Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Haziran '10

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Varken Yok Olun...

Varken Yok Olun...
 

Aşk...


Seni sevdim,

Seni birdenbire değil

Usul usul sevdim.

“Uyandım bir sabah” gibi değil, öyle değil

Nasıl yürür özsu dal uçlarına

Ve gün ışığı sislerden düşsel ovalara…

SENİ SEVDİM.

ARTIK TEK MÜMKÜNÜM SENSİN.

Gülten AKIN

Aşk ne zaman ve nasıl geleceği bilinmeyen en güzel duygu…

Aşk hiç ummadığınız bir anda buldu sizi, birkaç ay karın ağrısı ve sonunda içinizdeki sevgi dayanılmaz hale geldi ve konuşmak istediğinizi söyleyip içinizdeki her şeyi anlattınız ve son cümlenizin sonunda elini tutarak masumca bir öpücük kondurdunuz yanağına… Hayatında başka biri var ama sizi de üzmek istemiyor.“Ona bunu yapamam keşke başka zaman, başka bir yerde tanışmış olsaydık” diyor kibarca “hayır” yani. El ele diz dizesiniz, o kadar mutlusunuz ki “hayır” ’ı anlamıyorsunuz ya da anlamak istemiyorsunuz, aklınızda Cahit Sıtkı TARANCI’nın dizeleri

Desem ki sen benim için

Hava kadar lazım,

Ekmek kadar mübarek,

Su gibi aziz bir şeysin…

Aynı yerde çalışıyorsunuz, siz devamlı onu takiptesiniz. Israrlarınıza dayanamıyor ve bir gün oda size daha yakın olmaya karar veriyor belki yüzünüz, belki kariyeriniz belki de bir şeyler hissetmeye başladığı için kim bilir… Dışarıda buluşuyorsunuz birkaç kez, artık el ele diz dizesiniz ve bir gün dudaklarınızda buluşuyor ve daha ilerisi… Öyle mutlusunuz ki rüyada gibisiniz, o an ölseniz yüzünüzdeki o mutluluk sonsuza kadar sürecek. Ona şiirler okuyorsunuz:

Korkma sevgimden,

Yakmaz seni.

Bırak duygularını

Bana doğru.

Yaşa mutluluğu yıllarca

Düşünme geleceği kaygıyla,

Sen aldırma başkalarına

Kıskanır sevgimizi.

M.Naci ÜNVER

Aşk hiç ummadığınız bir anda geldi ve yine hiç ummadığınız bir anda bir telefonla bitiyor“Yapamıyorum, ona bunu yapamam vicdanım izin vermiyor.” diyor. Dünya durur o an, içinize öyle bir acı ile dolar ki, ağlamak rahatlamak istersiniz ağlayamazsınız, kıpırdamak bile zor gelir size, öyle kalırsınız. Alışmalısınız o acı içinize girmiş ve hiç çıkmayacaktır artık. İşte birkaç gün onu görmemezlikten gelirsiniz, onu üzmek istersiniz ama siz daha çok üzülürsünüz. Sonra arkadaşça yaklaşmayı denersiniz ama ona dayanamazsınız onu gördüğünüzde sarılmak ve binlerce kez seni seviyorum deyip sarılmak… Çok sevmişinizdir, kalbini, yüzünü, yürüyüşünü, size “gıcık” demesini bile…. Bu duygular “hayır”’ı anlamanızı daha da güçleştirir siz hala onun yanındasınızdır. Bir gün yine yalnız kalırsınız elini tutarsınız sevgiyle o ise dostça, siz aşkla yanağından öpersiniz o ise masumca der, sonra dudaklarınız onun dudaklarını ister bir anda kollarınızdan kayar izin vermez hayat sona ermiştir sanki o an en sonunda ”HAYIR” ı anladınız. Ona haksızlık yapmayın hiç sevmediğini söylemeyin sakın, sevmiştir o da mutlaka ama sizin gibi değil, sizin onun için yapmayacağınız hiçbir şey yokken, her şeyi göze almışken o ise... Suçlu aramayın belki tipiniz belki hareketleriniz belki sevginiz… hoşuna gitmemiştir işte… Artık” yeter” demektedir, buraya kadar. Nazım HİKMET ne güzel söylemiştir:

Seversin dünyayı doludizgin

Ama o bunun farkında değildir

Ayrılmak istemezsin dünyadan

Ama o senden ayrılacak

Yani sen elmayı seviyorsun diye

Elmanın da seni sevmesi şart mı?

Yani Tahir’i Zühre sevmeseydi artık

Yahut hiç sevmeseydi

Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?

Sana doğrunun “beraber olmamak” olduğunu söyleyen ona iki dizen vardır:

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da

Hatta Sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.

Hayır’ı anladınız artık, adamlığın kitabını yazmadınız belki ama okudunuz o kitabı… Yapmanız gereken ÇEKİP GİTMEK… Bitip tükenmek bilmeyen dışarıda buluşma, yalnız kalma isteğini bırakın artık. Arkadaşlığınızı bozmamalı, hiçbir tepkiniz olmamalı ona karşı dedik ya suçlu yok bu aşkta. Yaşadığınız her şeyi unutun, kimse bilmedi zaten kimsede bilmesin ölene kadar… Arayın onu yine arada ama arkadaşça… Seviyorsanız gerçekten onu “adam gibi” rahatsız edecek en küçük şey yapmamanız gerekiyor artık… Kendinizi de bırakmayın mesela her gün saçınızı tarıyorsanız yine tarayın, yüzünüz hep gülsün hala sizin gülüşünüzle mutlu olanlar vardır mutlaka. Tabi ki canınız yanacak bazen, kalbiniz sızlayacak ama kimseyi üzmeye hakkınız yok üzüntülerinizi yalnızken yaşamalısınız. Ve en sonunda ona tüm kalbinizle mutluluklar dileyerek, varken yok olun artık…

 
Toplam blog
: 79
: 1155
Kayıt tarihi
: 11.02.08
 
 

Sınıf öğretmeni. 39 yaşında. İstanbul'da görev yapıyor içinden geldiği gibi yaşıyor ve yazıyor.....