Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Ekim '07

 
Kategori
Kent Yaşamı
 

Varoş kültürüyle yaşayan taşralılar

Mağlumunuz tüm dünyada toplumlar genellikle;

a-Taşralılar,

b-Varoş kültürüyle yaşayan taşralılar.

c-Kent kültürüyle yaşayan taşralılar.

d-Kentliler.

e-Kent soyluları diye sınıflandırılır.

Taşralılar tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi bizimkilerde Anadolu'da tarımla, hayvancılıkla uğraşan hayat mücadelesi veren büyük bir kesimi oluştururlar bir diyeceğimiz yok doğal olarak.Soframızdaki tahılı sebzeyi eti onlar üretirler, seviyoruz ve saygı duyuyoruz .

Ulu önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK'ün dediği gibi " Köylüler ulusumuzu efendileridir" ve öylede kalacaklardır.

Amacımız eğitimsiz cahil kesimi hakir görüp ezmek değil önce endekslemek sonra çare bulmaktır.Çünkü cahil eğitimsiz kesimin içinde yüksek tahsilli ve zenginlerde bolcadır. !!! ne yazık ki.

Son model arabalarında dolaşıp avrupa da taşralıların oturdukları villalarda böbürlenerek oturan kendilerini üst sınıf sanan kesimde bu kesimdir maalesef.İki kelime konuştuğunda yobazlık ve cehalette sınır tanımadıklarını anladığınızda nutkunuz tutulur.Ahkam kesmelerini kibirlerini şaşkınlık içinde seyredersiniz.Parasal bir mecburiyetiniz veya paralıya yalakalık huyunuz yoksa hastir len deyip kaçarcasına uzaklaşırsınız yanlarından.

Tahsil görmek haricinde, İstanbula çalışmaya gelen genç kesim yokluk ve sefalet içinde kalitesizliğe ve suça yöneltilmektedir ki buna dur denilmelidir.Bu yüzden taşralı tüccar ve fabrikatörlerin kendi şehirleri ve bölgelerin dışına fabrika kurma izni olmamalıdır.Sınıf atlama çabalarıyla kentlere fabrikalarını kurma izni verilmemelidir.

Gelelim konumuzun merkezine varoş kültürüyle yaşayan taşralılar dediğimiz kent kültürüne uyum sağlayamamış kesime, toplumun en riyakar iki yüzlü ve pislik kesimidir, ne taşralıdırlar ne de kentli ne idüğü belirsiz kesimdir.Aziz NESİN'in kitabındaki zübükdürler.Bu kesime ne insanlar gördüm giyecek elbiseleri yok, ne elbiseler gördüm içinde adam yok muhabbeti geçersizdir.

Üçüncü sayfa haberidir hayatları, çoğu zengindir hatta okumuşlardır toplum tarafından tanınanları bile vardır aralarında, eğlence sektörünün eğlendiricileride vardır. Çoğu, kendilerini sanatçı da ilan ederler.Fakirde vardır tabiki bolca aralarında ama bizim için paralı olup olmamaları değil kişilik yapılar yetiştirilme şekilleridir önemli olan. Genel özellikleri olan riyakarlık ve gericiliktir, nankörlüktür bizim için önemli olan.Cehaletleri ve çok bilmişlikleri pişkinlikleri haddini bilmezlikleri hacıdan hocadan aldıkları garip fikirlerlerden kaynaklanır.Türk kültürü ile yaşamazlar devlet eğitimi almadıkları için bilmezlerde.

Din adı altında genellikle Atatürk düşmanıdırlar, dolasıyla Türk ve cumhuriyet düşmanlarıdırlar, potansiyel arap faşisti, arap milliyetcileridir, bu kesim devletin içinde görev yapıyorlarsada arap ajanı denir.

Her nabza göre şerbet vermeyi bilirler.Kentli gibi giyine bilir topluma bağlı gözüke bilirler.Pis böcekli fırınları onlar çalıştırırlar, bozuk malların tarihlerini değiştirip onlar satarlar, kapkaçcılık, yankesicilik, mafya, çeteler, kadın satıcılığı, uyuşturucu, illegallik, bölücülük, faşistlik, koministlik, aşırı dincilik bu insanımsıların tekelindedir.

Yaptıkları eçiş büçüş ne idiğü belirsiz apartmanlar ilk depremde yıkılır, yaptıkları binalar yollar karekterleri gibi berbattır, rezildir, kişiliksizdir, şehirleri ve kent kültürünü çekirge sürüleri gibi talan edip mahvederler.

İşte İstanbul ve diğer büyük şehirler Varoş kültürüyle yaşayan taşralılar yüzünden kalkınamıyor ve uluslar Türk değince tüyleri diken diken bu yüzden oluyor.istanbul sınırları içinde bu kesimin ortalamasını sekiz milyon varoş kültürüyle yaşayan taşralı dersek. Anadoluda özel olarak yapılacak hediye evlere yerleştirilmeli on yıl boyuncada işsizlik sigortası bağlanmalıdır.Sosyal sınıfları yükseltilmelidir.Daha sonra aynı sınıfa dahil olan bir kısım papucumun gazetecilerini ve bürokratlarını aşıp İstanbulu taş taş işleyip dünya kültür başkenti konumuna getirmeliyiz.

İstanbulun yüzde sekseni yeniden yıkılıp yapılmalıdır.Halk nüfus kağıtlarına göre illerine geri yollanmalıdır.Üniversite eğitimi görenler tecilli olarak İstanbulda kalabilmelidir.Sokaklarda sürekli kontroller yapılmalı, otogara indikleri anda nerde ne kadar kalacakları sorulmalı her hafta karakola imza verilmeleri istenmelidir.Tatili biter bitmez şehirlerine dönmelidirler.

Ne idiğü belirsiz gençlerin otobüse atlayıp günü birlik turlarla kapkaç yapıp, gasp yapıp, tecavüz edip, adam öldürüp hiç bir şey olmamış gibi Anadoluya dönmelerin önünüde kesmek lazımdır.

Disiplinli toplum modeli diğer Anadolu'da onuruyla yaşayanları da zan altında kalmaktan kurtarır prestijlerini arttırır.

Yüksek katlı binaları yıkıp, daha az ve kaliteli kesimin barınacağı semtler oluşturulmalıdır.istanbul'un sınırları çizilmelidir.devlet her semtinin yerleşim modelini apartmanının şeklini semtinin bina rengini ağaçlarının cinslerine varana kadar belirlemeli ve takipçisi olmalıdır.

İstanbulda bir semtten diğer bir semtine geçerken binalarının mimari tarzı rengi ağaçlarının cinsi tagları havuzlarının modeline kadar bir anda değişim göstermelidir.

Onlarca orman alanı, dev meydanlar, uluslararası standartlarda lunaparklar, enaz 100 salonlu tiyatro ve kültür merkezleri oluşturulmalıdır.

Tüm ülkelerin parmak ısıracakları, örnek gösterecekleri bir kültür kenti olmalıdır istanbul artık.

12/11/1995

Volkan YILDIRIM

 
Toplam blog
: 12
: 401
Kayıt tarihi
: 03.10.07
 
 

Volkan YILDIRIM ( 09 / Mart /1967 - 20-- ), Türk Şair, Yazar, Gezgin, Fikir adamı. İstanbulun..