Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Haziran '11

 
Kategori
Tarih
 

Vatan, Anadolu'da Teşkilat kurarak kurtarılacaktır. (2)

19 Mayıs 1919 tarihinden yaklaşık bir hafta evvelinde, yeni kurulacak olan Türkiye Cumhuriyeti Devletinin en önemli adımları atılmaktaydı. 

O güne kadar, İhtişamın, gücün, huzurun mebdei olmuş olan Devlet-i Aliye’nin başkenti, meşum ve talihsiz günler yaşamaktadır. istanbul boğazında ingiliz gemileri demir atmış, İngiliz zabitlerinin izni dışında şehirde her isteyenin, istediği yerde gezmesi, gitmesi mümkün değildir, Şehirde, gece ve gündüz baskınlar düzenleniyor, evlere giriliyor, aramalar yapılıyor, tutuklamalar oluyordu. 

Devlet-i Aliye’nin düşürüldüğü vaziyeti, devleti bekleyen sonu hayal etmenin dahi insana azap verdiği günler ve geceler bitmek bilmiyor, vatan için bir şeyler yapmak gerektiği, yaşanan bu feci akibetten nasıl kurtuluruz hesapları yapılıyordu. 

O günlerden yaklaşık on yıl evvel, İkinci Abdulhamid, özgürlük-hürriyet, eşitlik naraları ile devrilmişti. Padişahi devirenler, hürriyeti işgal altındaki İstanbul’da işgalci İngiliz ve Fransızlardan isteyecek olsa ne cevap alırlardı, bunu düşünmek dahi istemiyorlardı. 

Bu karanlık günlerde, padişah Sultan Vahdettin, milli güçleri organize edecek, işgal güçlerine karşı mücadele edecek bir isim belirlemenin telaşı içindedir. 

Üzerine fikir birliğine vardıkları komutan hakkında, paşalar tarafından ileri sürülen olumsuz bir görüş, derhal bu ismin üzerinin çizilmesi anlamına geliyordu. 

Aranılan kişi hem askeri hem siyasi bir deha olmalıydı. Çok zorlu tartışmalardan sonra üzerinde karar kıldıkları komutanın ismi artık netleşmiştir. Onun ismi Mustafa Kemal’dır. 

Halifeyi Müslimin adına, vatanın kurtuluşu, işgal altındaki Osmanlı toprağında, müslüman ahaliyi ayaklandırma işini en iyi yapacak olan ferik Mustafa Kemal’den başkası olamaz fikri bütün paşaların ortak görüşü olarak tecelli etti. 

Ferik Mustafa Kemal’ın bir kusuru vardı. Öğrencilik yıllarından beri çok iyi tanıdıkları Mustafa Kemal ‘ın, saltanatı yıkmak, padişahlığı kaldırmak, sonucunda Cumhuriyet kurmak fikrinin olduğunu biliyorlardı. 

Ancak, İstanbul işgal edilmiş, işgal ordularının gemilerinin namluları Saraya çevrilmiş ortada ne hanedan ne de saltanat kalmıştı. Yeni bir devlet kurma lüzümüna inanan paşalar, padişaha sunulan rapora bir olumsuz görüşe karşı, oy birliğiyle olumlu görüş yazıp imzalamışlardı. 

Nihayetinde, padişah da, vatanı kurtarmanın hesabındaydı... 

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 135
: 1323
Kayıt tarihi
: 29.09.07
 
 

Ali Emir KARAALİ, Rize Doğumlu, 1978 Rize Lisesi Mezunu, (1988)T.C. Anodolu Üniversitesi   'İşlet..