Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Mayıs '17

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

Ve kasmıyorum artık!

Ve kasmıyorum artık!
 

Geçmişten gelen güzel ve güzel ruhlu bir kadının sesini duymamazlık etmek caiz midir?

Ki o kadına yeterince şans vermeyip korkup kaçtığını bilmek, insanı nasıl ruhsal bir karmaşaya sokar?

İnsan olmak böyle bir şey; sürekli sorular, sorular ve cevaplar, cevaplar ve yaşla değişen, deneyimleyen, komplikeleşen insan vücudu ve düşünce sistemi, onu ister istemez, her beş yılda bir değiştirir. Ben bu yüzden hayatı değerlendirirken beşer yıllık dönemde değerlendirmenin doğru olacağını söylüyorum hep.

Mesela beş yıllık bir ilişkiden sonra ayrıldıysanız ayrıldığınız kişiyi halen sevip sevmediğinizi nasıl bileceksiniz. Ya da bizim gibi ondört yıllık bir evliliği bitirdikten sonra hayata karşı özgürlüğünüzü nasıl ilan edeceksiniz?  

Şimdi öğreniyorum ki yaşlandıkça aşk da kendini sevgi ilişkisine bırakıyormuş. Oysa biz hep kendimizin yaşlanmayacağını düşünürdük. Ne büyük gam ve aldanma!

Herkes fiziksel olarak yaşlanır! Ve ben artık genç değilim. Bunu hem hissediyor, hem de tecrübe ediyorum. Ve bunu kabullenmenin gereğini de kabul ediyorum. Hayata karşı kendimi hiç kasmayacağım. Tüm gençliğim kasmakla geçti!

İnsanlar diyor, “niye dansı bıraktın?”. Sorayım size, hiç yaşlı bir dansçı gördünüz mü? İnsan yaşlandıkça otomatik olarak enerji koruma moduna geçiyor.

Eskiden bir düğüne gittiğim zaman hiçbir zaman beni masada göremezdiniz çünkü sürekli, süresince ve mütemadiyen pistte dans ediyor olurdum. Oysa 3 yıl evvel çok sevdiğim 48 yaşındaki arkadaşım Nuri, yıllarca haftada iki kez oynadığı futbol maçını tamamlayamayıp kalbinden vurulmuş ve yığılıp kalmıştı. Nitekim hırs yapan Mustafa Koç da aynı şekilde kalbine yenik düştü. Prof. Dr. Osman Müftüoğlu diyor ki 40 yaşından sonra aktif (sporcu gibi) spor yapanlarının kalp krizi riski %50 ihtimal!  

Hayatı kasmamak lazım. Evet, kabul ediyorum aynaya baktığım zaman yakışıklı bir Anıl göremiyorum. Saçlarım beyazladı. Gözümün altında çizgiler derinleşti. Ama yaşamak böyle bir şey; bugün varsın, yarın yoksun.

Boşuna bu dünyada otacıbaşıların ve doktorların önerilerinden geçilmiyor. Bu yüzden aklımızı kullanıp daha kaliteli yaşamak üzerine planlar yapmamız lazım. Şimdi Müftüoğlu’nun sağlık ve yaşlılık üzerine yaptığı planlamadaki amacını çözebiliyorum. Şayet önlem almaz isek, hızlı bir şekilde çürüyeceğiz. Gelecek sağlık planımızı yapıp ona göre konumlanmamız lazım.

Gelelim yaşlanmayı kabul etmeyip ben yaş aldım diyenelere. Peki.......! Sizi kaderinizle baş başa bırakıyorum. Evet, güzellik önemli bir motivatör ve özellikle gençlerin ilgisini çekip kendimizi genç hissetmek ne kadar güzel olurdu, öyle değil mi?

İnsan cesaretle yaşlanmayı da bilmeli çünkü bu sağlıklı bir yaşlanma için kesinlikle önemli diye düşünüyorum. Önlem alıp yavaş yaşlanmak ile halen kendini genç hissetmek farklı şeyler.

Dediğim gibi bu hayatı kasmıyorum artık...

 
Toplam blog
: 631
: 293
Kayıt tarihi
: 10.04.11
 
 

Eric'i külden yarattım. Tamamıyla benim eserim. Söyleyeceği çok sözü, söylemek istediği az sözü. ..