Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Eylül '09

 
Kategori
Siyaset
 

Ve Kırmızı Kitap gereği Sultan Vahdettin emaneti Mustafa Kemal Paşa’ya devreder. (2)

Ve Kırmızı Kitap gereği Sultan Vahdettin emaneti Mustafa Kemal Paşa’ya devreder. (2)
 

"O zaman bunun bir tarih kitabı olduğunu anladım. Dikkatle ve sükunla dinliyordum;"


“Mustafa Kemal Paşa asker adımları ile ilerledi, masanın öteki tarafına, padişahın karşısına geçti. Askeri tavrına ruhani bir hava verip, sağ elini Kur’an’ın üzerine koydu ve öbür elindeki küçük kâğıdı okumaya başladı;

-“Heyet-i vükelaca tanzim olunup irade-i seniyye-i hazret-i padişahiye iktiran eden 21 maddelik talimat-ı mahsusada musarrah salahiyet-i vasia mucibince Anadolu vilayat-ı şahaneleri bi’l-umum memurin-i mülkiye ve askeriyesi üzerinde icrasına memur bulunduğum teftişat ve tahkikatı rızay-i ali-i cenab-ı hilafetpenahi daire-i necat-ı bahiresinde medar-ı fahr ve mübahat-ı memlukanem olan sadakat-ı kamile ile bezl-i makderet eyleyeceğime vallahi billahi” (1)

* * *

-“Mustafa Kemal Paşa pek iyi bir asker ve kumandandır, zaten bu sebeplerden dolayı Anadolu’ya gönderdim. Başka çare yoktu. Düşmana pek uzun müddet mukavim idim, fakat saltanatımın nihayete erdiğinin de farkında idim. Zaten ben tahta saltanat sürmek için değil devletime yeni bir ufuk açmak için oturmuşum; mukadderatımız böyle imiş, ne yapalım. Anadolu’da askerimin birliği düşman tarafından bertaraf edilmesin diye bütün musibetleri üzerime topladım. Asla kendi menfaatimi düşünmedim. Daha devletim ve milletim için çalıştım.”

.......

-“San Remo’da yakınları ile sohbet eden sabık sultan Vahdettin Türkiye Cumhuriyeti ve kurucuları hakkında şöyle diyordu: “Devletimi kurtarabilecek tek adam Mustafa Kemal’di. Vazifelendirdim, cebine de nakid koydum ki müşkül duruma düşmesin, iyi de nasihat ettim…”

.......

-“Ne yaptım ise milletim için yaptım, ama böyle olmasını da arzulamadım. Belli bir zaman sonra memlekete dönebilme ümidiyle bekledim durdum. Fakat bu artık imkânsız bir hayal. Asla geri dönemeyeceğiz...”


.......

-“Koca bir dönem bitmiştir. İstanbul, memleket artık ‘uzak’tır. Uzaklarda, yaban topraklarda bir hain gibi yaşamanın ağırlığına daha fazla dayanamayan Sultan, bir akşam vakti istirahata çekilmişken, küçük bir kanepede son nefesini verir. (2)

* * *

-“… Yıldız Sarayının ufak bir salonunda Vahideddin’le adeta diz dize denecek kadar yakın oturduk. Sağında dirseğini dayamış olduğu bir masa ve üstünde bir kitap var. Salonun Boğaziçi’ne açılan penceresinden gördüğümüz manzara şu; birbirine muvazi (paralel) hatlar üzerinde düşman zırhlıları! Bordalarındaki toplar, sanki Yıldız sarayına doğrulmuş! Manzarayı görmek için, oturduğumuz yerden başlarımızı sağa-sola çevirmek kafi idi. Vahideddin hiç unutmayacağım şu sözlerle konuşmaya başladı;

-“Paşa, paşa, şimdiye kadar devlete çok hizmet ettin. Bunların hepsi artık bu kitaba girmiştir.” (Elini demin bahsettiğim kitabın üstüne bastı ve ilave etti:) “Tarihe geçmiştir.”

-O zaman bunun bir tarih kitabı olduğunu anladım. Dikkatle ve sükunla dinliyordum; (3)

* * *

Bu Sultan Vahdettin’in San Remo’da verdiği son nefesi ile birlikte Kırmızı Kitap (Tarih kitabı) belki de günü gelince açılmak üzere dolaptaki yerine kaldırılır.

