Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Nisan '07

 
Kategori
Siyaset
 

Ve Cumhurbaskani Zulfu Livaneli

Ve Cumhurbaskani Zulfu Livaneli
 

Dusuncesi bile yuzunuzu gulumsetmeye, icinizde tarif edemediginiz bir sevince sebep oluyor degil mi?

Ulke kurtuldu diyorsunuz. Bulundugunuz ortama bakmadan, ellerinizi cirpip cocuklar gibi sevincinizi disari vurmak istiyorsunuz. Mutluluktan haykirmak istiyorsunuz. Daga tasa, gokteki kusa, engin denize, besikteki bebege, tarladaki ciftciye, bagda calisan nineye...

Gercekten halkin sesi olacak, tarafsiz bir cumhurbaskani oldugunu dusunuyorsunuz Livaneli’nin. Bu makama en cok yakisacak kisi o oldugu halde, cumhurbaskanligi koskunde onun degil butun halkin oturdugunu dusunuyorsunuz boylelikle. Siyasi durusu, sanatci, yazar, humanist, onurlu kisiligiyle dunyanin tanidigi bir sanat adaminin cumhurbaskaniniz olmasindan gurur duyuyorsunuz. Ne guzel.

Ruya gibi degil mi? Hic bitmese, dediginiz icinizden... Ama maalesef bir ruya bu. Hem de uyanikken gorulen bir ruya. Bu ulkede, bu kosullarda kolay kolay gerceklesmeyecek bir ruya.

Al Takke Ver Kulah
Beklenen celik comak oyunu bitti. Cok kiymetli Basbakanimiz, meclisin, muhalefetin, kose yazarlarinin, esinin ve muhtemelen (halki temsilen) berberinin yonlendirmesiyle, kac zamandir bir o yana bir bu yana savruldu durdu.

Tandogan’a falan da bakmadi. Baksa da zaten, (kanimca) ne anlama geldigini kendisinin de bilmedigi, kimselerin de anlamadigi "bindirilmis kitalar" benzetmesinden ote birsey soyleyemedi. (Kendisine bu konusmayi hazirlayan danismanlarinin dikkatinden kacmis bir kelimecik ortaligi karistiran. Tahminimce o eksik, "otobuslere bindirilmis kitalar" falan gibi bisey... Ama yine de, neden "kitalar?" diye sorasi geliyor insanin.

Celik comaktan, cumhur loto’ya benzetmeler silsilesiyle gecen uzun bir bekleyis surecinden sonra en nihayet, o beklenen iki dudak aralandi ve kiymetli buyugumuz, cumhurun en basindaki adamin Abdullah Gul oldugunu soyledi.

Ne yalan soyleyeyim; ilkin Erdogan olmadi iyi ki diye sevinirken (tamamen duygusal sebeplerden oturu) Abdullah Gul ismiyle daha bir irkildim.

Cunku, sayin basbakanimiz guya hepimizi oyle bir surprize hazirlamisti ki, duyunca kucuk dilimizi yutacak, belki sevincten tencere tava kapip sokaklara dokulecektik.

Ve gordunuz,

Ne oldu?
Surprize bak!
En dibindeki adami secti.

AKP ve Erdogan’in surpriz anlayisi da bu kadarmis demek ki?

Cok surpriz oldu canim. Cumleten cok sasirdik ve hatta saskinliktan evimizin bile yolunu sasirdik. Oyle degil mi Huseyin? Sen de beni desteklesene ayol!

Oyle mi olsa iyi olur, boyle mi olsa iyi olur? Koske o aday mi yakisir bu aday mi yakisir? Kim en cok fedakarlik etti de yerini oburune birakti? Bana ne? Herbiri bir digerinin kopyasi olduktan sonra, butun bunlardan bana ne halk olarak? Zaten benim fikrimi soran mi var?

Acin gazetelerin kose yazarlarini (buna en azili magazinci kose yazarlari da dahil. Neden? Cunku, konu guncel, heyecanli...) Incigina cincigina kadar inceliyor, bir o yandan bir ote yandan bakarak olaya, otopsi masalarindaki titizligi aratmiyorlar. O kose senin bu kose benim, aylardir onlari takip etmekten, sanirim hepimize afakanlar basti.

