Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Kasım '10

 
Kategori
Sağlık
 

Ve Aile Hekimliği İstanbul'da!

Ve Aile Hekimliği İstanbul'da!
 

Bakalım İstanbul'lunun Aile Hekimliği günleri nasıl geçecek...


Sağlıkta bugünlerde ülkemizde sessiz bir devrim yaşanıyor desem çok da ağır kaçmaz herhalde. 90'ların başlarından beri başlaya''Aile Hekimliği geliyor'' söylentsi artık gerçek oluyor. Ülkemizde birçok ilimizde çoktan uygulanmaya başlanan bu yeni sağlık sistemi sonunda 1 Kasım itibariyle en büyük ilimiz İstanbul' da uygulanmaya başlandı. Ülkemizde sağlık hizmelerinde uygulanmaya başlanan bu yeni sistemi sizler için her yönüyle analiz etmeye çalışacağım. Çalışacağım diyorum çünkü gerçekten bu konuda tabiri caizse tam anlamıyla paldır küldür bir geçiş ve 1. Basamakta abartmış olmuyum ama, birazdan da açıklayacağım nedenlerden ötürü, tamamen bir kaos ortamı söz konusu.

Mevcut bulunan sağlık ocakları isim değiştirerek birer ''Aile Sağlığı Merkezi(ASM)'' lerine dönüştüler. Sağlık ocaklarında bulunan doktorlar ''Aile Hekimi'' ünvanı aldılar; ebe ve hemşireler ise ''Aile Sağlığı Elemanı''oldular. Peki insanlar Aile Hekimlerinin kim olduğu, nerede olduğunu nasıl öğrenecekler? İl Sağlık Müdürlüğü'nün sitesinden TC kimlik numaraları ile aile hekimlerini öğrenebilirler.
Bu yeni sistemde, hastaların hasta oldukları zaman önce aile hekimlerine başvurmaları gerekecek. Eğer aile hekimi hastasının tedavisi için bir üst basamağa sağlık merkezine gitmesi gerektiğine karar verirse hasta bir üst basamağa yölendirilecek. Ama bu önümüzdeki (eğer bir değişiklik düşünülmezse) 3 ay her hasta istediği aile hekimine herhangi bir kısıtlama olmadan gidebilecekler. Her hekime 3500- 4000 arasında bir nüfus düşecek ve bu kayıtlı kişiler aile hekimleriyle bağlantıya geçip en azından bir defa tanışıp hekimlerini öğrenmeleri gerekmektedir. Bu kişiler herhangi bir sağlık problemlerinde aile hekimleriyle iletişime geçip sağlık hizmetlerini alacaklar.

Bu sistemde önceden sağlık ocaklarının bulunduğu 1. basamak sağlık hizmetlerimizde devletimizin desteği eskisi gibi olayacak. Önceleri yani 1 hafta öncesine kadar sağlık ocaklarında çalışan hekimler çalıştıkları yerdeki kira, elektirik, su, ısınma gibi giderleri kamu binası olarak görüldüğünden devlet tarafından karşılanmakta idi. Ancak şimdi bu yeni sistemle birlikte bu giderlerin hepsi o birimde çalışmakta olan hekimler tarafından karşılanması gerekecek. Bakanlık bu hekimlerin maaşlarını yükselterek bu giderlerin giderilmesi konusunda hekimlere bu gibi masraflarında yardımcı olmayı tahattüt ediyor. Fakat bazı hekimler bu tahattütün karşılanmasının gelecek açısından olanaksız olarak öngörüyorlar. Bu durumun bir anlamda 1. Basamak sağlık hizmetlerinde özelleşmenin önünü açacağından bahsediliyor.

Bu sağlık merkezlerinin hekimlerinden belli bir standart ile (ekipman ve diğer iç yapı..) Aile Sağlığı Merkezlerini donatmaları isteniyor. Ancak ironik olan şu ki, şimdiye kadar sağlık ocağı olarak çalışılan bu merkezlerde şimdiye kadar hiç bir şekilde gerçekleşmeyen standartlar şimdi belli bir kaynağı olmayan hekimlerden kısa bir süre içerisinde isteniyor. Hatta bu konuda denetimlere başlanacağı söyleniyor. Aslında bakanlığımızın sağlık ocaklarımızı bu sistem öncesinde yeterince düzenledikten sonra hekimleri bu merkezlerde yeni sisteme başlatması ve onlara zimmetlemesi daha uygun olabilirdi. Şu anda çoğu hekim, kimi kaynak arıyor, kimi bu istenilenlerin nasıl nereden bulacağı telaşına düşmüş durumdalar.
İstanbulumuz bu sisteme en geç başlayan ilerimizden birisi. Birçok şehirde çok önceden uygulanmaya başlayan bu sistem bir anlamda ülkenin hepsinde geçilmesi gerekliliğinden, İstanbul da tabi geç ama bir okadar da alt yapısız, yetersiz bir planla, hızlı ve alelacele bir geçiş söz konusu. Alt yapısız olarak nitelendirmemin en önemli nedeni; gördüğüm kadarıyla 1. basamak hekimlerimizin çoğununu hissettiği belirsizlik duygusu ve sisteme karşı olan bilgisizlik.

