Vazgeç.. Vazgeçtim.. Vazgeçme.. Sevim Burak'ın hayaletleri. Bana ıslak mayonuzu gösterin

Kendiniz olmaya ne kadar hazırsınız? Başkaları kabul ettiğiniz kendinizi ne kadar kabul ediyor?
Kendinizle çarpışmak, harmanlanmak, kendinizin yarattığı boşluklarda boğulmak, boşluklardan geçenleri izlemek, başkalarının boşluklarına tepetaklak düşmek, kenetlenmek, ait olmak, ötelenmek, örselenmek.

İnsan olmanın, tırnakla kazınmış hayatların, kenarından kayıp geçen tecrübelerin, iç döngülerinin yıpratıcılığında içinde kaybolup, geri geldiğimizde Zafer Aracagök tarafından, Sevim Burak metinleri üzerine tasarlanmış müzik/ses projesi ‘Yalvarırım Beyefendi Saatiniz Kaçı Gösteriyor?’ ile ortak üretilmiş bir yapıt olarak müzik, bizi tekrar deneyimin tam da göbeğine itiyor. Hem de öyle böyle değil bazen tenimizi yalayıp geçerek, bazen girdaplarının döngülerinin önüne katarak, bazen de nerede olduğumuza dair çarpıcı noktalar koyan dış ses ve Sevim Burak’ın metni olanlara fark ettirecek yakınlıkta tutuyor bizi.

Vazgeç.. Vazgeçtim.. Vazgeçme..
Döngünün, sizin dışınızdaki yaşamın, "an"ın, gerçekliğin umurunda sanki bunlar, gerçeklik ve siz, kendi yolunda akıp giden zaman, daha ne kadar kalmışsa o kadar varsınız. Hangisini seçerseniz seçin, seçtiğinizi yaşıyor, harmanlanıyorsunuz. Sıranız geldikçe, zamanınız kaldıkça..

Gösteri adına alınabilecek tüm yollar alınmış, performans sanatının ülkemizdeki geleceği, İstanbul'un buna mekan olması ve bu gösteride emeği geçenlerle aynı şehri paylaşmaktan dolayı gururlandım. Gösteriyi en önden duygusal ve fiziksel riskin içinde izlemenin keyfi de bambaşkaydı. Sular hala üzerimde:)

Cesur musunuz? Kendiniz hakkında neler duymaya hazırsınız? Yaşamımızın o veya bu anında kendimizi paraladığımız, yıprattığımız, dağlara taşlara vurduğumuz yalın gerçeği ile yüzleşebilecek misiniz? Hem bedensel hem duygusal girdaplarda kendinizi çimlerden, kumlara oradan taşlara vurabilecek misiniz? Su, arınmanıza katkıda bulunabilecek ve diğerlerini kendiniz olmayan halleriyle benimseyebilecek misiniz?

Yaşamın en kritik soruları sahneye, sembollere, onlara, bedenlerine ve ifadelerine yüklenmiş. Konuşmadan her şeyi anlatıyorlar. Bedenlerinde oluşan enerjiyi, dansın ve koreografinin tılsımlı geri dönüşleriyle yansıtıyorlar size, acılar, keyifler, durgunluklar ve olgunluklar içinde.

Dansçılardan, yaşamıma bir daha çıkmamak üzere giren İlyas Odman, Misket Alkım, Çağlar Yiğitoğulları, Müge Yetişmen, Zerçin Sönmez, Ufuk Şenel ve Gizem Erden’den söz ediyorum. Her halleri hallerime denk düşen kahramanlarım, rehberlerim. Hangisi ile bütünleştiğime cevap dahi düşünemiyorum. Bunu düşündüğüm an onun üzerinde kurduğum baskıdan kaçınarak sahneye düşüyor bir başka arayışta olan kişi oluyorum hemen. Bizler ve gösteri için ait oldukları sahneyi özelleştirerek, en gizli sırlarını bizlerle paylaşarak, bedenlerini ve duruşlarını açık ederek yaşattıkları anlar için onlara minnettarım.

