Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Eylül '07

 
Kategori
Kitap
 

Vatandaşlık mı? O da ne?

Vatandaşlık mı? O da ne?
 

Türk olmak, Türkiyeli olmak, ulus devlet, vatandaşlık, aidiyet, alt kimlik, üst kimlik kavramlarının yeniden irdelendiği bugünlerde, Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi –sevgili hocam- Birol Caymaz’ın kaleme aldığı “Türkiye’de Vatandaşlık, Resmi İdeoloji ve yansımaları” isimli kitabı tam da bu noktada bizlere farklı bir perspektif sunuyor.

Kitap bilinen ezberleri bazı nokta vuruşlarıyla bozuyor. Bu bağlamda Caymaz’a göre ulusal kimliği tanımlayan eğitim sistemi, baskıcı yöntemlere başvurmadan kolektif üst kimlikle, kültürel alt kimlik karşıtlığı sorununu çözüyor. Ulus devletlerde temel eğitimin zorunlu olmasının altında yatan temel gerçek ise eğitim mekanizmasının vatandaşlığı üreten bir fabrika olması.

Millet mekteplerinden günümüze vatandaşlık kavramının nasıl oluşturulduğu çarpıcı örneklerle, Yurt Bilgisi ve Tarih kitaplarından alıntılarla göz önüne seriliyor. Çünkü cumhuriyetin ilk yıllarında yöneticiler halkı cehaletten kurtarıp millet haline getirmek çabasında ve bu çaba için Yurt Bilgisi dersi kilit rol üstlenmekte. O yıllarda bu dersin amacı vatandaşlık bilincinden ziyade ulusal bilincin vatandaşlara benimsetilmesidir.

Kitapta dikkat çekici noktalardan biri de Türk vatandaşlık modelinin Fransız vatandaşlık modeline daha yakın olması ancak Fransız modelinde ortak karar alma süreçlerinde vatandaşların katılımları vatandaşlık hak ve özgürlüklerinin özünü temsil ederken Türk modelinde halkın aktif katılımından ziyade milli bütünlük içinde pasif, onaylayıcı bir rol üstlenmektedir.

Vatandaş yaratılırken sadece milli kimlik üzerinde yoğunlaşılıp, aynı vatandaşların bir takım haklara sahip olması ise nedense üzerinde durulmayan bir husus. Bir nevi çerçevesi çizilip, tanımlanmış bir vatandaşlık tanımı karşımıza çıkıyor. Yazar bu noktada cumhuriyet değerlerini taşıyan, kanun ve nizamlara itaat eden kişi olarak idealize edilen vatandaşın devlet karşısında pasif olmasını Türk siyasal kültürünün temel özelliklerine bağlıyor.

Kitabın ikinci bölümünde Caymaz’ın araştırmalarını yaparken 450 kişiyle birebir görüştüğü anketin çarpıcı sonuçları yer alıyor. Çeşitli yaş, meslek ve farklı etnik kişilerle yapılan görüşmelerde yaygın olarak görülen, vatandaşlık kavramıyla birlikte algılanan “insan yerine konmak” ifadesi oluyor. Halk arasında böyle ifade edilen bu kavram yani “insan hakları” aslında bu vahşi dünyada en çok ihtiyaç duyduğumuz hak değil mi?

Birol Caymaz, Türkiye'de Vatandaşlık, Resmi İdeoloji ve Yansımaları, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları

 
Toplam blog
: 44
: 1522
Kayıt tarihi
: 22.08.06
 
 

Hayat akıp giden upuzun bir ırmak, bu ırmakta bazen bir akıntıya koyveriyoruz kendimizi, nereye çarp..