Var mısın? Yok musunda Bir Milli sporcu

Son zamanlarda TV ekranlarında, sırf para kazanma amaçlı onlarca yarışma göze çarpıyor. Bilgi ve beceriden fazla şansın ön plana çıkarıldığı yarışma formatlarında, yarışmacılar kader kısmet adı altında paralar kazanıyor veya elleri boş olarak ayrılıyor.

Yarışmalar kadar bu yarışmalara katılan insanların hayatları da büyük ilgi topluyor. Eski hakemimizin sunduğu bir yarışmada, sunucu yarışmacıların hayatlarını dinleyip ona göre tölerans seviyesini ayarlıyor. Kazanılacak miktar buna göre artıyor veya azalıyor.

Bu günlerde bu yarışmalardan en ilgi çekeni de sanırım "Var mısın? Yok musun?" adlı yarışma. Bu derecelendirmeyi çevremdeki konuşmalara göre yapıyorum, yanlış anlaşılmasın.

Dün geceki yarışmada (23.01.2008) yarışmacının geçmişi oldukça ilgi çekiciydi.

Yarışmacının adı "Vehbi", eminim tanıyorsunuzdur. Bu kişi bir vücutcu, yani vücut geliştirme ile uğraşmış. Yarışmacı oluncaya kadar dış görünüşü ile diğerlerinden açıkça ayrılabiliyor.

Oldukça iyi başlayan turlardan sonra sunucu Acun Ilıcalı, Vehbi'ye "kısaca kendinden bahset" diyor. İşte film burdan sonra başlıyor. Ben aklımda kaldığınca Vehbi'nin hayat öyküsünü aktarayım:

Vehbi, bir vücut geliştirici ama aynı zamanda, yaşadığı şehrin belediyesinde "fitness" salonunda eğitmenlik yapıyor. Aynı zamanda Vehbi bir milli sporcu. Milli bir vücut geliştirici anlayacağınız. Katıldığı şampiyonaları anlatıyor. Kazandığı madalyalardan bahsediyor. Balkan şampiyonluğu, avrupa ikinciliği, şu an hatırlayamadığım bir sürü uluslarası şampiyonada dereceler, 7 ken Türkiye şampiyonluğu. "Şampiyonlar şampiyonluğu" diye tanımlıyor bunları.

Konuşma sürerken, kiralık bir evde otruduğunu ve yarışmaya bir araba alabilmek, ayrıca Eylül ayında katılacağı Avrupa Şampiyonasının masraflarını çıkarabilmek amacı ile katıldığını söylüyor.

Burada, bu kişinin bugüne kadar yüzlerce madalya kazanmış bir milli sporcu olduğuna dikkatinizi çekmek istiyorum. Şu anda maaş karşılığında spor hocalığı yapıyor ve kariyerini sürdürebilmek için böyle bir yarışmadan medet umuyor.

Ülkesini temsil ediyor ama ülkesi onu tatmin etmiyor.

Sonuçta Vehbi 11000 YTL ikramiye kazanıyor ve buruk bir sevinçle, "bu parayı şampiyona masraflarım için kullanacağım" diyor, "Araba başka bahara kalsın".

İşte bir Milli Sporcu ve sporcunun hakkını verebilmenin en güzel örneği: Bir tarafta milyon YTL'lerle oynayan futbolcular, bir tarafta 11000 YTL için yarışmalarda gezen şampiyonlar.

Hepsi de bizi temsil ediyor. Allah kuvvet versin.