Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Ekim '06

 
Kategori
Haber
 

Vatandaş cambaza bakarken!

Vatandaş cambaza bakarken!
 

Geçtiğimiz gün televizyonların ana haber bültenlerini izlerken birden alt yazı geçmeye başladı: Türk Hava Yolları’na ait bir uçak Tiran-İstanbul seferini yaparken kaçırılmıştı.

Neredeyse tüm televizyon kanalları haberi anında vermeye başladılar.

Bir koşuşturmadır başlamıştı!

Uçağı kim kaçırmıştı, neden kaçırmıştı?

Her hangi bir saldırı olayı meydana gelmiş miydi?

Ana haber bültenlerinde fonda tehlikeyi çağrıştıran müzikler, canlı bağlantılar, sunucuların heyecanlı sesleri, telefon bağlantıları, bir patırdı, bir telaş.

Ve bu olay üç gün Türkiye gündemini meşgul etti.

Hava korsanlarının İtalya’dan sığınma hakkı istemesi; bir tanesinin Hıristiyan olduğu ve daha önce Papa’ya yardım isteyen bir mektup yazdığının ortaya çıkması ise kafaları tümden karıştırdı.

Yazılanlar, çizilenler, şüpheler, sorular, sorular, sorular…

Korsanlar THY uçağını neden kaçırmışlardı?

Uçak kaçırma ile Papa’nın bir bağlantısı var mıydı?

Uçak kaçırma olayını Vatikan mı düzenlemişti?

Bu olayın Papa’nın Türkiye’ye yapacağı ziyaret ile bir ilgisi var mıydı?

HAYIR!!!

Bize göre bu soruların hiç birisinin bu planlanmış uçak kaçırma olayı ile bir ilgisi yoktur!

****

Bu olay Türk milletine cambaz seyrettirerek gündem değiştirme olayıdır.

Türkiye’de Cumhurbaşkanı’nın ve Genel Kurmaybaşkanı’nın “İrtica” tehlikesine dikkati çeken konuşmaları son günlere damgasını vurmuştur. İşte bu konuşmalardan çarpıcı birkaç satır;

Cumhurbaşkanı TBMM’ nin yasama yılı açılışında ; “irtica devlete sızıyor” sözleri ile irtica tehlikesinin olduğunu ve adresinin de bugünkü iktidar olduğunu vurgulamıştır.

2 Ekim 2006 tarihinde Genel Kurmay Başkanı günler öncesinden beklenen konuşmasında ise aynı şekilde irtica tehlikesine dikkat çekerek ; “Türkiye’de irtica tehdidi vardır ve bu tehdide karşı her türlü önlem alınmalıdır” sözleriyle Cumhurbaşkanı ile aynı görüşü paylaştığını ortaya koymuştur.

Başbakan ise ABD’ ye giderken “Türkiye’de irtica tehlikesi yoktur” diyerek devletin en tepesindeki Cumhurbaşkanı ile Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en tepesindeki Genelkurmay Başkanı’nı âdeta yalanlamıştır. Başbakan ayrıca; “Genelkurmay Başbakan'a bağlı bir kurumdur ve bu şekilde çalışmasını sürdürür." sözleriyle TSK’ a âdeta “fazla konuşma sen sivil hükûmete bağlısın” demekte ve ortam iyice gerilmektedir.

Bütün bu konuşmaların ardından vatandaşın kafası; "Türkiye’de irtica var mı, yok mu?" sorularıyla iyice karışmışken birden bire THY uçağı kaçırılıyor ve hop (!) gündem değişiyor.

Vatandaşa bir taraftan cambaz seyrettirilirken (Deyim Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk’e aittir) diğer taraftan da dün (5 Ekim 2006) Diyanet İşleri Başkanlığı’nın irticanın kelime manasını “dinden uzaklaşmak!” olarak yorumlayan sözleri basında yer alıyor.

Vatandaşın ve bu arada tabii ki bizim de kafamız bu kez iyiden iyiye karıştı. Bizim bildiğimiz “İrtica” kelimesinin manası; gericilik idi. Yanıldığımızı düşünüp bu kez Türk Dil Kurumu’nun internet sitesinden araştırdık; hayır, yanılmıyorduk.

“İrtica” kelimesinin manasını Türk Dil Kurumu şöyle açıklıyordu:

Kelime; İrtica, Manası; gericilik

Şimdi kara kara düşünüyoruz;

Cumhurbaşkanı ve Genelkurmay Başkanı “irtica tehlikesi vardır” dedi.

Başbakan; “irtica tehlikesi yoktur” dedi.

Diyanet “irtica” kelimesinin manası; dinden uzaklaşmaktır” dedi.

Türk Dil Kurumu “irtica” kelimesinin manasını; "gericilik" diye açıkladı.

Türk Hava Yolları’nın uçağı Tiran-İstanbul seferini yaparken kaçırıldı.

…?

Biz cambaza bakarken…

 
Toplam blog
: 516
: 1080
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

1955 Ankara doğumluyum. Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunuyum. İstanbul'da uzun yıllar..