Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ekim '11

 
Kategori
Siyaset
 

Van depremi ve korkunç söylemler

Van depremi ve korkunç söylemler
 

VAN DEPREMİ VE KORKUNÇ SÖYLEMLER!
Anadolu'da küskünlükler, kırgınlıklar ve kavgalar eskiden matem günlerinde unutulur, en büyük hasmın dahi acısı paylaşılır, en azından matem havası bitene kadar tüm düşmanlıklar rafa kaldırılırdı; en kalabalık topluluklar cenazelerde bir araya gelir, dayanışmanın ve birlikteliğin en güzel örneği bu "kara" günlerde ortaya çıkardı.
Çocukluğumdan hatırlarım kasabamızda bir "ölüm" hadisesi yaşandığında o hafta tüm eğlence ve düğünler iptal edilir, evlerde kahvehanelerde televizyonlar o gün asla açılmazdı.
Bu sıcak insani ilişkiler salt yoksul bir "Kürt" kasabasında değil, yıllar sonra arkadaş edindiğim orta anadolulu "Türk" dostlarımın yaşadıkları coğrafyalarda da yaşanan bir gerçekmiş.
Acılarımız bizi kenetlendirirdi , hasıl-ı kelam acılarımızı paylaşırdık, çok klişe bir söz vardır "acılar paylaştıkça azalır" diye, cidden acılarımızı paylaştıkça acıların yıkımından o denli az haarla çıkabiliyorduk.
Üç gün önce Van'da büyük bir deprem yaşadık, etkileri ve bizlere verdirdiği kayıplar çok ağır oldu, bu kayıpların çok yüksek olması kuşkusuz teknik anlamda yapıların yetersizliği ve yardım ve kurtarma ekiplerinin bölgeye nedense geç intikal etmiş olmasından kaynaklandığı göze çarpmakta.
Ama ne yardımların geç gitmiş olmaı ve belki de ne de yapıların yetersiz olması bu kahreden manzarada ülkenin batısından yükselen ırkçı, ayrılıkçı ve bölücü söylemler kadar acı olmadı.
Sosyal medyaya ve tv kanallarına pervasızca ve fütursuzca demeçler verip adeta yaşanan can kayıplarından haz duyan sorumsuz ve kafatasçı zihniyetler aslında ne yazık ki bu ülkede kin ve nefretten beslenen ölümlerden nemalanan zihniyetin tercümanlığını yaptıklarının da farkında değildiler belki.
Depremde ölenler "Kürt" tü ve askerimize, polisimize kurşun sıkan bu insanları neden kurtaracakmışız, neden yardım edecekmişiz" gibi insanlık dışı söylemlerde bulunmak ve bu noktada olmak hangi vicdan sahibinin af edebileceği bir olay ki ?
Bölgede tsk ve pkk arasında yaşanan çatışma ve bu çatışmada verilen kayıpların acısını ve öfkesini çaresiz, yoksul Kürt yurttaşlardan çıkarmaya çalışmak olsa olsa aptallıktır, ötesi de boş!
Kürt- Türk kader birliğ etmişiz diyoruz yeri geldiğinde, yeri geldiğinde kardeşlik söylemlerinde mangalda kül bırakmayan bizler böyle bir trajedi karşısında ırkçı ve milliyetçi öfkemizi en yüksek perdeden dillendirmek aslında ülkeyi bölmek isteyenlerin ekmeğine yağ sürmekten başka ne olabilir ki ?
Tüm bu olumsuz tablo aslında bir toplumu asla bağlamaz, bu zihniyetin aksine ülkenin bir çok yanında yardıma karınca kararınca koşmaya çalışan Türk, Arap , Çerkez vs. kardeşlerimize şükranlarımızı borçluyuz, BDP eş başkanı Selehaddin Demirtaş'ın çok duygu yüklü söylemi ile "yardımlarda kardeşlik kokusu var" sözü çok anlamlı, birileri ısrarla toplumları germeye çalışsa da bizler ısrarla ve inadına "kardeşiz" diyeceğiz! Halkımın ve ülkemin başı sağolsun!

 
Toplam blog
: 166
: 540
Kayıt tarihi
: 02.09.09
 
 

Batmanın Beşiri ilçesinde doğdum, Mersinde yaşıyorum, edebiyata ilgi duyuyorum, yerel ve ulusal d..