Yaşadığım ve de çevremden gördüğüm kadarıyla İl Sağlık Müdürlüğümüz dahil, İlçe Sağlık grup Başkanlıkları ve de çalışan hekimlerin ve sağlık personelinin çoğu bu yeni sistemin neler getireceğini, ne değişeceğini, poliklinik hizmetlerde nasıl bir prosedür uygulanacağı konularında tam bir bilgi sahibi ne yazıkki değiller. Kimse merak edilen sorulara tam olarak cevap veremiyor. Ve de belkide bu sistemin en önemli özelliği olan kayıt sistemi başlı başına tam bir soru işareti olarak önümüzde duruyor.

Şöyleki; hasta kayıtları eskiden sadece protokol defterleri denilen büyük ciltli defterler hekm tarafından elle kaydediliyordu. Artık her hekimin odasında bir bilgisayar şart ve bu bilgisayarlarda Aile Hekimliği Bilgi Sistemi(AHBS) adı verilen bir program bulunması zorunlu olacak. Ve poliklinik odasına giren her hasta bu sisteme kayıt edilecek, tabiki deftere kayıt ne yazıkki bitmiyor o da devam edecek aynı şekilde. Buraya kadar herşey açık ve net. Ama net olmayan şu ki bu sistem bilgisayarlara kurulma aşamasında yaşanan sorunlar ve bu sistemin aksadığı ve hekimi gerçekten çaresiz bıraktığı noktalar.

Biraz da bu program hakkında konuşalım. Bildiğim kadarıyla bu sistem internetten bilgisayarlara indiriliyor. Ve bir teknisyen tarafından bilgisayara kurulması ve her hekime program hakkında ayrı ayrı bilgi verilmesi gerekiyor. Ancak bu kurulma sürecinde daha öncesinde her hekime verilen şifrelerde bir sorun ortaya çıktı. Birçok hekimin şifresi şu anda nedeni bilinmeyen bir sebeple çalışmıyor. Ve dolayısıyla programı bilgisayarlarına kuramadılar bile. Bu hekimler şimdilik yeni şifreler gelene dek, inşallah çok gecikmez ama, bilinmeyen bir tarihe kadar bu programı kullanamayacaklar.

Bu durum bazı girişimcilerin iştahını kabartmış olacakki, kurdukları program şirketleriyle açılan bu pazarı en iyi şekilde değerlendirmeye çalışıyorlar. Yaptıkları programlarla, devletin Aile Hakimliği Sistemi için yapmış olduğu Aile Sağlığı Bilgi Sistemi(AHBS) programına ciddi anlamda rakipler. Ülkemizin yoğun yerleşim yerlerinde bayilileri mevcut. Programları hakkında bilgi almak istediğinizde size bir pazarlamacılarını gönderip devletin mevcut olan programını yerden yere vurup hekimlere programlarını sattırmaya çalışıyorlar. Kalite, hız, teknik destek ve daha bir çok parametrede devletin sistemine karşı yıkıcı bir üstünlükleri olduklarını vurguluyorlar. Değerli okuyucular, tam burada şunu söylemek isterimki; eğer Sağlık Bakanlığımız ve de Devletimiz böyle bir sitemi halkımıza uygun görmüş ve bunu uygulamaya sokmuşsa, bunun alt yapısını ve düzenlemesini ve de programını zamanında, en uygun, hata oranı en az şekliyle hekimlerimizin kullanımına sunmalıydı. Bu konuda ülkemizin alanında en iyi uzmanlarını göreve çağırarak bunu başarabilecek pozisyonu olan devletimizin yetkilileri acaba neden bu konuda yetersiz kaldılar bunuda anlıyamıyorum doğrusu. Bu arada şunuda hemen belirteyim; devletimizin bu programı hekimlere ücretsiz sunuyor, fakat özel şirketler şimdilik yıllık 800-900 TL tutarında hekimlere satıyorlar. Sırf İstanbul'da yaklaşık 4000'e yakın Aile Hakimi olduğu düşünülürse gerisini siz düşünün.

