Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ağustos '09

 
Kategori
Mizah
 

Vaz caydılar

Vaz caydılar
 

Haberleri sunan, halamın kızı, yer ise "Gör-Söyle" yerel TV yayın odası.

“ İyi akşamlar saat yirmi çeyrek haberleri. Ben Müfide;

Kıymetli, değerli seyirciler; ekonomiyi canlandırmada ki bakkal dede, çiçekçi hanım teyze, oyuncakçı bey amca ve simitçi bey baba yapmış oldukları mesleklerden vaz caydılar.

Araştırmacı gazeteciliğe, incelemeciliği katan “Gör Söyle” müdürü ve muhabiri Mülayim’in bizzat kardeşim müdür yardımcısı Müfit'le birlikte hazırlamış olduğu ve az evvel başlıklarından serpintiler sunduğum haberi, yayına veriyoruz.

Şey, bozulan cihaz nedeni ile haberi görüntü yerine, her zaman olduğu gibi elimde bulunan kâğıtlardan okuyacağım.

Kıymetli müdür ve müdür yardımcımızın yapmış oldukları incelemeli araştırmacılık sonucu az evvel belirttiğim kişiler bir hayli sonra edindikleri mesleklerinden çok çabuk vaz caydılar.

Zaten zorlanarak bir köşe bulan çiçekçi hanım teyze zabıta ekipleri tarafından bulunduğu köşeden alınarak, çiçek sepeti ile birlikte merkeze götürüldü. Çiçekçi sepetine el konuldu. Kendisi korkudan çiçekçiliği bıraktı.

Bakkal dede bir sakızla canlandırmaya çalışıyım derken, ikinci posta gelen çocuklara sakız satımı esnasında yine fazla oyalanınca kaybolan dikkati yüzünden; kasa da bulunan paralar, dükkân önünde duran malzemeler, tezgâh altında duran tekel maddeleri götürüldü. İflas eden bakkal kapatıldı.

Oyuncakçı bey amca ise dükkân kirası, elektrik bedeli, tabela reklâm vergisi, stopaj, su bedeli, KDV ve bilumum adı sanı duyulmamış vergi ve algıları ödeyip, kayıt dışı kalmakta olan bu konuda dal budak sararak, ağ ören seyyar oyuncakçıları da ikaz edeyim derken, çıkan tartışma sonrası hastaneye zar zor yetiştirildi. Zaten toptancılara borcu olan oyuncakçı dükkanı kapatıldı.

Simitçi bey baba ise üç beş simit satıyım, ekonomi canlansın diye bu sıcakta başı şapkasız, ayağında İtalyan kunduralarla yürüyünce; yaşadığı küçük kovamalamaca sonrası başına güneş geçerken, ayaklarına kara sular indi. Ayağına inen karasuları, sırf kara diye başına da dökmeyince, bir de bağırmayı bilmediğinden simitleri satamadı özel son model makam arabası ile olay yerinden götürüldü. Bir süre sürüklenen simitçi arabası devrilerek kırıldı.

Can çekişen ekonomi bu olaydan sonra acaba cansız mı kaldı?

Flaş... Denklaşör... Kalmadı, makinalar artık dijital.

Bir dakika kıymetli, değerli seyirciler polis nezaretinde haciz memurları geldiler. Ödeyemediğimiz simitçi, bakkal, oyuncakçı ve çiçekçi el borçlarına eklenmiş olan senetli, sepetli borçlar nedeni ile yayınımız aletlerimize el konulduğu için kapatılıyor. "

 
Toplam blog
: 371
: 835
Kayıt tarihi
: 14.02.09
 
 

Adalet önce kendimizde başlamalı ve haksızlıklar sorgulanmalı  ve hataların, afetlere dönüşmeden ..