Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Temmuz '15

 
Kategori
Güncel
 

Ve kamera rüşveti bitirdi

Ve kamera rüşveti bitirdi
 

Bir zamanlar Türkiye’nin en büyük sorunu rüşvetti. Her şey rüşvetle dönüyordu. Neredeyse almayan vermeyen yoktu. İşin doğrusu rüşvetin üzerine ne dürüstler gitti ne de ahlak erdem din iman sahipleri. Alanlar almaktan utandı da kendi kendilerini ihbar ettiler. Yani rüşvet konusunda hassasiyeti yine rüşvet alanlar başlattı.

Ancak rüşvetin ortadan kaldırılması insan eliyle olacak bir şey değildi; çünkü neredeyse herkes alıyordu. Bazıları da mecbur kalarak alıyordu; çünkü bulunduğu yerde(çalıştığı yerde rüşvet almadan çalışılamıyordu. İstemem ama yan cebime koy slogan olmuştu. İşin enteresan yönü dindar ve milliyetçiler ateistlerden komünistlerden daha fazla rüşvet alıyorlardı.

Bir başka tuhaf yön siz almasanız bile zorla veriyorlardı. İnsanlar aslında işlerini kısa sürede para falan vermeden yaptırabilecekken verdim parayı iki dakikada yaptırdım diye öğünmek için illa da parayla işlerini yaptırıyorlardı. Oysa para vermese de iki dakikada oluyordu. Hatta rüşvet verenlerin işleri geç çıkıyor, onlar önce yapıldı sanıyordu. Burada ilginç bir örnek Memur A yemek paydosuna yakın kalabalık müşteri gurubunu karşılıyordu. Canı burnundaydı. Yemeğe gidecekti ama onu bırakmıyorlardı. Sinirle “bende işi olan… Lira hazırlasın” dedi. Şaka ve sinirle karışık öylesine söylemişti. Başını kaldırıp baktığında sıradakilerin hepsinin avuçlarının sıkılı olduğunu gördü. Utanıp kaçtı.

Bir diğer ilginç örnek vergi dairesi başkanı kontrole gelmişti. Müdür önüne düşmüş daireyi gezdiriyor bir yandan da nasıl çalıştıklarını anlatıyordu. Bunu göstermek için oradan bir dosya istedi. Dosyayı açtı başkana gösterdi, şok! Dosyanın içinde para vardı. Aynı gün telefonla uzak bir yere sürüldü.

Memur Selahattin’in anlattığı üç olay daha vardı… Memurun biri bir dairenin evrak kayıt servisine verilmişti(Evrak servisi hiç kimsenin çalışmak istemediği cezalandırma servisiydi) O memur Selahattin’in hayırlı olsun lafı üzerine  “Müdür beni buraya verdi. Ama ona göstereceğim. Ben evrak servisinde çalışacak kadar salak mıyım? Göreceksin 1 ay sonra o müdürü sürdüreceğim ve yoklama memuru çantamı alıp dışarı çıkacağım. 20-30 yıl senin gibi salaklar çalışır. Ben 5-6 yılda yükümü tutar giderim” Memur Selahattin çok kızdı. Ben olayım böyle adileri süründürürüm dedi. Memura inanmadı; ama yanılıyordu. Kayıttaki uyanık memur dediği gibi yukarıdaki dayıları sayesinde müdürü sürdürdü ve çantasını eline aldı. Memur Selahattin bir denetim sırasında o memuru gördü. Ucu bucağı görünmeyen koskoca bir hipermarketin kapısında durmuş kendisine bakarak pis pis gülüyordu.  Selahattin dayanamadı, maliye rozetine tükürüp yere attı.

Bir başka olayda Selahattin dairenin bir servisine verilmişti. İşleri öğrenmek anlamında burayı çok istiyordu. Bir gün kendisine her hafta muavine belli bir para vermesi gerektiği söylendi. Muavin yaptığı işlerdeki eksiklikleri görmeyecek dedi. Hem müdüre de verilmesi gerekiyormuş. Selahattin durumu anladı. Almıyorum ki vereyim dedi. O zaman sen burada çalışma dediler ve evrak servisine yolladılar.

Saymakla bitmeyecek rüşvet hikâyeleri her gün anlatılıyordu. Devletin rüşveti bitirme gibi bir derdi yoktu. “Yemeyeceğiz ve yedirtmeyeceğiz” sözlerinin sonucunu hep beraber gördük. Rüşvet ülkeyi batırmak üzereydi. İşe bile para vererek giriyordunuz. Zenginin aptal oğlu genel müdür oluyor fakirin ODTÜ’lü oğlu sokakta limon satıyordu.

Ve yine bir kez daha teknoloji bizi kurtarıyor hırsızların korkulu rüyası oluyordu. Ben sanmıyorum kamera hiç de bu işler için icat edilmiş olamaz. Yani ihtimal ki güvenlik ve eğlence için dizayn edildi. Ama işte bu iş için takılınca rüşvetçiler ve hırsızlar da oltaya takılıyorlardı. Kameranın adı bile, varlığı bile rüşveti bıçak gibi kesip attı. Belki alsalar bir şey olmayacaktı. Onlar için kamera sistemi de kurulmamıştı (resmi dairelerde bu iş için kamera sistemi yoktu) yine de kimse rüşvet alamıyordu. Yakalanmak bir yana rezil olmak da vardı. Kamera olmasaydı kıyamete kadar rüşvet devam ederdi; çünkü zahmetsiz para tatlıydı. Ve insanoğlunun mayası menfaatle yoğrulmuştu. Ve kamera rüşveti bitirdi. Ben zaten dünyayı bilimin kurtaracağına inanıyorum.

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..