, bizler de bu gün <ı>“Kıyamette gibi” günler yaşıyorsak, bunun en güzel ve gerçek örneğini, lafı sarf eden kişi, yaşayarak ve yaşatarak bize gösteriyor.

Aydınlattığı için kendisine teşekkür etmemiz gerek.

O nedenle…

Teşekkür ederiz Sayın Başbakan…

<ı>30 NİSAN 2008

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..