- Kategori
- Güncel
Vatan borcu
lavi tekniği ve suluboya/ n.d. AGLAGU
Güzel ülkemizin vatandaşları olan bizler, çocuklarımızın büyüyüp asker ocağına teslimini dört gözle bekleriz.. Bu güzel ülkeyi oluşturan insanlar olarak örneğin; benim (ve yaşıtım arkadaşlarımın) dedemin askerlik süresi 8 yıl, büyük amcam 6 yıl, babam dört yıl askerlik yapmış ve her aile mutlaka bir cephede şehit vermiştir. Türk ordusu biz TC halkı için çok önemlidir. Askerlik görevini ifa edenlerin, dünya görüşü, ufku daima diğerlerinden yüzlerce adım daha öndedir.
Atılan her jop, sıkılan tazyikli sular, hastahanelere, binalara atılan her bilmem ne gazı bombaları canımızı çok acıttı... Kızım 5 yaşında omuzlarıma almışım, oğlum 9 yaşında sıkı sıkı tutmuşum... Bir 23 Nisan Günü Beşocak Stadı hınca hınç dolu, kapıdan henüz adım attık ve aynı anda derhal geri çıkmak istedim... Kapıdaki polis “İçerisi dolu” deseydi girmezdim... Kalabalık öylesine çok ki adım atacak yer yoktu. Çocuklarım ağlamaya başlamıştı. Kapıya defalarca vurdum en sonunda kapıdaki polis hafifçe arayarak “Çıkamazsınız” diye bağırdı. Adana’nın sıcağı, kan ter içindeydik... Hayatımda ilk kez böyle bir kalabalık içine girmiştim. Her şeyin sonu gelmiş gibiydi... Çocuklarımın ağlaması karşısında ben de göz yaşlarıma hakim olamıyordum... Gitme planımı başka ilde görevli olan eşime bildirmiş ve red cevabı almıştım; ancak çocukların israrı, oğluma öğretmenin “Merasimi izleyip yazacaksınız” demesi üzerine izinsiz gitmiştim. Sonuçta bir asker içerde bizim o halimizi gördü ve kapıyı ısrarla açmaları için vurdu... Askeri görmediği için aşarı derecede bağırdılar bize... Asker, kapıyı zorlayarak çekip “Açın” diye tekrar seslendi. Aralık olan kapıdan Askeri görünce açtı... Adeta yuvarlanır gibi dışarı çıktık biz ve arkamızdakiler....
Biz onun içindir ki; askeri seven bir Milletiz...