Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Temmuz '17

 
Kategori
İlişkiler
 

Varsın öpsün seni hayat alt dudağından

Varsın öpsün seni hayat alt dudağından
 

Varsın öpsün seni hayat alt dudağından


Eve ulaşıp da arabadan adımımı dışarı attığımda tek hissettiğim etrafı saran sessizliğin verdiği huzur ve sadece yoldan gecen arabaların bu sessizlikte etrafa yaydıkları motor sesiydi. Hiçbir şey yoktu o anda aklımda; ne beklediğim ama gelmeyen telefon, ne annemin bitmek bilmeyen dertlerinden bir kuple ne de uyudun mu içerikli gereksiz mesajlar silsilesi.

Hatta bir ara esti, eve gitmek uzere bindiğim taksiye çeşmeye gidiyoruz dedim, şoför arkadaşın bile hoşuna gitti bu talebim sabahın dördü, 38 derecede. Zamanım olsa iki dakikamı harcamam bu b...ktan şehre dedim, gülümsedi bana. 

Gecenin kritiğine dair kısa bir muhabbetten sonra eve vardım. Sitenin arnavut taşı yollarında ince topuklarımla paytak paytak ilerlerken biryandan da aslında ne kadar mutlu olduğumu düşündüm. 

O kadar şanslıyım ki gecenin sonunda canım nerde, nasıl olmak istiyorsa suan orda ve  o şekilde olduğum için diye düşündüm kendi kendime. 

 

Günün sonunda hepimiz yalnızız aslında; ya bedenlerimiz ya da ruhlarımız... ve ben bu gece okadar yalnız ruh gördüm ki onların arasındaki varlığımdan iğrendim, kaçtım adeta. 

Sonunda hepimiz kendi seçimlerimizi yaşamıyor muyuz? Ben böyle olmayı seçtim ve tüm zorluklarına rağmen mutluyum nefes aldığım her günden.

 

Hayat kolay değil yalnız bir kadın olduğunda; özellikle güçlü ve yalnız bir kadın....

Erkeklerin korktuğu kadın tipi direk bu olsa gerek; bir sonraki hareketini kesiteremediğin, boyundurluk altına alıp hükmedemediğin, parayla ve güçle gözünü büyüleyemediğin.

En büyük fobim sanırım birinin bana hükmetmesi hele hele bir erkeğin beni kendi kalıplarına sokmaya çalışması, özgürlüğümü elimden alması. 

Özgürlük de çok göreceli kavram aslında; bana göre şuan evimin balkonunda tek başıma oturup bir kadeh beyaz şarap eşliğinde bu satırları yazabilmek, ertesi sabah atlayıp arabama saçlarımı savura savura kafam nereye eserse oraya basıp gitmek benim için dünyalara bedel özgürlüktür işte.

Gel de bunu anlatmayı dene yeni Türkiyemdeki zihniyete!

 

Ben geçtim zaten kendimi anlatmaktan, düzene uyup sıradan davranmaktan, sadece olduğum gibi olmaya devam ediyorum...Hayattan keyif aldığım müddetçe yaşıyorum ve üretebiliyorum, aksi takdirde eller havaya zihniyetiyle patlatıp iki şampanya, atardım kendimi kızgın kumlardan serin sulara pembe uçuş uçuş pareomla en "in beach"lerde ecdadını hazır ola dizerek iki dakikada.

 

Herşey sende gizli aslında; kalbinin attığı kadar canlı, nefret ettiğin kadar kötü, sevdiğin kadar yaşar, gülebildiğin kadar mutlu olursun. Üzülme, bil ki ağladığın kadar hürsün. Sevdiğin kadar sevilecek, kırdığın kadar kırılacaksın. 

Biz yeterince kırıldık be tatlım, sıra biraz  sefasını sürmekte şu o.ç dünyanın, verdiklerimiz karşılığını alamadıklarımızın hesabını tutarken aniden esen bir rüzgara bırakıp giderek yaşamak lazım hayatı yarınını düşünmeden....

 
Toplam blog
: 11
: 1546
Kayıt tarihi
: 29.09.15
 
 

Kurumsal hayata sıkışıp kalmış plaza çalışanı, bekar bir İstanbul kadını.... Biraz kendimden, bir..