Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Ekim '09

 
Kategori
Sağlık
 

Varis nedir? Varis çeşitleri nedir?

Varis nedir? Varis çeşitleri nedir?
 

Normalde atar damarlar tarafından hücrelere kadar taşınan oksijenli kan, kullanıldıktan sonra ven adı verilen toplar damarlar tarafından kalbe taşınır. Her organın kendine ait, kirli kanı taşıyan bir toplar damarı bulunur. Hepsinde olmasa da genelde bu damarlarda kanı kalbe doğru yönlendiren ve geri kaçmasını engelleyen kapakları var.

Varis nedir ve sıklığı nedir?
Varis bacak toplardamarlarının genişlemesi, uzaması ve büklümlü hale gelmesi olarak tanımlanır. Antik Yunan döneminden bu yana bilinmekte olan bir hastalıktır. 2500 yıl önce yapılan bazı heykellerde varisler çok belirgin olarak gösterilmiştir. Varis ile ilgili diğer ilginç bir özellik doğada yalnızca insanlarda görülmesidir. Diğer hiçbir memeli türünde saptanmamıştır. Ülkemizde sağlıklı istatistikler bulunmadığından tam sıklığını bilmiyoruz. Ancak batı toplumumunda % 10-20 gibi yüksek oranda görülmektedir. Buradan yola çıkılarak Türkiye’de 5 milyon bireyde değişik derecelerde varis olduğu öngörülebilir. Kadınlarda erkeklerden daha sıktır. Yaşla birlikte varis görülme olasılığı çok artmaktadır.

Neden oluşur?
Aslında varisin oluşma nedeni tam olarak bilinmemektedir. Oluşan temel sorun toplardamar duvarında oluşan yapısal bozukluk nedeniyle damarın genişlemesidir. Ancak asıl başlangıcın damar duvarındaki bozukluk mu, yoksa kapakçıklardaki hasar mı olduğu net değildir. Varise ailesel bir yatkınlık söz konusudur ve olguların önemli bir kısmında aile bireylerinde de varis vardır. Bir çalışmada anne veya babasında varis bulunan bireylerde varis gelişme olasılığının % 80 olduğu bildirilmiştir. Hamilelerde de varis sıktır. Bunun nedeni erken dönemde değişen hormonal dengedir. Bilindiği gibi hamilelik sürecinde anne de bazı hormonların düzeyi çok artar. İşte bu hormonlar damar duvarındaki düz kasları da etkiler ve damarlar genişler. Daha ileri hamilelik döneminde anne rahminde büyüyen bebeğin mekanik olarak etraftaki toplardamarlara baskı yapmasıda rol oynar. İyi olan doğum sonrası birkaç ay içinde bu varislerin %60-70 oranında düzelmesidir.
Varislerin daha nadir olan nedenleri de vardır. Derin toplardamarları tıkalı olan bireylerde yüzeysel toplardamarlar tüm bacağın kirli kan dönüşünü üstlenirler. Bu nedenle çapları artar ve varis görünümü alırlar. Ancak bu damarlara dokunulmamalıdır, çünkü bunlar vücudun bir savunma mekanızmasıdır. Ayrıca atardamar ile toplardamarlar arasında bağlantılar oluşan bazı hastalarda da varis oluşabilir. Buradada altta yatan hastalık düzeltilmelidir.
Normal ve anormal kapakçıkların çalışması. Sağdaki kapağın fonksiyon bozukluğu kanın bacağa geriye kaçmasına ve yakınmalara yol açacaktır.

Hastalığın dereceleri nedir?
Toplardamar hastalıklarının şiddeti günümüzde 0-6 arasında belirtilmektedir:
Derece O: Görülebilen toplardamar hastalığı yok
Derece 1: 1-3 mm çapında ince varisler
Derece 2: Çapı 4 mm üzerinde olan gerçek varisler
Derece 3: Bacakta şişlik
Derece 4: Ciltte kahverengi-siyah değişiklikler
Derece 5: Cilt değişiklikleri ve ayak bileği çevresinde iyileşmiş yara
Derece 6: Açık yara olması (hemen daima ayak bileği içi tarafında)