Ne kadar uzağında ve dışında kalırsan kal, ne kadar tereddüt edersen et yaşam ve deneyim, oraya kadar, bulunduğun yere uzanıp seni bulacaktır gerçeğini tadıyorum, kaçış yok. Üstelik, uzakta kalma mesafene ve sürene bağlı olarak ortaya çıkan ölümcül tutkularla ortaya, yaşamın içine atılacak ve yaşayacaksın deneyimini. Bazen yaşamda üstlendiğin rolün kendin için sahnede esas role dönüştüğüne tanık olacak, ezilecek, gururlanacak ve yorulacaksın. Tam da dilini ve ifadeni bulduğunu düşündüğün anda rolünü oynarken, bir başka ifade ve kimlik belki de seni önüne katıp yalnızlıklara doğru sürükleyip götürecek.

Bütün bu anlattıklarımı sahnede, gösteride bulabilir, belki de yazdıklarıma hiç benzemeyen kendi öykünüze, sonuçlarınıza ulaşabilirsiniz. O öykü ve farkettiğiniz şey sizin olur, ona ulaşmak için geçirdiğiniz süreçler, acılarınız, paralanmanız da bu sürecin ödülü ve deneyiminiz haline gelir.

Gösteri sonrası konuştuğum proje lideri Handan Ergiydiren Özer bir sonraki gösterinin muhtemelen mayısta gerçekleşebileceğini söyledi. O gösteri nerede ise takip edin ve kaçırmayın, mutlaka izleyin. Zaman içinde Handan ve ekibiyle ilgili başka görüşler de yazmayı planlıyorum. Şu kadarını söyleyebilirim ki onlar nerede yaparlar ise yapsınlar orada olun ve bu sahnenin bir yerlerinden gösteriye, yaşama, güzelliğe dahil olun. O gece olağanüstü etki içindeki Ghetto’yu dolduran herkes sanırım aynı fikirdeydi. www.yirmiikionbir.com adreslerinden gösteri ile ilgili gelişmeleri takip edebilirsiniz.

Birkaç noktada da gösterinin görsel ve kurumsal iletişimi için görüş belirteceğim. Bu denli güzel bir paket içinde profesyonelce sunulmuş kurumsal iletişim sürecine nadiren rastlıyoruz. Disiplinin en önemli kısımlarından biri olan iletişim ve görsel tasarım kısmı büyük bir özenle, tasarımlarla gerçekleştirilmiş. Uygulama da girişten yerleşmeye kadar özenli bir süreç sizi hem merakta bırakıyor hem de rahat ettiriyor.

Mekana dokunuşta uyumluluk ve ışık tasarımı da ayrıca övgüye değer. Gösterinin tasarlanması, sunulmasını, tiyatro süreçlerinden ayıran en belirgin özelliğin başında kurumsal iletişim faaliyetindeki bu farklar geliyor. Farklı disiplinleri ortak bir paydada ele almak, gösteri sanatlarını geleceğin yaşam biçimi haline getireceğini düşündüğüm bu modern yaklaşımın bütün sanat dallarına yansımasını diliyorum.

Sonuç olarak etkisinden uzun süre kurtulamayacağım, nedenleri kendimde olan bir süreç, bu güzel ekip, gösterdikleri cesaretleri yaşamıma yeni değerler katarak kendim olmamla ilgili sorularıma yenilerini ekledi, bu soruların cevapları ise zaten hiç olmadı.