İsterseniz şimdi yukarıda anlattığım başlıkları özet olarak, Aile Hekimliği Sistemi'nde sağlık personeli ve halkımız açısından olumlu ve olumsuz özellikleri sıralayarak kısaca bir göz atalım:

Olumlu yanları:
- Bu sistemle insanların alışık olacakları bir aile doktoru olacak,
- Hekim sayısı arttırılacak, her doktorun baktığı insan nüfusu belli makul bir rakamda olacak, önceki kuyruklar son bulacak,
- Hasta doktorunu, doktor hastasını bilecek, her doktor hastasına öncekine göre belli bir zaman ayıracak,
- Hekimin hastalarını bilmesi, onlara yeterli zamanı ayırması mesleki açıdan aldığı hazzı arttıracak,
- Hastaların farklı doktorlar tarafından gereksiz yere tahlilleri tekrar tekrar yapılmayacak. Bilgisayar sistemi tarafından deponanan kayıtlı bilgiler bir vatandaşın hayatı boyunca yaptırdığı tüm tahlil ve diğer sağlık kayıtlarını arşivinde saklayacak,

Olumsuz yanları:
- Bakanlık programının yetersiz ve özensizliği ileride hekimlere çok sıkıntılar yaşatacağa benziyor,
- Devletimizin 1. Basamakta desteğini azaltması, hatta bitirmesi, hekimlerin adeta kendi hallerinde maddi ve manevi olarak yalnız bırakılması,
- Tıp akültesinde ticarete dair herhangi bir eğitim almayan hekimler bu yeni düzenlemeyle, zamanla aylık masraflarını, hatta kar-zararlarını çıkarmaya, bütçe ve bilanço hesapları yapmaya başlayacaklar,
- Maddi kaynağı olmayan hekimler, istenilen standartlarda kendileri bir sağlık merkezi kurmak zorunda kalacaklar,
- 1 Kasım a kadar halka ücretsiz olarak yapılmakta olan kan tahlillerinin artık nasıl yapılacağı tam bir muallak...
- İşin içine kar-zarar ilişkisinin girdiği sağlık siteminin geleceği, halka verilecek sağlık hizmetinin samimiyeti ve kalitesi açısından ne yazıkki kuşkulu bir hal aldı...

Ülkemizde Sağlık Sistemimizde son günlerde yaşanan bu büyük değişmeyi sizlere kendi gözümden gördüğüm kadarıyla, bir sağlık personeli olarak, elimden geldiğince objektif olarak sunmaya çalıştım. Umarım bu yeni sistem sağlık çalışanlarımız ve halkımız için eski sisteme göre daha faydalı olur ve sağlıkta ülkemizin zaten iyi olan yerini daha da üst noktalara çıkartır. Tabiki her sistemin değişimi başlarda biraz sancılı olmaktadır, ama eğerki bu sistem ülkemiz için hayırlı ve yararlı olursa belli bir zaman sonra elbetteki oturacaktır. Aile Hekimliği'nin ülkemizdeki geleceğini de kuşkusuz en büyük ilimiz İstanbul' daki gidişatı belirleyecek. Eğer sistem İstanbul' da oturursa tüm ülkede başarıyla gerçekleşti anlamına gelecek. İstanbul en büyük ve en çok göç alan şehrimiz. Bu nedenle sistemin İstanbul'a oturmasının uzun bir süreçte tamamlıyacağı görüşünü savunanlar fazla sayıda, bakalım önümüzdeki sağlıkta bu yeni sistemli süreç nasıl işleyecek ve günlük hayatımızda bize ne gibi kolaylık veya zorluklar getirecek.

Bu vesileyle ayrıca ulu önderimizi, şu anda bu sağlık sistemini ve daha bir çok şeyi rahatça ve özgürce konuşabildiğimiz ve yaşadığımız bu güzel ülkemizi düşmanların işgalinden kurtaran ve bize hediye eden yüce Atamızı saygıyla ve minnetle anıyorum... Tüm milletimize bu yeni sağlık sisteminin hayırlı olmasını dileyerek yazımı değerli yorumlarınıza bırakıyorum .

Saygılar, sevgiler...

Emre1

 
Toplam blog
: 21
: 3107
Kayıt tarihi
: 21.05.09
 
 

İstanbul doğumluyum... İstanbul da yaşamaktayım... Tıp Fakültesi'ni yeni bitirdim-bitiricem sayıl..