Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ekim '11

 
Kategori
Siyaset
 

Van Depremine başka bir BAKIŞ !

Van Depremine başka bir BAKIŞ !
 

Van depreminden bu yana bir hafta geçti. Ölenlerin sayısı 500’ü geçti. Bunlar hepimizi derinden yaralamakta ve üzmektedir kuşkusuz. Ancak, bu rakamın en az yarısı kadar da enkazın altından sağ olarak çıkartılan ve hatta 108 sat sonra bile büyük bir mucize olarak adlandırılabilecek bir şekilde bir genç vatandaşımız enkazın altından sağ salim çıkartıldı. Üstelik burnu bile kanamadan. Bunlarda bizi sevindiren haberlerdir. Keşke daha fazla insana ulaşılabilseydi.

 

Burada şunu bir kez daha belirtmekte fayda var. Şüphesiz ki, depreme karşı koymak imkansız. Adı üzerine nerede ve kaç şiddetinde olursa olsun deprem doğal bir afettir. Japonya’da olunca da depremdir. Afrika’nın bir ülkenin en ücra köşesinde olsa da depremdir, Türkiye’nin bir batısında, bir doğusunda olsa da depremdir. Depremden kaçış yok. Ancak, bu durumu ne kadercilik yapmak doğru, ne de bile bile lades demek, depreme dayanıksız binalarda yaşamak doğru. Sürekli söyleniyor, bir kez de ben ifade edeyim. Deprem öldürmez, bina öldürür. Bunu bir parola gibi kullanıp, depreme dayanıklı binalar yapıp, hayatta kalmanın yolları aranmalı. Ama önceki yazılarımda da belirttim. Siz bu ülkede bina ve inşaat standartlarını sıkı denetleyemiyor yada denetlettiremiyorsanız, zaten 1-0 yenik durumdasınız demektir. Devlet bu işe sıkı bir şekilde el atmalı. Yazımda belirttiğim gibi bir ulusal deprem enstitüsü gibi bir kurum kurulmalı. Ve denetimler sıkı bir şekilde yapılmalı. Bu iş eline bir izin belgesi geçiren firmalar bu işi yapıyorlar. Bunu görüyoruz ancak piyasadaki bir çok firmanın da bu işi suiistimal edip, para karşılığı sahte ‘depreme dayanıklıdır’ raporu verdikleri aşikar. Bu ülkede ilkokul mezunların müteahhit olup inşaat yaptıkları ortamda bilgiden ve teknolojiden habersiz bu inşaatları insanların yaşamlarına sunuyorlar.. Sonra malum!. Acı ve gözyaşı..

 

Depremle yaşamayı öğrenelim öğrenmesine de.. Binalarımızı kimlere yaptırdığımızı, kimlerin inşaat yaptıklarına ve nasıl bir binada oturduğumuza yada oturacağımıza dikkat etmemiz gerek. Yıkım, facia, ölümler depremin bir yüzü. Bu yukarıda anlattıklarım da, bu depremin maalesef bir yüzü.

Depremin diğer yüzü ise şu. Dün üzülerek okuduk ki, depremzedelere gönderilen yarım kolilerinin içinde, hiçte hoş olarak görülmeyecek eşyalar çıkmış. Ne mi çıkmış. Parmak arası terlik, gecelik, tuvalet, eski ve kirli giyim eşyaları, iç çamaşırları falan filan. Hadi bunlar yanlışlıkla kondu diyelim ya da art niyetsiz konulmuş olabilir diyelim. Üstünde fazla durmayalım ama bazı kolilerden Türk Bayrağı ve taşlar çıkmış. Başka kolilerden havai fişek ve Molotof kokteyli şişeleri çıktı mı bilmiyorum ama verilmek istenen mesaj elbette ki belli ama depremzedelerin genelinin böyle bir itham altında tutulması hoş bir manzara değil. Tamam, bölgede teröre ve teröriste ciddi bir destek var, bunu kabul etmek lazım ama doğu ve güneydoğu halkının terör yanlısı olduğunu söylemek de yanlış.

 

Bir başka konu ise, yapılan yardımlar.. Hepiniz izlemişsinizdir. Televizyonda yardım kampanyası düzenlendi. Türkiye’deki 20’ye yakın televizyon ve radyo kanalının ortaklaşa yaptığı bu kampanya sabaha kadar sürdü ve ilk verilen rakamlara göre 62 milyon 800 bin lira civarında bir para toplandı. Ama, geçmiş kampanyalarda da rastlandığı üzere, bağış yapacağım diyenlerin daha sonra söz verdiği parayı veya yardımı yapmaması. Böyleleri yine çıkacaktır. Umarım, yine çıkmaz. Bu yardımlar oradaki insanlar için çok önemli. Toplanan rakam da çok ciddi bir rakam ancak harici yapılan rakamlarla toplanacak rakamların 150-200 milyon liraya ulaşabileceği belirtiliyor. Öyle ki, bugün okuduğum bir haberde Suudi Kralının 50 milyon dolar bağış yapacağı belirtiliyordu. Bu rakam değil Erciş’i tüm Van’ı yeniden inşa edebilir. Umarım Gölcük depreminde olduğu gibi, toplanan yardım paralarının hazineye aktarılarak yada Başbakanlık hesabında kalarak başka işlere, başka yerlere (duble yol gibi) aktarılmaz.

Depremin bir başka yüzü. Geçen gün yapılan Bjk-Fb maçında tüm Beşiktaşlı taraftarlar atkılarını sahaya fırlattılar. Ve bu atkılar daha sonra toplandı ve kamyona yüklendi. Bu atkılar daha sonra Van’a gönderildi. Bu çok anlamlı bir eylemdi. Tribündeki şu afişte her şeyi anlatıyordu. “Yıkıldı Van’ımız, Yandı Canımız”

Evet, bu mesaj bu ülkenin doğusuyla batısının tek yürek, tek vücut olduğunu göstermiyor mu ? Öyle de olmalı. Böyle olduğu sürece, bu ülkeyi kimse yıkmaya cesaret edemez. Bu Pkk bile olsa..

Bu yazıyı bitirirken, yine Beşiktaş taraftarının verdiği şu mesajı burada da vermek isterim..

Siyahımızda keder, beyazımızda umut var !

 ../..

 
Toplam blog
: 671
: 2572
Kayıt tarihi
: 26.06.06
 
 

Anadan doğma bir İzmirliyim ve bu şehirli olmaktan gurur duyuyorum.. Hem bu şehirde doğmuş, hem b..