Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Aralık '06

 
Kategori
Sivil Toplum
 

Vatanın bedeli yok..

Vatanın bedeli yok..
 

Adımızı Sevgi ağacı koymuşuz . Öyle hesaplamadan, amaç gütmeden. İstemişiz ki hayatı gördüğümüz pencereden. İçimize damlayan çeşmeden, elma rakısı gibi boğula boğula aklımıza girmiş yaşanmışlıklardan yazalım. Yazalım da insana dair, hayata dair şeyler uçuşup gitmesin. El oğlu okusun kardeşten yakın olsun.

Ahmet altan anlatmış. Küçükken kardeşi ve babası Çetin Altan ile 19 Mayıs gösterilerine gitmişler. İkisi de küçük. Oturmuşlar henüz gösteriler başlamamış. Bir tanıdığı gören Çetin altan ‘’geliyorum’’ diyerek uzaklaşmış. Biraz sonra bir adam gelip’’ kalkın bakayım siz oradan’’ deyip bunları kaldırmış. Öylece kalakalmışlar. Biraz sonra babaları gelip durumu dinleyince yüzü karışmış. Almış bunları yukarılara, stadı göremeyecekleri bir yere oturtmuş. Sonra da demiş ki’’ ben niye yazıyorum biliyor musunuz ? İşte çocuklar böyle yerlerinden kaldırılmasın diye yazıyorum’’ demiş.

İnsan bunun için yazmalı . Erzurum’da köpekler 1.5 YTL karşılığı toplanmaya çalışıldı. Ortaya çirkin görüntüler çıktı. Tepkilerden korktular ‘’vazgeçtik’’ dediler. Kars’ta festival öncesi, belediye arabalarına atıp , sokak hayvanlarını preslediler. Kütahya’da köpekleri ormana attılar. Hala belediyelerin yüzde sekseni öldürerek hayvanlarla baş etmeye çalışıyor. Ve bütün bunlarla kim mücadele ediyor biliyor musunuz? Sayısı elliyi geçmeyen hayvan sever kadınlarımız. O kadınlar insan değil melek. Her türlü aşağılanmaya, hakarete rağmen. Kiralarını ödeyecek paraları yokken bazen. Bazen ağlayarak ararlar. Dolapta yiyecek bir şey yokken bile evdeki hayvanları için üzülüp ağlarlar. Ama bizim Valimiz, belediye başkanımız görmez bunları. Onun için ben de yazarım. Bazen nobran da olurum. Hayat ye ye bitmez elma şekeri değil ki! Kalemimin sapı her zaman gülden değil.

Çocuklarımızın geleceği elimizden alınıyor. Birer birer satıldı şirketler. Açın iş ilanlarını da bir bakın. Kendi ülkenizde kendi ana dilinizle sizi kabul eden bir tek şirket var mı? hatta kendi devletimiz bile en olmadık bakanlık için ne istiyor? İngilizce. İtalya’da İngilizce tuvalet nerede diye sorarsanız.. hiç sormayın. Çünkü altınıza etseniz bile cevap vermiyorlar. Bizim Milli Eğitim’de nerede ise kendi okullarında Türkçe’yi yasaklayacak.

Carrefour ile Migros ile yok ettik kendi esnafımızı. Çevrenize bir bakın. Sokağınızda, caddenizde , mahallenizde kaç tane kasap, bakkal, nalbur, tuhafiyeci kaldı. Kendi toprağımıza tütün ekemiyoruz. Şekeri, buğdayı istediğimiz gibi biçemiyoruz. Ne edeceğiz bilen var mı?

İki yüz bin çocuk ilkokula başlayıp sonra buhar olmuş. Ben her bölgeden çocuklarla yazışıyorum. Onlara malzeme , koli yolluyoruz. Durum çok vahim. Adresi doğru yazamayan liseli öğrenciler var. Siyaset tüm kirliliği ile kurumlarımızı felç etti. Gelenin adamı geliyor. Gidenin adamı gidiyor. Liyakat ve performans bizim topraklarımızda sevilmeyen şapka gibi. Hani ne oldu şu Milli Eğitim Şurası? Adı kadar önemli bir konu bile konuşuldu mu? Hayır.

Artık eskisi gibi topla, tüfekle ele geçirmiyorlar vatanı. Vatan sizin oluyor. Siz askerinizle bekliyorsunuz. Ama bankalarınız, denizleriniz, yazlıklarınız, en güzel evleriniz, şık cafeler onların oluyor. Size kapkara bir yoksulluk onlara sefasını sürmek kalıyor. Buna ''kolonicilik'' de derler efendiler. Şimdilerde ''Küresel dönüşüm'' de diyorlar. yerseniz!

İngiltere'nin yarısı 2035 yıllarında su altında. Hollanda su altında. Avrupa’nın büyük bir kısmı öyle. Onlarda diyor ki ‘’Büyük Ortadoğu Projesi.’’ Yani elimizdeki dağlar bile kıymete binecek. Diyarbakır'la kafayı niye bozuyorlar dersiniz? Ayakkabısız çocuklara acıdıklarından mı? güldürmeyin beni.

Hayvanlara eziyet eden insanım. Kurban kesip etini kavurma yapan insanım. Yoksul gecekonduların yerini bilmeyip ''nereden çıktı bu hırsızlar ?'' diyen burjuvalar. Sokak çocuklarını dert etmeyen devletlum. Ön yargılarımızla ve geri kalmışlığımızla bizi yaşatan zorba. Bizi engelleyen, karanlığa sürükleyen zorba. Bir yerde değişmeli devran duyuyor musunuz ? Vatanın bedeli yok. Tarihini unutan bir millet, gururları yıkılan bir toplum mutlaka yok olur. Bıyık milliyetçiliğinden, içi dolu gerçeklere yönelmeliyiz. Eğitim şart. Bunu bin kere söyleyelim. Yoksa aborjinler kadar gururumuz kalmayacak.

Resim, Şerefli Vatan evladı Şehit Asteğmen Kubilay'a ait. Cennette sonsuzluğu ışıklar içinde olsun.

 
Toplam blog
: 187
: 1260
Kayıt tarihi
: 02.10.06
 
 

İyiye ve güzele götürmeliyiz Dünyayı. Sürekli daha çok kazanmak, daha yukarıdan bakmaya çalışmak,..