Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Şubat '11

 
Kategori
Siyaset
 

Var mı özgürlük gibisi?

Var mı özgürlük gibisi?
 

Diktatör Mubarek


Diktatör Hüsnü Mubarek Mısır halkının 18 günlük direnişi sonunda koltuğunu bırakmak zorunda kaldı. Bu olay baskı rejimi kurmak isteyenlere, ülkesini baskı ile yönetenlere bir ders olsun. Gelişmeleri hep birlikte izledik. Önce sanki her şey çok normalmiş gibi Eylül’de aday olmayacağını açıkladı, değişim sözü verdi, olmadı. Mubarek yanlılarıyla çatışmalar oldu, ölenler oldu. Sokağa çıkma yasağı ilan edildi, uyulmadı. Sonra yetkilerinin bir kısmını devrettiğini söyledi, olmadı. Bir Mısırlı Bush’a ayakkabısını fırlatmıştı. Bunu çağrıştırmak için ayakkabılarını ellerine aldılar. Sonunda Mubarek halkın isteğine boyun eğdi. 

Her şey bitmiş değil. Şimdi Mısır Anayasası’nın değişmesi ve Hüsnü Mubarek’in iktidarda olduğu 30 yılın hesabını vermesi söz konusu. Bir de gidişin yönü. 

35 yıl önce gerçekleşen İran devrimi dışında Mısır halkı bir ezber bozdu. Bu en önemli sonuçlardan biridir. Şimdiye kadar bildiğimiz, Arap ve Müslüman ülkelerinde darbeler olurdu. Ordu yönetime el koyardı. Halk istenen her şeye uyardı, sesini çıkarmazdı. 

Kısaca geçmişe bakalım. 1981’deki Enver Sedat suikastinden sonra başkan oldu. Enver Sedat’ın İsrail’le iyi ilişkiler politikasını sürdürdü. Muhalefete hiç söz hakkı tanımadı. Baskılar sonucu 2005 yılında çok partili seçime gidildi ama seçimleri nasıl kazandığı bilinmeyen bir şekilde kazandı. Oğlunu yetiştirip kendinden sonra başkan yapmaya niyetleniyordu. Her konuşmasında yönetimi bırakmayacağını söylüyordu. 

Müslüman Kardeşler karşısındaki tek en iyi örgütlenmiş muhalefet idi. 

Ordu şu anda yönetimi ele almış durumda. Erken seçime gitmek söz konusu. Ancak yeterli olacak mı? Şimdi ne olacak? Acaba İran’daki gibi dine dayalı daha ağır bir baskı mı gelecek yoksa halkın yönetime daha çok katıldığı, sesini duyurduğu bir yönetim mi olacak? Bunu şimdiden bilmek olanaksız. Her devrimde mutlaka çalkalanma olur. Çünkü taşlar yerinden oynamıştır ve herkes devrimden kendine pay çıkarmaya, yararlanmaya çalışır. Mısır halkının yapısına ve durumuna baktığımızda, halk izin verirse daha baskılı bir rejimin ortaya çıkması olasılık dışında değildir. Aynı zamanda özgürlük sözcüğünden ne kast ettiğimizi de düşünmek durumundayız. Bir iktidarı devirmek, devirdikten sonra göze kolay görünür. Zor olan onun yerine yenisini ve daha iyisini koymaktır. Daha zoru da onu yürütmek, daha iyiye doğru götürmektir. 

Mısır’da zorluklar daha yeni başlıyor. 

Burada bir şeyi daha vurgulamak gerekir. Ordu Mubarek’in yanında olsaydı bu olay böyle kolay sonuçlanmazdı. 

Mısır halkının başarısından kendimize de sonuçlar çıkarmamız gerekir. Mubarek'in ve ailesinin 50-70 milyar dolar mal varlığı olduğu söyleniyor. Ucıza kapatılan toprakalr yabancılara yüksek fiyatlarla satılmış. Yeni alınan bilgilere göre İsviçre Bankalarındaki hesapları dondurulmuş. Artık halklar – Müslüman bile olsalar – baskılara ve sömürüye boyun eğmiyor. Bir takım ayak oyunları ve söz cambazlıklarıyla yönetimler sonsuza kadar yönetimde kalamaz. İnsanlar bir susar iki susar, bir an gelir, bardak taşar. Artık bizim gibi Anayasası, serbest seçimleri olan ülkelerde bunlara meydan verilmemelidir. Ama yanlış anlaşılmasın, meydan verilememelidir derken baskıyı artırmayı değil tam tersini söylüyorum. Çünkü özgürlük duygusu ve arzusu, özgür ve serbest düşünce hiçbir zaman baskılarla yok edilememiştir. Sanırım anlamak isteyen ne demek istediğimi anladı. 

 
Toplam blog
: 153
: 18932
Kayıt tarihi
: 27.09.09
 
 

Antakya 1955 Doğumluyum. O.D.T.Ü. Mimarlık Fakültesi 1982 Mezunuyum. O zamandan beri firmalarda m..