Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ekim '11

 
Kategori
Güncel
 

Vanlı’yam, men şanlıyam, ben Müge Anlı’yam...

Vanlı’yam, men şanlıyam, ben Müge Anlı’yam...
 

Doğruluk!

İçtenlik!

İçi dolu, sıcak, söz konusu olan kişi için, değerine değer katan kavramlar.

Kim bunlarla anılmak, anlatılmak istemez ki?

Gel gör ki, kişilerin konumları, bulundukları ortam/ çevre, ağza her geleni söylemeyi engeller, sorumluluk bilinci, kişileri ölçülü konuşmaya yöneltir. Bu, hiçbir zaman “doğruluk”tan, “içtenlik”ten sapma, “nabza göre şerbet verme” diye düşünülemez.

Bizce doğru, her zaman, her yerde doğru değildir.

Yığınların karşısında olan, onlara sesini ulaştıranlar, daha bir dikkatli, “ağzından çıkanı kulağı duyacak” duyarlılıkta olmalı. Yoksa, eş dost söyleşilerinde, sorumluluk taşımayan, "sözün ucu" nereye varırsa varsın bir etkisi olmayacak kişilerin “kahve ağzı”yla konuşmaya özenenler, ağır bir “yük”ün altına girerler.

Bu “yük”ten kurtulmak, sözlenenlere “haklılık” kılıfı uydurmak için, “Ama halkımız...” deme, bir başka sorumsuzluğu, ayıbı açığa çıkarır.

Kişiler, aklından her geçeni söyleme kalkarsa, onlara “sıfat” bulmakta hiç de zorlanılmaz. Şimdi biz, “zorlanılmaz”dan yola çıkarak, “kolay” olanları nasıl sıralayabiliriz?

*****

Olaylar karşısında “tepki”lerini dile getirmek isteyenlerin bazen “haddini aşma",  “ipin ucu kaçırma", “çizmeyi aşma"larına tanık oluyoruz.

Van-Erciş depremi üzerine, canlı yayında ahkam kesen Müge Anlı’ya kulak verenler, sonradan söylediklerini okuyanlar, “Vanlı’yam men şanlıyam” türküsü eşliğinde şunları duymuşlardır:

"Her fırsatta küçücük çocuklar tarafından taş attırılan polisler, olay yerine gelip ilk müdahale edenlerdi. Mehmetçik... Bizim Selcan'ın erkek kardeşi de Van'da askerlik yapıyor. Ona ve tüm askerlerimize hayırlı teskereler diliyoruz. Allah da askerimize polisimize zeval vermesin. Onlara taş atanların da elleri kırılsın. Canımız istediğinde kuş avlar gibi taş atıyoruz. Dağlarda vuruyoruz. Sonra bir şey olunca da asker gelsin, polis gelsin diyoruz. Dengeleri kuralım. Zor günlerde canım cicim. Kuş avlar gibi avlamayalım bunları. O kadar kolay değil. Herkes haddini bilecek..."

Müge Anlı, “Herkes haddini bilecek.” diyor, ama kendini bu “bilme”nin dışında tutuyor.

Bu kadar “içi boş laf”ı bir araya getirmeye “doğruluk”, “içtenlik” diyebilir misiniz?

Müge Anlı’nın kendini savunması da, “Vanlı’yam men şanlıyam, ben Müge Anlı’yam”a uygun, yine “içi boş laf”lar:

“Ben memleketimin her karış toprağını üzerinde yaşayan insanlarla birlikte çok seviyorum. Ben memleket sevdalısı bir insanım. Programımı izleyenler insanların sözlerimi yanlış anlamadığını iyi biliyorum. Ama izlemeyen insanlar vardır diye bu açıklamayı yapmak istedim. Sözlerimin yanlış yerlere çekilmesinden de üzüldüm. Elimizden ne gelirse yardım anlamında yapmaya da hazırız..."

*****

Atlarımız, “Taş yerinde ağırdır” demişler.  Siz “taş” yerine  “söz”ü koyabilirsiniz.

“Söz”ü yerinde, sözcüklerin hakkını vermeden kullananlar, ağzından çıkan her sözünün tartışılmaz olduğunu, onaylanacağını düşünenler, “kasaba politikacısı”na özenler oldukça, biz, türkülerimize öykünerek, daha çok “türkü” söyleriz:

Vanlı’yam men şanlıyam, ben Müge Anlı’yam...

“Anlı” böyle de, kimi, haydi onlara da “anlı şanlı” diyelim, yorumcu ve siyasetçilerimiz farkılı mı, onların ağızdan bal akıyor, kalemlerinden bal mı damlıyor?

Memlekette, hiç kuşkunuz olmasın, “Anlı”lar az değildir!

Son sözü, Deniz Kavukçuoğlu’na bırakalım:

“Ekranlarda gözükmek için, ‘hoş fotoğraf vermek’, medyada köşe kapmak için ‘zirzop olmak’ ölçüt olunca ortalık bunlarla doluyor. Teneke kafacıklarıyla kamuoyunu etkiliyorlar. Kamuoyunun genel ‘bilgi donanımı’, yürürlükteki eğitim sistemine bağlı olarak Kıbrıs’ı ‘Karadeniz’de, Sicilya’yı hemen yanı başında” sanama düzeyinde. Dolayısıyla da başarılı oluyor.” (Cumhuriyet, 26 Ekim 2011)

TURGUT ÇELİK/ Mersin
 

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..