Sayin basbakanimiz aslinda adayini ta en basindan aciklamis olsaydi, boylelikle bir tasla iki kus da vurmus olacakti. Soyle ki, hem tek basina 72 milyon insana sozculuk eder dikta durumuna dusmeyecekti, hem de o malum gazetelerin tirajini artirmayacak, o korkunc sivri dilli kose yazarlarinin (ki cogunlugu kadin! Evlerden irak cadilar!) reytingine tavan yaptirmayacakti.

Gul Doktum Yollarinaaa!
Gul’un adayligi belli olduktan hemen sonra gazetelerde yer alan hayat hikayesini hic heyecansiz, okudum. Dayisi, dedesi, amcasi, teyzesi, halasi tayfasinin da dizlerine kadar inen sakallari ve sikma baslari merakima zuhur oldu. Zaten ulusal ya da uluslararasi arenada fiziki ve siyasi durusu, 4, 5 yildir, malumunuz.

Terbiyeli, dini butun iyi aile cocugu. Bulundugu yerden bakilinca kendi icinde hayli kariyer ilerlemesi yapmis. Tebrikler!

Ama sosyal vizyonu yok. Opera sever mi? Tiyatro izler mi? Sinemaya gider mi? Konser, bale, sergi, pazar, kermes dolasir mi?... Yoksa butun bunlar „cisss.. yasak, haram, gunah, dunyevi seyler mi? Yapilinca adami gavurlastirir mi?“

Surpriz Koydum Tavaya Haydi Simdi Butun Eller Havaya
Erdogan surpriz bir isim dediginde ne yalan soyleyeyim aklimdan Zulfu Livaneli isminden baska isim gecmemisti.

Daha dun ne yedigimizi unutan biz siradan halkin, daha dun ne dedigini unutup, tukurdugunu yalayan siyasetcilerin akillarina ilac gibi gelmisti hani su kac zamandir e-maillerimizde dolasip duran, Livaneli’nin 2005 tarihli Vatan Gazetesi’ndeki kose yazisi degil mi? Iki yil oncesinde, hem de tam tarih vererek ongormustu olacaklari, olabilecekleri...

Livaneli, yaptigi her ise onurunu, gonlunu, kulturunu, birikimini ve en onemlisi humanizmini, empatisini koymus bir sanatci, bir milletvekili, bir guzel insan. Aydinlik yuzlu, aydinlik fikirli.

Sanatci kisiligiyle siyasi durusu o kadar birbirinden uzak ve o kadar birbirine yakin ki! Ikisini yaparken de, odun vermedigi ilkeleri oldugunu gormemek icin kor olmak lazim!

Hani diyorum, soyle uluslararsi iliskilerde Livaneli gibi, hem kulturlu, hem gercek demokrat hem de yakisikli bir Cumhurbaskanimiz olsa, fena mi olurdu. O dunya-avrupa liderleri aile fotograflari arasinda yuzunu gorunce sevinc ve gurur duyacagimiz, lider gibi bir lider!

Son Kertede;
Erdogan, kendisine tepkili, Tandogan’daki “bindirilmis kitalar”in kalbini kazanmak icin dogru bir manevra yapmis olsaydi, Livaneli ya da Livaneli’nin sahip oldugu sosyal ve siyasal zenginlige sahip (bu ozelliklere haiz ikinci bir isim var mi, emin degilim ya!..) kendileri disindan bir adayi gosterseydi, gelecek secimlerde, hem de hic zorlanmadan tek basina iktidar olabilecekti.

Degiserek gelistigine o zaman gercekten inandiracakti laik kesimi bile.

Ama yapmadi.

Yapamadi.

Onun surprizi yanindaki yoresindeki, en uzak iki metre otesindeki, kendine benzeyen, kendi iclerinden adamlardi.

Hal boyle olunca;

Tandogan’da toplanan “uc bes capulcuyu” sayamamisti hukumetimiz tam olarak.

Hadi bakalim Istanbullular, cagdas, demokrat, cumhuriyetci ilerici butun Turkiye halki, Tandogan’da sayamadiklari “bindirilmis kitalar” i Istanbul Caglayan’da meydanlari bir kez daha doldurun!

Fiziken yaninizda olamasak da, yuregimiz sizinle!

Yasasin cumhuriyet!
 
Toplam blog
: 7
: 758
Kayıt tarihi
: 07.03.07
 
 

24 yaşımda dünyayı gezme hevesiyle İngiltere’ye doğru yola çıktım. O gün bugündür, yani 10 yıldır kı..