Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Temmuz '08

 
Kategori
Deneme
 

Ve gitmek...

Ve gitmek...
 

GİTMEK....


Alıp başını gitmek


Bir yerlere alıp başını gitmek vardır ya; ben de başımı alıp bir taraflara gideceğim.

Kimsenin bana ulaşamayacağı bir yere.

Onlar bana ulaşamayacaklar; ama aslında ben onlara ulaşacağım.

Arkadaşlarımı, dostlarımı beraberimde götüreceğim; beynimde, kalbimin bir köşesinde.

Cep telefonumu kapatırken kalp gözümü açık tutmaya gayret edeceğim,

Çevreyle ilişiğimi keserken aslında yeni çevrelerle tanışacağım.

Yeni tür böcekler, yeni göreceğim ağaçlar...

Yeşillik arayacağım uzanmak için boylu boyunca köy mezralarında.

Su seslerini dinlemek için yalınayak ırmak boylarına gideceğim.

Şırıl şırıl akan suda taş kaydırırken kayıp giden yıllarımı düşüneceğim.

Elime alacağım çubukla dere kenarlarına arkadaşlarımın isimlerini yazacağım tek tek.

“Unuttum desem de unutmadım aslında sizi”diyeceğim içimden.

Dua edeceğim Allah’a ellerimi kaldırıp yağmur yağdırması için,

Islanacağım ilk yağmur damlarıyla...

Eve koşacağım karnım acıktığında ve elime geçen ilk tasla dolaptaki soğuk ayrandan içeceğim. İlkokul, lise arkadaşlarımı ziyaret edecek, anne babalarının ellerinden öpeceğim.

Onlar beni sorgularken ben de onlara sorular yağdıracağım.

Kimlerin hangi hastalıktan öldüğünü anlatacaklar bana ve ben onlara İstanbul’un güzelliklerini...

“Güzel”diyeceğim İstanbul için, güzel görüp, güzel düşündüklerim için yapacağım bunu.

Daha önce hiç görmediğim çocuklar çıkacak karşıma.

Ve ben onları karşıma çekip anne babalarının adlarını öğreneceğim.

Meyve çaldığımız bahçelerin önünden geçerken gülecek, sokak kavgasına tutuştuğumuz mahallelerde dolanırken duraklayarak düşüneceğim.

Sigara içiyormuşum gibi yan ceplerimde çakmak arayacağım.

Beni tanıyamayanların bakışlarından sıkılacağım.

“Bu vakti bari kaçırmayım” diyerek yeni yapılan köy camiinde safa duracağım.

Cami çıkışında bazı ihtiyarlar beni çağırıp “kimlerdensin?”diyecek.

En son geldiğimdeki kahveyi yerinde bulacak ve demli bir çay içeceğim.

Yan masada bazı gençlerin askerlik anıları kulaklarımı tırmalarken kahvenin önünden geçmekte olan traktör sesleri dikkatimi biranda başka tarafa çekecek.

Ölen akrabalarımın mezarlarını ziyarete gideceğim.

Gözümün alamadığı genişlikteki mezarlıkta bazı mezar taşlarını okuyacağım.

Tanıdıklarım olacak, hatırlayamadıklarım da.

Ama “ Ölüm başucumuzda” diyeceğim içimden.

Bir yerlere alıp başını gitmek vardır ya; ben de başımı alıp bir taraflara gideceğim.

Kimsenin bana ulaşamayacağı bir yere.

Geri geleceğimi düşünü düşüne.

 
Toplam blog
: 78
: 658
Kayıt tarihi
: 05.07.08
 
 

İstanbul Üniversitesi'ni bitirdikten sonra, değişik yayınlarda editöryal çalışmalara başladım ve ..