Mekan Adresi
GHETTO Kalyoncu Kulluk caddesi,10 Beyoğlu- İstanbul 0212 251 7501
www.ghettoist.com

Gösteri hakkında
Sevim Burak’ın hayaletleri: Bana Islak Mayonuzu Gösterin

Sevim Burak metinlerinden yola çıkarak kurgulanan performans 26-27 Ocak da yeniden seyircisiyle buluşuyor

Handan Ergiydiren Özer'in reji ve koreografisini tasarladığı 'Bana Islak Mayonuzu Gösterin' adlı performans, garajistanbul, santralistanbul, tarihi galata köprüsü’nden sonra dördüncü mekanı, GHETTO da sadece 2 geceliğine yeniden seyircisiyle buluşuyor.

Her seferinde farklı bir mimari yapı içinde kendini, yeniden biçimleyen proje bu kez Beyoğlu’nun önde gelen konser mekanı GHETTO’nun tarihi/kitch dokusu içinde Sevim Burak hayaletlerinin peşinde.
SIFIR (Zafer Aracagök) tarafından, Sevim Burak metinleri üzerine tasarlanmış müzik/ses projesi ‘Yalvarırım Beyefendi Saatiniz Kaçı Gösteriyor?’ ile ortak üretilmiş bir yapıt olarak, ses dokusuyla da öne çıkıyor.

Misket Alkım, Çağlar Yiğitoğulları, Müge Yetişmen, İlyas Odman, Zerçin Sönmez, Ufuk Şenel ve Gizem Erden’in sahnede pek çok duygusal ve fiziksel riski göze alarak canlandırdıkları bu çok özel yapım, metin, mimari, ses, doku, devinim karışımı bir performans macerası. Projenin dramaturgu Selda Öndül, sahne tasarımı Seda Yöntem, ışık tasarımı Erkan Ergin ve kostüm tasarımı da Erkmen Savaşkan’a ait.

Bedenlerin kum, çakıl ve su ile iç içe devindiği 'Bana Islak Mayonuzu Gösterin' i izlerken; dans, tiyatro ve müziğin sınırlarının yıkılışına, bambaşka açılardan yeniden yaratılışlarına tanık olacaksınız.

Projenin sahne tasarımı Eczacıbaşı- VİTRA tarafından, Ross Lovegrove tasarımı ‘İstanbul’ serisi küvetler ile destekleniyor.

GHETTO Kalyoncu Kulluk caddesi,10 Beyoğlu- İstanbul 0212 251 7501
İletişim: 22/11 handanergiydiren@gmail.com, mugeyetismen@gmail.com
GHETTO info@ghettoist.net asli@turuncuiletisim.com.tr
www.yirmiikionbir.com www.ghettoist.com

Gösteri Hakkında Bilgiler:

Koreografi-reji: Handan Ergiydiren Özer
Ses Tasarımı: Zafer Aracagök
Birlikte yaratanlar ve gösterimciler: Misket Alkım, İlyas Odman, Zerçin Sönmez, Ufuk Şenel, Müge Yetişmen, Çağlar Yiğitoğulları, Gizem Erden
Dramaturji: Selda Öndül – Linda Stark
Sahne ve Işık Tasarımı: Seda Temizer
Yöntem – Erkan Ergin
Kostüm Tasarımı: Erkmen Savaşkan
Yapım Asistanı: Müge Yetişmen
Fotoğraflar: Mehmet Okutan
İletişim: Handan Ergiydiren Özer
Tel: 0533 264 11 77

handanergiydiren@gmail.com
yirmiikionbir@gmail.com

Müge Yetişmen tel: 0535 216 26 41
mail: mugeyetismen@hotmail.com

Sevim Burak (d. 29 Haziran 1931, İstanbul - ö. 30 Aralık 1983, İstanbul), Türk yazar.

"1931'de, İstanbul'da doğdum. 21 yaşıma kadar Kuzguncuk'un tepesindeki evimizde babaannem ve büyükbabamla geçirdim. Bu yüzden çocukluğumla büyüklüğüm arasında büyük fark yok gibidir. Aile çevremizde, çocuktan çok yaşlı komşular, yaşlı akrabalar bulunduğu için, onların arasında, yaşlı bir insan gibi yetiştim. İlkokulu Kuzguncuk'ta, ortaokulu Tünel'deki Alman Lisesi'nde bitirdim. Öğrenimim bu kadardır" Bir Sevim Burak söyleşisinden alıntıdır.

