Vay bıyığım vay sakalım!

Modernizm, eline geçirdiği ternolojiyi yanlış istikamette kullanarak, dünyanın ve içindeki canlıların "doğası"nı tahrip etti. Yirminci yüzyıl bu tahribatın doruğa ulaştığı bir yüzyıl oldu. Yüz yılın sonlarına gelindiğinde görüldü ki, Dünyanın doğasıyla oynamak, aslında kendi yaşam alanımızı daraltmaktan, hayat suyumuzu kesmekten başka bir işe yaramıyor. Yaramaz çocuklar gibi, elimize geçirdiğimiz teknolojik ürünlerle "marifet" yaptığımızı zannettik ama sonuçta, kendimize zarar verdik. Bugün gelinen noktada, artık geçen yüzyılın hatalarını tamire çalışıyoruz: Organik tarım, doğal beslenme, alternatif tıp..vs..

İnsanın da bir doğası var elbette: Yaratılışın kendisine verdiği donanımları insanın doğasını oluşturur. Yaratan, erkek ve kadın için görünüş itibarıyla farklı güzellikler tasarlamıştır.Bunun en bariz örneği de erkek yüzünün kıllı oluşudur. İşin doğası budur. Ancak, elbette bu bir zorunluluk değildir. Yani insanın kendi yüzü ile ilgili tercihleri konusunda özgürlüğü vardır. Olmalıdır.

Söz konusu Türkiye olunca, bu özgürlükler de "şekilcilik" in dayatmasına kurban gidebiliyor. En liberal bir yaklaşım sergilemesi gereken bir işadamı, kalkıp; "Ben yanımda sakallı-bıyıklı adam istemem" diyebiliyor. Üstelik bunu, sakal ve bıyığın dini ve milli kültürünün bir parçası olmuş, bizim gibi bir bir toplumda yapıyor.

Bizde zenginler, zenginliklerini genel olarak "devlete" borçlu oldukları için, halka fazla yüz vermezler. Sayın Rahmi Koç'a bunları söyleten de temelde bu anlayıştır.

Ancak, günümüzde işler değişmiştir ve değişmektedir: Bir ticaret adamı olan ve topluma bir şeyler satan Sayın Koç, bu tür çıkışlar yapmakla, en azından "ticari" anlamda hata yapmıştır.

Şimdi birileri de çıkıp da, "Madem sen böyle diyorsun, biz sakallı ve bıyıklılar da senin ürünlerini almıyoruz..!" derlerse ne olacak? Bunu fantazi olsun diye yazmıyorum. Bu türden protesto mailleri internette dolaşmaya başladı bile... İster modernlik adına olsun, ister çağdaşlık adına, artık "dayatmacılığın" yeri olmadığını bu ülkenin her kesiminden insanlar anlamalılar. İnsanların sakalıyla bıyığıyla, saçıyla başıyla uğraşmaktan vaz geçin! Yoksa, "Vay bıyığım, vay sakalım.." diye dövünen siz olursunuz..!