Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Haziran '07

 
Kategori
Siyaset
 

Vatandaşa iade edilen yuhalama!

Vatandaşa iade edilen yuhalama!
 

İnterneti dolaşıyorum, haberleri okuyorum. Bir başlık ilginçti. Meclis başkanı Manisa’daki şehit cenazesinde “yuhalanmış”. Şimdi bu başlık tek başına değerlendirildiğinde, kimileri “iyi olmuş”, kimileri “hak etmiş”, kimileri “beklenen sonuç”, kimileri ise “oraya hiç gitmemeliydi” tarzından yorum yapabilir. Ama kimileri de ”vatandaş ayıp etmiş” de diyebilir. Evet, Türkiye’nin bir kurumu olan Büyük Millet Meclisi’nin Başkanına, hangi partiden olursa olsun, hangi düşünceye sahip olursa olsun, böyle hakaret etmek elbette ki yanlış. Bir kere bunu ifade edelim. Ama sayın Arınç’ın, bu protestolar karşısında “ aynen yüzlerine iade ediyorum” demesi daha büyük ayıp değil midir? Yatıştırıcı olması gerekirken, protestolara karşı durması gerekirken, acılı insanları kucaklaması gerekirken, - kaldı ki acılara ortak olmak için oraya gittiğini düşünüyorum (yoksa gidişi politik miydi? )- zaten öfkeli olan halka karşı durup, söylenenleri yüzlerine iade etmenin ne gereği vardı ? Bu zaten patlamaya hazır bir halk kitlesini biraz daha ateşlemeye yaklaştırmaz mı ?

Günümüz siyaseti çıkarlar üstüne kurulmuş. Politika yalan, dolan, ihale takibi ve kıyak maaş, kıyak emeklilik ve koltuk sevdası üzerine kurulmuş. Seksendört yıllık siyasi tarihimizde, geçmişten bugüne hiç te ders alınmadığını, hiç te yeni fikirler üretilmediğini görmek elbette ki çok üzücü. Bu ülke bunları hak edecek pozisyonda bir ülke değil. Bu ülke gerçekten büyük ve dinamik bir ülke.. Dinamizminin çoğunu da genlerinden ve geçmişteki sihalı ya da silahsız olan kazanımlarından almakta. Farklı siyasi yaklaşımların olması demokrasinin gereğidir. Ve demokrasinin gereği olarak yapılan seçimlerle edinilmiş siyasi erklerle edinilen haklar ve yetkiler insanlara yeni işler yapmak, ülkenin önünü açmak ve daha ileriye götürülmesi için veriliyor. Geriye daha geriye götürmek için değil.

Bakın bugün dört bin küsüruncu şehidimizi verdik. Bu satırları yazarken 2 şehit daha verdiğimiz haberini duyuyorum radyodan. Dört bin küsur şehit !.. Bu neredeyse koskoca bir tabur demektir. Kaç yılda, yaklaşık yirmi yılda. Kurtuluş savaşında, Galiçya’da, Kafkasya’da ne kadar şehit verdik acaba? Ya doğal afetlerde? Bunları karşılaştırdığımız zaman, her gün gözyaşı döken ve teröre lanet eden vatandaşlarımızın, şehit analarının-babalarının kahırlarını anlamak çok kolay. İnsanlar zaten duygusal olarak hat safhalarda iken, siz hala duruşunuzdan vazgeçmezseniz ve beklenen söylemler yerine kışkırtıcı, nefret ettirici söylemler söylemeye devam ederseniz, bu ülkede kutuplaşmaya, kamplaşmaya izin verirseniz, kamplaşma yanlısı olursanız, siz timsah gözyaşı dökerseniz, gerekli çareleri hemen bulup hayata geçirmezseniz, dağda göğüs göğüse çarpışanların yanında olmazsanız, kimliğiniz ne olursa olsun, sıfatınız ve mevkiiniz ne olursa olsun, vatandaşın tansiyonunu indirmek için çaba sarf etmez de, tamamen karşınıza alırsanız, bu vatandaş tarafından istenmeyen ilan edilirsiniz. Hele bir de, şehit cenazesi gibi duyguların tavana vurduğu bir ortamda, istenmediğinizi anladığınız anda orayı terk etmeniz gerekir. Ola ki terk etmediniz, vatandaşın öfkesine ve protestosuna maruz kaldınız. O zaman da tansiyonu yatıştırmak yönünde davranmadınız da, daha çok kışkırtıcı söylemlerde bulunduysanız, bundan sonra ağzınızla kuş tutsanız bu insanlara yaranamazsınız.

Bakın bugün meydanlarda bile en cahil gördüğünüz kitleden köylüyü bile bulamıyorsanız, en cahil gördüğünüz insanlar meydanlara bayraklarla taşıyor ve vatandaş, “ iki elim kanda olsa sandığa gideceğim diyorsa siz hala bu kalabalıkların dilinden anlamıyorsanız burada bir yanlışlık var demektir. Bu yanlışlığı düzelteceğiniz yerde, vatandaşın söylediklerini onlara iade yöntemine başvuruyorsanız, bu yanlışlığı tamir edemeyeceksiniz demektir ve sandıktan çıkanı hak edeceksiniz demektir. O zaman bu millete kızmayacaksınız, çünkü siz ne kadar söylemlerde bulunurken demokratik haklardan bahsediyorsanız, onlar da demokratik haklarını kullanmış olacaklardır.

Sonra dizlerinizi dövmenizin kimseye faydası olmayacak. Şimdi vatandaşa yüklenmenin faydası olamayacağı gibi…

../..
 
Toplam blog
: 671
: 2572
Kayıt tarihi
: 26.06.06
 
 

Anadan doğma bir İzmirliyim ve bu şehirli olmaktan gurur duyuyorum.. Hem bu şehirde doğmuş, hem b..