Vatandaşın bir parmak izi kalmıştı alınmadık

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Alt Komisyon raporunda dikkati çeken bazı maddelere göre, nüfus cüzdanının yerini alacak Türkiye Cumhuriyeti kimlik kartının pilot ve genel uygulamasında, kişilerin parmak biyometri verisi yer alacak. Parmak biyometri verisi kartta yer alan yonga ve yongaya nakledilmek üzere geçici belleğe kaydı dışında hiçbir yerde kaydedilmeyecek, bulundurulmayacak ve saklanamayacak. Parmak izi biyometri verisinin türü ve alınma yaşı yönetmelikle belirlenecek. ( Milliyet.com) 02/ 06/ 2009

Şimdi bu alıntı haber üzerine biraz olumsuz pencereden bakarak da olsa düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.

Teknik yönden olağanüstü bir uygulama gibi görünse de bir o kadar sakıncaları çıkacağını tahmin etmekteyim.

Yolsuzlukların dolandırıcılıkların kol gezdiği ülkemizde bireysel bilgilerin saklanması ve gerektiğinde kimliğin teyiti doğrultusunda önemli bir adım olabilir. Ancak milletin kendine olan güvensizliğine devletinde millete olan güvensizliği de eklendiğinde içinden çıkılması zor bir durum ortaya çıkar.

Bunların dışında özel bir durumda mültecilerin durumudur ülkede yok sayılsalar da sadece Van ilinde on bini aşkın mülteci olduğu bilinmektedir.Gerisini varın siz hesap edin.. Bulgaristan, Batı Trakya, Azerbaycan, Suriye ve iran gibi ülkelerden gelen ve haymatloz (vatansız ) olarak bir şekilde yaşamlarını devam ettiren insanlar da mevcuttur hiçbir resmi işlem yaptıramayan, banka da hesap bile açamayan havale gönderemeyen döviz , efektif bozduramayan herhangi bir güvenlik araştırmasında düzenini öyle ya da böyle kurmasına rağmen sınır dışı edilmeye amade aileler bu ülke de yaşamaktadır. Diğer bir husus ise sabıkası olup da henüz sabıka kaydı zaman aşımına uğramamış ve kaydı silinmemiş olan vatandaşlar ki bu çok daha vahimdir. Her soruşturma da geçici olarak göz altına alınır ve bırakılırlar.Örneğin merinde bir olay olsa ve bu kişi o gün orada kartla bir işlem yapmış olsa vay haline!.. Bu onların hayatlarını diken üstünde geçirmelerine neden olur. Her an bu psikolojiyi yaşarlar.

Çoğumuza göre birleştirilmiş kişisel kullanım kartlarının ( evlenme cüzdanı, ehliyet, T.C nüfus cüzdanı, pasaport ve hatta kredi kartları) hepsinin bir yonga da (çok küçük chıp) stoklanması aslında başlı başına bir kolaylıktır. Peki ya olmayanlar? Kabul etsek de etmesek de bu insanlar bu topraklar da yaşamaktalar. Yarın herhangi bir anda nasıl bir zorlukla karşılaşırlar varın siz tahmin edin tabi sadece derdimiz bu da değil.

Bu bilgilerin bir şekilde sızması ya da kullanılması da söz konusudur. Bir bilgi kartınıza sahip olan kişi belki de hayatınızı rehin alabilir. Şimdi aklımıza iyi ya işte parmak izi bile karşılaştırılıyor daha ne olacak gibi bir soru gelse de yarın biliyoruz ki bakkala bile okuyucu makinalar yerleşecek bir paket sigarayı kartla alsanız bile bu bütün bilgiler sadece ve sadece 3-5 haneli şifrenize bağlıysa vay halinize her an tabiri caizse ‘’Dımdızlak’’ ortada kalabilir hatta başka ortamlar da alakanız olmayan birçok olaya karışmaya aday olabilirsiniz.

Şunu asla aklımızdan çıkarmayalım bütün kişisel bilgilerimiz dünyanın öbür ucundan okunacaktır. Bu teknolojinin bize getirdiği evrensel bir tuzak olarak da kabul edilebilir. Buradan sakın uygarlık tartışması çıkmasın bilişim çağında tabi ki bu gelişmeler olacaktır .Ancak bir o kadar da yan etkileri de olacaktır.

Netice!.. vatandaşın bir parmak izi kalmıştı onu da kayıt altına alacaklar mobeseler de, araçla giderken yolda yürürken takip edilen vatandaş, telefonları hatta evlerinin içi dinlenen gözetlenen vatandaş şimdi de etiketlenecek mi? Fişlenecek mi? Bilinmez fakat mengeneye iyice girecek.

Yok eğer sadece vergi üzerine programlanmış bir denetim mekanıizması olsaydı belki söylenecek söz olmayabilirdi. Ancak bu vatandaşın en özel bilgilerini kredi kartı borçlarından, kan grubuna kadar bütün bilgileri içeren yongalar tek kartta birleştiği anda diyorum ki kıyamet kopar.