- Kategori
- Gündelik Yaşam
- Okunma Sayısı
- 371
Ve ateş...

Sunulanlar neydi, ya ne kadarı kabul edilmişti; gerçek sanılarak...
Hayat; gördüklerin, duydukların ve hissettiklerindi,
Peki ya ötesi....
Bir kamp ateşi etrafında,
Gecenin serinliğine inat, ateşin sıcaklığı huzurdu yüzüne yayılan
Her alevde oynaşan gölgelerle...
Sırt üstü yattığın yerden yıldızları izlerken
Kayan yıldızları yakalamaya çalışmak
Neden mutlu bir gülümseme yayardı ki yüzüne!
Ateş besleyebildiğin kadardı, sana hizmet ediyorsa
Eğer sürekli ilaveler yapmazsan, en gerekli anda sönecekti, biliyordun...
Ve yıldızlar,
Bazıları hızla yokoluyordu
Bazıları ağır ağır ve arkalarında uzun kuyruklar bırakarak,
Her kayan yıldız
Bir yokoluş değil miydi aslında?
Her kayan yıldız bir tükeniş...
Nedendi o zaman kayan yıldızları izliyerek
Ve sadece sen onu beslediğin sürece sana hizmet edecek ateşle
Yaşadığın o sahte mutluluk.
Sahteydi, gecenin karanlığında parıl parıl parlayan ayın
Göz kamaştırıcı aydınlığı kadar...
Ve arkanı döndüğünde kazılan çukurun içindeki cehennem ateşi....
Seni sonsuza kadar yutmaya hazır olan
Ve,
Asla senin beslemeni beklemeyen....
Hemen arkandaydı oysa,
Sen beslediğin ateşin yanında, sırt üstü yatıp kayan yıldızları izlerken...
Ağır ağır kayan ve arkasında en uzun iz bırakan yıldız
Ağır ağır tükenen hayat değil miydi?
Bir taraftan enerjisini tüketirken
Diğer taraftan tükenmeyecek bir ateşin içine ağır ağır yol alan...
Ve o ateşin içine girdiğinde de
Alev alev yanarken her bir yanı
Elleri ve ayakları buzlar içinde,
Bir histeri nöbetiydi sadece hissettiğin...
O beslediğin ateş huzur muydu o zaman,
Ya da kayan yıldızların yüzüne yaydığı gülümseme...
Ne tuzak!
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

birazda o tuzak değil mi bizi kendisine çeken. karşı koyamadığımız, ve bırakıverdiğimiz kendimizi hayatın içine...
beenmaya 02.11.2007 15:18- Cevap :
- Hem de nasıl ustaca hazırlanmış ve yutturulmuş bir tuzak ki...Bile bile lades yani. 02.11.2007 15:20
Bilmem farkında mısınız? Yazınız koca bir hayatı, hayatın altında yatan sosoyolojik ve psikolojik temelleri imgesel bir dille anlatıyor.. Tabrikler...Selam ve saygılar..
murat ertaş 02.11.2007 8:46- Cevap :
- Merhaba Murat Bey, ben de o koca hayatın içinde neredeyse 41. yılımı doldurmak üzereyim...Biraz eğitici sesine kulak verdim hayatın boşuna yaşamayım diye acıları...Genellikle yazılarımda aynı imgesel dili kullanıyorum. Bu şekilde anlaşılmak beni ayrıca mutlu etti. Sevgiler. 02.11.2007 9:08
sevgili yoldaş...hayatımızın sonuna doğru giderken ve hızla kaymaya hazırlanırken...Sadece bir anlık parlak bir ışık mı kalacak geriye ? Düşüp te yaşayan, yaşayıp ta gören mi filazof olurmuş ne ????
Neşe İleri 01.11.2007 14:42- Cevap :
- :) Haklısın, ama ben hepsini gündelik yaşama koymaya başladım...Belki hızla değil de yavaş yavaş kayıyoruzdur yoldaşım, arkamızda upuzun, parlak ve kolay silinmeyecek izler bırakarak.... 01.11.2007 15:53
Ne kayan yıldızlar nede sönen ateş...Mutluğu yakalamak gerek.. Görecelide olsa... Mutluluğu; Paylaşmak... gerek... sevgiler..saygılar
yucel evren 31.10.2007 18:32- Cevap :
- Sahte bile olsa yakalamak gerekiyor mu gerçekten Yücel? Bence eğer göz kamaştıran bir sahtelikse hiç olmasın çok daha iyi.....Gerçekse, zaten paylaşılır! Sevgiler. 31.10.2007 21:41