Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Haziran '07

 
Kategori
İstanbul
 

Vapurdan martılar

Vapurdan martılar
 

İstanbul’ a gidenler belki bilirler denizde yaşayan martıları, hoş gitmeyenler bilmez mi? Elbet onlarda bilirler de, tek fark onlar martıların vapurları nasıl takip ettiğini, iki yakayı nasıl geçtiklerini, kanatlarını çırpıp, yükseklere çıkıp tüm güçleriyle denize doğru nasıl süzüldüklerini ya da vapurdan atılan simit parçalarını kapmak için, insanlara bir o kadar nasıl yakın uçtuklarını bilmezler.

Vapurun hareketiyle başlayan ve genelde güzel havalarda verilen bir mücadele bu. Kaç kişi bu kadar dikkat ediyor İstanbul da martılara bilmiyorum ama beklide görmemişlikten ben bayağı dikkat ettim. Sadece denizin sesi, vapurun düdüğü ve martıların çığlıkları… Bir sürü çocuk var vapurda, simitler ellerinde, vapurun demirlerine yaslanmış simitleri ufak parçalar halinde bölüp denize doğru atıyorlar. Sonradan anlıyorum ki, bu sadece alıştırma turları daha vapur kalkmadı…

Vapur ilk düdüğünü çalıp yavaş yavaş hareket etmeye başlayınca, ortalıkta bir çığlık kıyameti, hepsi birbirine haber veriyor sanırım ve beyaz martılar başlıyor çevrenizde turlar atmaya, attığınız simitlere karşılık gösteriler yapmaya yani onlar bile borçlu kalmıyor size… Önemli olan yani çocuklar arasında simidi attıkları sıra martının onu havada yakalaması yani denize düşmesi ve martının denizden onu yemesi çok önemli değil işin ilginci sanki martılarda biliyorlar ve kimseyi üzmemek için olsa gerek çoğu daha havadayken simidi kapıp yükseklere uçuyor, o parça bitince tekrar yanınıza dönüyor… Bide simidi aynı anda iki martının görmesi ve ikisinin de simide doğru kanat çırpması var ki gözlere şenlik birden bir çığlık, bir acelecilik ve çarpışma anında bir çığlık daha sonra denize doğru süzülüş ve hiçbir şey olmamış gibi tekrar yükseklere uçmak. Attığınız parçanın ne tarafa gittiğini görebilmek için gözlerinizin içine bakıyorlar ve tutuyorlar…

Vapur yavaş yavaş iskeleye yanaşınca onlarda biliyorlar siz gidiyorsunuz ama yerinize gelecek biri var ve beklemeye başlıyorlar aslında siz olsanız da olmasanız da çok önemli değil onlar hep orada oluyor ve onlar hep birilerinin gözlerinin içine bakıyor…

 
Toplam blog
: 16
: 748
Kayıt tarihi
: 05.06.07
 
 

28 yaşımdayım. Ankarada yaşıyorum, gezmeyi ve keşfetmeyi seviyorum. Aslında kısaca... İyi biriyim..