Var olabilmek ve var kalabilmek; cesaret ve umutla

Neşelenebilmek...
Henüz yeşile kalkmış minik bir dalda,
Yeni açmış o ufacık tomurcukta

Huzura doymak...
Işıldayan günde bir dağ başında, yada bir ovada,
Öğlen vakti berrak gökte, uçuşan o akpak bulutta

Isınabilmek...
Yıkanırken, gürül gürül akan sıcak suda
Ya da üşürken, çıtırdayarak yanan ateşin başında,

Hayal kurmak...
Sıcaklığını hissederek sevdiğinin,
Aslında boş olan avuçlarında

Gülümseyebilmek...
Isınmak için, yanına sokulduğunda,
Yaşın başın kaç olursa olsun,
Bakabilmek, gözlerinde hep var olan o çocukla

Bir başına olmak...
Gündoğumunda, bir balıkçı koyunda
Toplanan ağlarda bir türküye eşlik etmek sabah ayazında,
Uzaktan ve usulca çaldığın ıslıkla,

Sırını paylaşabilmek....
Denize haykırıp sözünü
Üst baş giyinik,
Dökebilmek yüreğindekini dalgalara

Eğlenebilmek...
Kıyıya vuran renkli taşları sektirerek,
Adım adım arşınladığın, kumsalda

Aylaklık etmek..
Ağustos böceklerinin senfonisinde,
Sallanmakta olduğun hamakta

Bir dilek tutmak...
Yanlız gecede, uzandığın göğün altında
Yağan yıldız yağmurlarında,

Özlemek...
Tüm varınla yoğunla,
İki dünya birleşse, bir araya gelmeyeceğini bilsen de

Ve gülümseyebilmek yine de...
Aynı anda, senin tutuğun o yıldıza, onunda bakıyor olduğunu umarak
Sonra uzatmadan, "adam sen de" diyebilmek bu yaşadığına...

Belki de sadece umut etmek...
Ve inanmak, onlara ama tüm yüreğinle

Sadık kalarak iç sesine...
Hiçbir zaman aradığın yanıt gelmesede
Doğru olduğunu hissetiğini klavuz edinip,
Göğsünü gererek yürümek, geleceğe...

Zamanda göç etmek arasıra..
Varmak anılara,
Havalanıp yüzüne çarpan , hazan rüzgarında

Kulak vermek....
Sesiz sokakta,
Yol kenarlarında, basılan her kuru yaprağın hışırtısına

Arınmak...
Üfür üfür esen, dondurucu soğukta
Bir dağ başında,
Yüzüne savrulan bir avuç toprakla

Dost olmak...
Bir başına kaldığın kumsalda,
Yıldızlarla dolu gecede, gök kubbede asılı duran dolunayla,
Yada, çıplak ayaklarını yıkayan, yakamozlarla

Sevildiğini bilmek...
Zamana, şarta bağlı kalmadan
İster uyanık, istersen de uykuda

Güvenebilmek...
Tüm yüreğinle, taa iliklerine kadar,
Ve doyabilmek bununla.

Beraber olmak...
Olsan da, ister gece ile gündüz kadar ayrı,
İstersen de, bir nefes kadar yakında

Bir olmak...
İki ayrı bedende,
Atan o tek yürekte

Yaşamak...
Ama, yüreğinin sahibiyle koyun koyuna,
Bazen de yüreğin boş, yada sevdiğinden ayrı
Fakat aldığın her nefeste ve her anda doyasıya

Var olmak...
Her şeye rağmen,
Dimdik ve ayakta...

Var kalabilmek...
Kayıtsız şartsız
Cesaretle ve umutla...

Sevgi ve ışıkla
Ayna

Eylül 2006