Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Kasım '13

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Varlık/Yokluk

Varlık/Yokluk
 

“İnsan” ismi ile işaret edilen manânın farkındalığı ile yaşayan yokluktan bahsetmez, bu olguyu ispat yoluna da gitmez, yaşar ve seyreder...........


Birimlerin sıradanlıktan kurtulup, özüne uygun bir yaşamı ortaya koyamayışı, “yokluğunfarkındalığına ulaşamamaları, varlıkdüzeni ile yaşamlarını sürdürmelerine neden olur.

Bu handikap, bireylerin evrensel anlamdaki şuurdan yoksun olmaları dolayısıyla, bakış açılarını oluşturan bilinçsel seyirle, başlarına geleceklerini bilmedikleri bir yaşama, kısaca çöküşe gitmeleri demektir.

Tabi bu kadarla da kalmaz..

Bu tarzdaki bir yaşamın sonuçları tahmin edilemeyecek şekilde gelişir; şiddetli azaplara duçar olunur ve bu varlık algısı ile de bunalımlar, dalgalanmalar, umut kırıcı olaylar, karşı karşıya kalınan sorunlar, aşağılamalar, kandırmacalar, mutsuzluklar açığa çıkar ve hattâ zaman ilerledikçe kişiler depresyona bile girer.

İşte insan bu anlarda anlayamadığı şekilde yok olmayı arzulayabilir.

Ne olursa olsun, kişinin yok olmakla kurtulacağını düşünmesi çok büyük bir yanılgıdır!

Bir çıkar yol olarak düşünülen intihar bir kurtuluş olamaz.

Çünkü yok olmaz.

Sistemin ne olduğunu anlayamamış kişiler için bahsini ettiğimiz noktanın bir fırsat olduğunu düşünüyorum.

Ayrıca “yokluk” da bu  değildir!

Orijin anlamda yokluk; “varlıktan soyunmak” demektir.

Yok olduğunun farkındalığına erişmek, bir anlamda hiç olduğunu bilmek lafla olmaz.

“İnsan ”ismi ile işaret edilen manânın farkındalığı ile yaşayan yokluktan bahsetmez, bu olguyu ispat yoluna da gitmez, yaşar ve seyreder.

Yokluk dışsalda kalma, dünya nimetlerinden faydalanma, misyon, şan şöhret, sahip olma gibi varlık kokan şeyleri/etiketleri kabullenemez.

Mutlak yokluk; tepeden inme biçiminde;

İnsanın ismini, cismini, soyunu, sopunu, itikatlarını, inançlarını, değer yargılarını, nefsini, velhasıl kendini “var” kabul ettiren her şeyini ortadan kaldırır, siler süpürür.

Dolayısıyla, fenada başka bir boyut ve farklı bir çizgi arayanlar aldanır.

İşte “Yokluk” böyle bir şeydir.

Burada biraz duralım...

Genelde bireylere sunulan tek tip mistik bilgilerin heyecan vermediğini görüyoruz.

Zira klasik tarzdaki yaklaşımda tanrıya-tanrılığa dayanan bir bakış açısı sergileniyor.

Kaldı ki bu tür değerlendirmelerle yokluğa ulaşılamaz.

Ancak değişim ve pozitif bilimle ile yola çıktığımızda varacağımız nokta  “Tek”lik olabilir.

Farklı bir pencereden olaya yaklaşmaya çalışalım;

Bu toplumda kişiyi yokluğun farkındalığına taşımada kendisine kolaylık sağlayabilecek ‘genler’ söz konusu mudur?

Bu sorunun yanıtını ‘evet’ diye vermek, yani konuyu genlere bağlamak mümkün.

Ancak orijinden bakıldığında genlerdeki bilgilerin dahi bir potansiyelden-şuurdan kaynaklandığı görülecektir.

Bu bakış açısı ile açığa çıkan her şeyi hayal-izafi olarak düşünmek gerekir.

Asıl olan esasen budur.

Sevgili okurlar!

Çağdaş bilimin açıkladığı üzere holografik evren adı altında tanımlanan “string”ler veya dalga sistemi varlığın TEK’liğini ve nihayet yokluğunu anlatır.

Bir başka deyişle, o boyuttaki varoluş denilen seyr de esasen, Mutlak TEK'in ilmindekini seyridir.

Bilindiği üzere varlık bir an var, bir an yok olmaktadır.

Kesrette değil, ilimde bunun gözlemlenmesi, değerlendirilişi (state) ancak hiç olduğunun farkındalığı ile yaşanmakta/seyredilmektedir.

Ahmed F. Yüksel

https://twitter.com/sufafy

https://twitter.com/sufafy

 
Toplam blog
: 636
: 9957
Kayıt tarihi
: 14.12.11
 
 

Araştırmacı Yazar.. ..