Yakınmalar:
Çapı 1 mm civarında olan genişlemelere kılcal varis denmektedir (resim 2). Kılcal varisler genelde görüntü bozukluğu dışında bir yakınmaya yol açmazlar. Özellikle çapı 3-4 mm üzerinde olan varislerde ise görüntü bozukluğuna ek olarak belirgin yakınmalar başlar (resim 3). Uzun süre ayakta kalma sonrası bacakta ağrı, şişme, hassasiyet ve ağırlık hissi oluşabilir. Hastalar bacakta sürekli bir sızlama olduğunu ve dinlenseler de kolay kolay geçmediğini farkederler. Bu yakınmalar günün sonuna doğru çok belirgin hale gelir ve hastalar ayakkabılarının dar geldiğini tanımlar. Bayan hastalarda adet dönemlerinde yakınmalar belirgin olarak artar.
Geç dönem varis hastalarında özellikle ayak bileği iç tarafında şişme ve siyaha yakın renk değişikliği başlar. Bu alan kaşıntılıdır ve ayakkabı vurması gibi küçük kaza ile yara açılabilir. Bu yaralar tipik olarak geniş, ancak derin olamayan yaralardır. Dipleri canlı kırmızıdır (resim 4). Tedavi çok güçtür. Açılan bu yaraların kapanması için uzun süren pansumanlar gereklidir ve tedavi hayat boyunca süregelir.
Tedavi edilmeyen varislerde gelişebilecek bir diğer komplikasyon enfeksiyondur. Varis kanın göllendiği alandır ve kan mikroplar içinde çok iyi bir beslenme ve çoğalma ortamıdır. Enfeksiyon gelişirse bu alanda kızarıklık, bölgesel ısı artışı, hassasiyet ve şişlik oluşur. Tedavi öncelikle antibiotikler ile enfeksiyonun kontrolüdür.
Tanıda kullanılan radyolojik yöntemler:
Günümüzde en sık kullanılan yöntem Doppler ultrasondur. Bu yöntem ile gözle görülemeyen derin toplardamarlar incelenebilmekte, kapak yetersizliği değerlendirilebilmektedir. Varis tedavisi öncesi altta yatan tüm sorunları anlayabilmek için Doppler ultrason gittikçe daha sık kullanılmaktadır. Bu yöntem ağrısız olup iğne kullanılmamaktadır. Pahalı bir inceleme değildir.

Normalde atar damarlar tarafından hücrelere kadar taşınan oksijenli kan, kullanıldıktan sonra ven adı verilen toplar damarlar tarafından kalbe taşınır. Her organın kendine ait, kirli kanı taşıyan bir toplar damarı bulunur. Hepsinde olmasa da genelde bu damarlarda kanı kalbe doğru yönlendiren ve geri kaçmasını engelleyen kapakları var.

Vücudun tüm yükünü taşıyan bacaklardır. Kanın yerçekimine karşı ayak parmaklarından başlayarak yukarı doğru kalbe geri dönmesi, bir nehirin tersine akması kadar zor. Atardamarlarda kanı pompalayan kalptir. Bu görevi bacaklarda kas pompası adını verdiğimiz baldır adeleleri üstlenir. Özellikle dizaltındaki baldır adeleleri yürürken kasılarak kirli kanın büyük kısmını taşıyan kaslar arasındaki iç toplar damarları sıkıştırarak kanın kalbe doğru ilerlemesini sağlarken, kapaklarda kanın geri kaçmasını engeller.

Tıpta kronik venöz yetmezlik adı verilen varisler (özellikle bacaklarda) bu mekanizmanın bozulması sonucunda toplar damarların belirginleşerek, genişlemesi ve kıvrımlaşmasıdır.

Vücudumuzdaki belirli bir bölgesindeki venlerin (toplardamarların) düzensiz bir biçimde uzaması, genişlemesi ve kıvrımlar oluşturmasına varis denir. Latince varix kelimesinden türetilmiştir. Varix kıvrım yapmış anlamına gelir. Kalbimizden kaynak alıp bacaklarımıza giden temiz kan yerçekiminin ve kalbin basınçlı pompalamasından dolayı arterler vasıtası ile kolayca yol alırken kirli kanı kalbe götüren toplardamarlar yerçekimi gücüne karşı çalışırlar.
Yerçekimine karşı kanın geri taşınması işlemi başlıca 3 etkenin yardımı ile gerçekleşir.

    Toplardamarların elastik duvarlarının direnci Tek yön geçişe izin veren minik kapakçıklar Alt bacak kaslarının kasılarak pompa etkisi göstermesi

http://www.varis-tedavisi-ankara.com

Ön görüşme için lütfen randevu alınız:

0312 447 15 39 | GOP | ÇAnkaya | Ankara

 
Toplam blog
: 19
: 1942
Kayıt tarihi
: 12.10.09
 
 

Dr. Ekrem Civaş 1971 doğumlu olup 1993 yılında Dicle Üniversitesi Tıp fakültesini bitirdikten sonra ..