Ve şimdi kapatılan Kırmızı kaplı Tarih Kitabının 1277 Yılında bir rüya ile başlayan hikayesi;

-“Bizansın hakimiyetindeki batı Anadolu sihhat diyarı olduğundan, bölgede gaza niyetiyle pek çok kumandan, mücahit derviş ve herbiri gönül sultanı şeyh ve alim bulunuyordu. Osman Gazi, Anadolu’nun İslamlaştırılıp, Türkleşmesi faaliyetine katılan bu gönül sultanlarından ve ahilerden biri olan Karamanlı Şeyh Edebalinin sohbetlerini hiç kaçırmamaya gayret ederdi.

-1277 senesinde, Edebali hazretlerinin dergahında misafir olduğu bir gün acaip bir rüya gördü. Rüyasında, hocası Edebalinin koynundan bir ayın çıkıp, kendi koynuna girdiğini, arkasından da kendi göbeğinden bir çınar ağacının bitip, alemi tuttuğunu, gölgesinde nice dağların bulunup, nehirlerin aktığını, bir çok insanların kaynaştığını, kimisinin bahçe ve tarla sulayıp, kimisinin çeşmeler akıttığını gördü.

-Gördüğü rüyayı ertesi gün hocasına anlattı. Şeyh Edebali Ona;

-"Müjde ey Osman! Hak teala sana ve senin evladına saltanat verdi. Bütün dünya, evladının himayesinde olacak, kızım Mal Hatun da sana eş olacak." deyip rüyasını tabir etti. 19 yaşında iken Şeyh Edebalinin kızı Mal Hatun ile evlendi. Bu izdivaçtan Orhan Gazi doğdu. Orhan Gazinin doğduğu sırada, Ertuğrul Gazi de vefat etti (1281). (4)

* * *

Ve Osman Gazi babasından 5 bin km² olarak devraldığı Osmanlı toprağını oğlu Orhan gaziye 16 bin km² olarak aşağıdaki nasihatle birlikte teslim eder.

Bu nasihat aynı zamanda Osmanlıların Kırmızı Kitabının önsözüdür.

-“Ey oğul!

-“Her işten önce din işlerine dikkat et. Zira farizaya (farzlara) dikkat, din ve devletin güçlenmesine sebeptir. Din işlerini; dikkatli olmayan, itikadı bozuk ve doğru yoldan ayrılmaya yönelen, büyük günahlardan kaçınmayan, helala-harama dikkat etmeyen sefihlere ve ayrıca tecrübesiz kişilere bırakma, devlet idaresinde bu gibi kişilere iş verme!..

-Zira yaratandan korkmayan, yaratılandan hiç korkmaz.

-Büyük günah işleyen ve bunu devam ettiren kimsede sadakat olmaz. Böyle kişilerin sadakati olsa ümmeti olduğu Peygamber-i Zişan’ın sadık tebligatı üzere hareket eder de şer’i şerifin dışına çıkmazdı.

-Zulümden, bid’atten sakın. Zulme ve bid’ate teşvik edenleri devletinden uzaklaştır. Çünkü böyleleri seni zevale uğratmış olurlar.

-Daima cihad ile devletini genişletmeye çalış. Çünkü uzun zaman sefer olunmazsa askerin secaatine; reislerin ve kumandanların bilgi, tedbir ve malumatına ağırlık ve noksanlık gelir. Böyle sefer işlerini bilenler ölür gider de yerine tecrübesiz kimseler gelir, bu yüzden de bir çok hatalar meydana gelir ki, bundan da devlet büyük zararlar görür.

-Beytü’l-mali (Devlet malı) koru! Devletin servetini çoğaltmaya çalış!.. Şer’i şerifin ölçüsüne göre sana ait olana kanaatle, ihtiyaçlarından ve gerekli olanlardan başka lüzumsuz yere telef etme, israftan kaçın. Askerinle, malınla gururlanma.

Zira onlar Allah yolunda cihad için milletin işlerinin yerli yerinde görülmesi ve cihana adalet ve fazileti yayman için vasıtadırlar.

