Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Aralık '10

 
Kategori
Sinema
 

Vasat bir film; Av Mevsimi…

Vasat bir film; Av Mevsimi…
 

Av Mevsimi filmi 2010’un son ayında vizyona girdi. Vizyondaki filmler arasında yerini alan Av Mevsimi izleyicisine istenileni verebildi? Türk sinemasına bir artık kattı mı? Yoksa var olan ritüellerden devam mı etti? Bu yazımda kısaca Av Mevsimi filminden bahsedeceğim.

***

<ı>Olmadı Cem!

Senaryosundaki rol alan kişilere baktığımızda isim yapmış ve kendilerini alanlarında kanıtlamış Şener Şen, Cem Yılmaz, Çetin Tekindor, ve Okan Yalabık gibi oyuncuları görüyoruz. Oyuncular arasında daha önceden Gora, Arog gibi komedi türünde olan filmlerin senaristliğini ve başrol oyunculuğu üstlenen aynı zamanda komedyen olan Stand-up yapan Cem Yılmaz’ın oyunculuğu göze çarpıyor. Ama nasıl çarpıyor? İnsanın gözünün tırmalıyor. Filmde sırıtan tek karakter kim desek ortak isim Cem Yılmaz olurdu büyük bir ihtimalle. Bunun neden böyle olduğunu gelince göz aşinalığından yâda onu hem komedi türü yapımlarda gördüğümüz için polisiye kurgulu olan bir filmde göremiyoruz. Sinema tabiri ile yüzü eskimiş.

***

<ı>Tanıdık sahneler

Av mevsimi filmi sadece Cem Yılmaz’ın sırıtan oyunculuğu ile akılda kalmıyor. Bir ceset parçasından hareket ederek. Bazı isimlerin üzerinde çevrilmesi polisiye bir filmde olması gereken midir? Evet. İzlediğim kadarıyla filme çoğu sahneler 3. Sınıf Amerikan filmlerini andırıyor. Kopya çekilmiş ama aslına uygun değil! Senaryo bakımında bakıldığın ise öyle çığır açacak bir özellik göremiyorum. Şuanda televizyonlarda tekrarı her gün yayınlana polisiye dizilerden bir farkı yok. Hatta o haftalık tüketilen polisiye dizilerin senaryosu dizi-film karşılaştırmasında daha iyi olduğunu söyleyebilirim. Filmin sonuna gelmeden katilin kim olduğunu anlaşılıyor. Buda bir polisiye filmde olması gereken şüpheci ve izleyiciyi heyecana, kuşkuya sevk etmesini engelliyor.

***

<ı>Film sahnesi mi? Reklam çekimi mi?

Filmin gidişatı ve işleyişinde göze çarpan bir diğer unsurlar ise dil kavramı, dil konusu ülkemizi hassas olduğu bir konudur. Her dönemde önemini kaybetmeden üstüne oynanabilecek halkı kolay etkileyebilecek bir faktördür. Film ilk 15 dakikasında olan kahvehanede emekli olan bir amirin son gecesinde eğlenenlerin Lazca şarkı söylemesi ve herkesin şarkıya eşlik etmesi akıllara teşkilata girenlerin hepsi Lazca biliyor mu? Yoksa cinayet masasındakilerin hepsi Laz mı? Gibi soruları akıllara getiriliyor. Lazca şarkıların söylendiği ve içkilerin içildiği kaşıklar ile melodi yapıldığı sahne bize ramazan ayında kola reklamlarıyla olan benzerliği de dikkatlerden kaçmıyor.

<ı>Son söz; Nasıl bir film sorusuna herkesin gidip izlemesi gerektiğini söyleyemeyeceğim. Önerilecek film var. Önerilmeyecek bir var. Bu film sadece oyuncuları ile isim yapar. Son zamanlarda film sektörünün hareketli olması çok filmin çekilmesi, vizyona girmesi sektörün iyiye gittiğini göstermez. Bunu en iyi Av Mevsimi’nde anlıyoruz.

<ı>Diğer film eleştirilerim

· <ı>The Toruist’ in şaşırtıcı sonu: http://blog.milliyet.com.tr/The_Toruist__in_sasirtici_sonu/
Blog/?BlogNo=281599

<ı>

· <ı>New York’ta 5 Minare ne anlatıyor?: <ı>http://blog.milliyet.com.tr/New_York_ta_5_Minare_ne_anlatiyor_/Blog/?BlogNo=274975

<ı>

<ı>S&S<ı> <ı>(Her Zaman Önde)

<ı>SAMET SERBEST

<ı>http://twitter.com/SAMETSERBEST

 
Toplam blog
: 112
: 2756
Kayıt tarihi
: 15.09.09
 
 

Ülke meselelerine kafa yoran ulusal çıkarları korumaya çalışan düşünen bir genç. İlkelerim; Üstün..