Sevim Burak iki kez evlenmiştir. İlki 18 yaşında, keman sanatçısı Orhan Borar ile yaptığı evliliktir. Bu evliliğinden oğlu Karaca Borar dünyaya gelmiştir. İkinci eşi ressam Ömer Uluç'la evlenmesinin ardından Sevim Burak 1961'de sipariş üzerine elbise diktiği butiğini kapatır ve tamamen hikâye yazma üzerine yoğunlaşır. İkinci evliliğinden Elfe Uluç adında bir kız çocuğu dünyaya getirir.

Sevim Burak, ilk hikâye kitabı Yanık Saraylar'ı 1965'te yayımladı. Çocukluğunun geçtiği Kuzguncuk'u anlatırken hikâyelerde adı geçen kişilerin pek çoğuyla ilgili ipuçları da verir. Sevim Burak eserlerindeki kahramanlara verilen isimler, yazarın çocukluğundan hatırladığı isimlerdir. Yani hikâyelerde geçen isimler, gerçek kişilere aittir. Lakin hikâyenin kendi gerçeğine göre yeniden düzenlenmiştir.

Öyküleri bilinç akışı tekniğinin yetkin örnekleri olarak kabul edilir. Genellikle kadın sorunlarını anlattığı yapıtlarında şiirsel bir dil kullanmıştır. 1965 yılında yazdığı ilk kitabı Yanık Saraylar'dan sonra 1982 yılında Sahibinin Sesi adlı oyunu ve Afrika Dansı adlı öykü kitabı yayımlanmıştır. diğer eserleri: Palyaço Ruşen (hikâye), Everest My Lord (oyun), Ford Mach I (roman - Bu eserini tamamlayamamıştır.)

<ımg src="http://www.sanatdergi.com/images/gosteri/GHETTO/26-27ocakislakmayo.jpg" border="0">


<ımg height="313" alt="Sevim Burak'ın hayaletleri şimdi de GHETTO'da: Bana Islak Mayonuzu Gösterin' - www.sanatdergi.com" src="http://www.sanatdergi.com/images/gosteri/GHETTO/DSCF2123%20-%20Kopya.JPG" width="468" border="0">
<ımg height="700" alt="Sevim Burak'ın hayaletleri şimdi de GHETTO'da: Bana Islak Mayonuzu Gösterin' - www.sanatdergi.com" src="http://www.sanatdergi.com/images/gosteri/GHETTO/DSCF4876%20-%20Kopya.JPG" width="468" border="0">
<ımg height="700" alt="Sevim Burak'ın hayaletleri şimdi de GHETTO'da: Bana Islak Mayonuzu Gösterin' - www.sanatdergi.com" src="http://www.sanatdergi.com/images/gosteri/GHETTO/2%20033%20-%20Kopya.jpg" width="468" border="0">
<ımg height="325" alt="Sevim Burak'ın hayaletleri şimdi de GHETTO'da: Bana Islak Mayonuzu Gösterin' - www.sanatdergi.com" src="http://www.sanatdergi.com/images/gosteri/GHETTO/n710249218_333065_6879.jpg" width="468" border="0">
<ımg height="313" alt="Sevim Burak'ın hayaletleri şimdi de GHETTO'da: Bana Islak Mayonuzu Gösterin' - www.sanatdergi.com" src="http://www.sanatdergi.com/images/gosteri/GHETTO/n710249218_542144_3366.jpg" width="468" border="0">
<ımg height="604" alt="Sevim Burak'ın hayaletleri şimdi de GHETTO'da: Bana Islak Mayonuzu Gösterin' - www.sanatdergi.com" src="http://www.sanatdergi.com/images/gosteri/GHETTO/n710249218_542153_6093.jpg" width="404" border="0">