-Sadakatle Allah rızası için çalışan devlet erkanını koru!.. Vefatlarından sonra böyle kimselerin çoluk-çocuğuna bak, ihtiyaçlarını karşıla.!.. Halkından hiç kimsenin malına tecavüz etme!.. Hak edenlere yardım ile iltifat elini uzat, böylelerinin yakınlarını sıkıntıdan kurtar.

-Askeri erkanı iyi koru!.. Alimler, fazıllar, sanatkarlar, edipler; devletin bedeninin gücüdür. Bunlara iltifat ve ikramda bulun. Bir kemal sahibi işitince onunla yakınlık kur, dirlikler ver ve ihsan eyle!..

-Hükümetinde ulema, fazıl kimseler, erbab-ı maarif çoğalsın, siyaset ve din işleri nizam bulsun!..

-Benden ibret al ki, bu diyarlara zayıf bir bey olarak gelip haketmediğim halde bunca inayet-i celile-i Rabbaniye’ye mazhar oldum. Sen de benim yolumdan git ve bu Din-i Muhammedi’yi ve ashabını, başka sana tabi olanları koru. Allah’ın (c.c) hakkını ve kulların hukukunu gözet!..

-Ve senden sonrakilere böyle nasihat etmekten geri durma. Ve adalet ve insafa riayet ile zulmü kaldırmaya devam ile her bir işe teşebbüs de Allah’ın yardımına güven. Halkını düşman istilasından ve zulme uğratılmaktan koru!..

-Haksız yere hiç bir ferde layık olmayan muamelede bulunma!..

-Halkı taltif et, hepsinin rızasını kazan”. (5)

* * *

Osmanlının Kırmızı Kitabın Kırmızı çizgilerini özetlersek;

-“Her işten önce din işlerine dikkat et.

-Büyük günah işleyen ve bunu devam ettiren kimsede sadakat olmaz.

-Zulümden, bid’atten sakın. Zulme ve bid’ate teşvik edenleri devletinden uzaklaştır.

-Devlet malını koru! Devletin servetini çoğaltmaya çalış!..

-Sadakatle Allah rızası için çalışan devlet erkanını koru!.. Vefatlarından sonra böyle kimselerin çoluk-çocuğuna bak, ihtiyaçlarını karşıla.!..

-Halkından hiç kimsenin malına tecavüz etme!..

-Askeri erkanı iyi koru!..

-Alimler, fazıllar, sanatkarlar, edipler; devletin bedeninin gücüdür. Bunlara iltifat ve ikramda bulun.

- Hükümetinde ulema, fazıl kimseler, erbab-ı maarif çoğalsın, siyaset ve din işleri nizam bulsun!..

-Haksız yere hiç bir ferde layık olmayan muamelede bulunma!..

-Halkı taltif et, hepsinin rızasını kazan”.

* * *

Bu nasihatler yaklaşık 700 yıl evvel ifade edilmiştir.

Dürüstçe ifade edersek; Bundan daha modern bir devlet, yönetim ve demokrasi anlayışı olabilir mi?

Ve Osmanlı bu öğütlerin gereğini yerine getirdiği sürece refahını, huzurunu ve cihan imparatorluğunu devam ettirebilmiştir.

Devam edecek….

Fatih Sultan Mehmet ve Diğer Sultanlar Kırmızı Kitaba neler ilave ettiler?

Resim;www.ehow.com'dan alıntıdır.

(1) “Sultan Vahideddin”, başyaver Avni Paşa (anıları); sahife 136, Murat bardakçı, “Şahbaba

(2)“Sultan Vahdeddin’in San Remo Günleri” Rumeysa Aredba’ Timaş Yayınları

(3) Mustafa Kemal Paşa (anıları) Murat Bardakçı, “Şahbaba” Sahife, 133. Paragraf, 4 ve Belge 30 girişi.

(4-5) www.osmancik.bel.tr

 
Toplam blog
: 1117
: 1768
Kayıt tarihi
: 29.08.06
 
 

Ticari ilimler akademisindeki öğrenciliğim sırasında, bir kamu iktisâdi kuruluşunda başladığım ça..