Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ekim '11

 
Kategori
Güncel
 

Van: Çadır yağmaları

Beşir Atalay Van'da 100 000 çadır istenildi bu kadar büyük rakam beklemiyorduk" deyince anladım ortada olağandışı bir durum olduğunu. Bugün gazetelere bakınca da işin rengi anlaşıldı. 3-4 çadır alanlar, çadır kamyonlarını yağmalayanlar, yardım kamyonlarının şoförlerinin kaçması. Çadır ve diğer yardımlar için ölümüne kavga eden insanlar. Tam bir orman kanunu kurallarına uygun hareketler silsilesi. Yazık. 

Kanun kural nizam koordinasyon, uyum, karşıdakinin hakkına saygı, dinimizin emirleri, vicdanın emirleri nerede?

Nedir bütün insani paylaşımı olgunluğu ezip geçen en ilkel güdüler.

Tamam ülkemizin genelinde de Japonya gibi olgun ve karşıdakinin hakkına saygılı davranışa rastlamak zor ama bu kadarı?

Güçlünün güçsüze bu zorbalığı?

Hep karşıdakini suçlamak, "şükür ve teşekkür, yetinmek " bilmemek. Kimsesiz yaşlı ya da hasta öteki hemşehrilerinin soğuktan donabileceğini hiç düşünmeden 3. 4. çadır için saldırmak.

Vanlılar şu ana kadar iyi bir manzara sergilemediniz. Olmadı.

Bu hareket tarzından vazgeçmeniz gerek derhal yoksa, dünyanın çadırı Van'a yağsa hep, her defasında aynı doymak yetinmek bilmeyen kişiler çadır ve diğer  ihtiyaçlara sahip olacak.

Bu yazılanlara karşı kimse "ama siz soğukta bir gece geçinmenin çoluk çocuk üşümenin ne olduğunu biliyor musunuz" filan demesin. Hayır. Bu savunma kabul edilemez. Çünkü çok sayıda yazar olayı yerinde görüp aynı şeyleri yazdığına göre bu gerçek. Birileri ya aşırı açgözlülükten ya da köylerde satabilmek için zorbalıkla çadır kamyonlarına saldırıyor, çadırları yağmalıyor. Bir yanda kimbilir hangi gücü yetmeyen dede nine çocuklar, kadınlar çadırsız titriyor. Üstelik o insanlara sorsanız, devlet hiç çadır göndermiyor oraya kimse yardım göndermiyor sanacaklar.

Hiç kimse, "bunları herkes yapmıyor ki" de demesin. Anneler, babalar, kardeşler böyle zamanlarda "bu kadar çadırı neden aldın? Başkası da fazydalansın ayıp günah" demeliler. Doğru davranış için uyarıda bulunmalılar. Başka konularda bütün ailesinin, aşiretinin kurallarına aykırılıktan korkan insanlar böyle konularda da "elalem ne der" diye düşünmeli aile ve aşiretler de birbirlerini doğru, insani harekete yönlendirmeliler.

Ha bu konuların dolaylı bir gerekçesi kabulüm. "Ama ailelerde çok nüfus var"

Doğru ama zaten Van'ın nüfusu 1 milyon civarındaymış.

%100  bütün şehir yerle bir olsaydı her çadırda 5 kişi olsaydı zaten şu anda herkesin bir çadırı olmuş olması gerekirdi.

Bu arada fazla nüfusun ne menem bir şey olduğunu ne büyük sorunlara yol açtığını da maalesef böyle afetlerde iyice görüyoruz.5 kişilik bir aileye asgariden günlük 10 ekmek verseniz en azından o gün ve ertesi günün ekmek ihtiyacı karşılanır ancak 10 kişilik bir aileye ancak 1 gün yetebilir. Her ihtiyaç için bu geçerli. Çadır, yiyecek, giyim.

Yine bugünkü haberlerden, ülkemize çok yardım geldiğini ve bölgeye de  bol miktarda sevkiyat yapıldığını ancak şu andaki meselenin "yardımların insanların birbirlerini boğazlamadan yağmalanmadan, koordineli dağıtımı" olduğunu anlıyoruz. İşte bu noktada devreye girmesi gereken, vicdanın insanlığın, dinin sesine uymak ve  "hep ben her zaman ben" değil, şimdi ben ama -hiç olmazsa-sonrasında  "sen ve diğerleri" olması gerektiğidir.

Yağmalayan, zorbalıkla  başkasının hakkını alan kişilerin de yakalanıp gözaltına alınması gerekir ama buradan oradaki durumu anlamak kolay değil tabii. Şartlar buna elvermiyor olabilir.

 
Toplam blog
: 148
: 384
Kayıt tarihi
: 21.09.07
 
 

Merhaba...  Üniversite mezunu Kamu İdaresinde  çalışan bir bayanım. Ankara'da iki oğlumla yaşıyorum..