Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ağustos '14

 
Kategori
Pazarlama
 

Ve Lucifer, “Ya akıl ya keramet.” dedi !

Ve Lucifer, “Ya akıl ya keramet.” dedi !
 

 

Belki benim kadar değildir; ama ara sıra da olsa insanları izliyor musunuz? Mesela otobüste, trende, vapurda seyahat ederken nasıl vakit geçirdiklerine bakıyor musunuz? Ben bakıyorum! On kişiden beşinin elinde telefon var, diğer beşi de onlara bakıyor! Londra metrosunda kimsenin elinde telefon göremezsiniz! Ya gazete, mecmua okuyorlardır ya da kitap! Tabii ki bizim gibi tüketim açı, teknoloji meraklısı milletin telefonu çalmadan, biplemeden de durmaz! Peki neden çalar, bipler? Ya beni çok seven bankam on yüz bin milyon lira kredi layık görmüştür, yanında hayat sigortası da kakalamaya çalışmaktadır ya da Cicitürk evime sinema salonu kurmaya karar vermiştir! Hayatı boyunca sigara içmemiş bana sigarayı bıraktırmaya çalışanlar, bugüne dek ödediğim kredi kartı aidatlarımı geri alacaklarını söyleyenler de cabası. Gelen reklam sms’lerinin haddi hesabı yok! Son günlerde gördüğüm en enteresanı: “Gerçek Türk hamamında nostaljik bir fasıl gününe ne dersiniz? Siz ve dostlarınız göbek taşına uzanın, müziğin keyfini çıkarın! Dansöz de temin edilir. Hemen arayın!” Merak bu ya aradım tabii:) 8 kişiye kadar iki saat fiks fiyat 2.000 TL. Bu fiyata keseleme+sabunlama, göbek taşında soğuk meyve ve fasıl müziği dahil. Dansöz istersem; teki 300, çifti 500 TL. Alnına yapıştıracağım, göbeğine tıkıştıracağım da ayrı !!

Bakar mısınız şu girişim dehası cİngÖzlere!! Kullandıkları mekân elbette ki bir halk hamamı değildir! Günümüzde hamama turistlerden başka kim gidiyor! Adamlar ya bir hamamı satın alıp restore etti ya da yenisini yaptı ve tıpkı hastane gibi randevulu çalışıyorlar! Günde 10 alem satsalar, temizinden 20 bin TL. Beş üniversite bitirip üç master yapsanız ne yazar, para cİngÖzlükte!

Telefonla reklam&pazarlama tacizlerini geçen sene Ve Lucifer, “Ya sabır ya selamet.” dedi adlı blog’umda anlatmıştım. Şimdi de size bu tuzağa nasıl düştüğümüzü anlatacağım!

Telefon numaralarımızı, email adreslerimizi farkında olmadan biz veriyoruz! Yani alışveriş ederken, bilet alırken, otelde check-in yaptırırken, banka sözleşmelerini imzalarken ve tabii ki sosyal medyayı kullanırken ayağımızı tuzağa gönüllü uzatıyoruz! Kaçımız kişisel bilgilerimiz istendiğinde sorguluyoruz ya da sözleşmeleri okuyoruz! Vesselam sıkıntılı milletizdir hele ki okumaktan hiç hazzetmeyiz!

Bir de bilgilerimizi isteyerek verdiğimiz cİngÖzler var ki dün haber sitesinin birinde reklam banner'ı dönüyordu.

Samsong Es5 Sizin Olacak!
Hemen rengini seç, formu doldur ve kazan!
UYARI: Teslimat için kişisel bilgilerinizi doğru giriniz.

Kazandım da sıra teslimata geldi:)) Dikkat!! Hipnoz kelimeleri: Samsong ve Teslimat! Uyurken rengi seçer, formu doldurursunuz:) 

Formda istenen bilgiler: Adı soyadı, email adresi, cep numarası, şehir, cinsiyet ve yaş bilgisi. Formun altında da kilit açıklama var! Samsong'u kazanmak istiyorsanız açıklamanın yanındaki okudum-anladım-onayladım kutucuğunu da işaretlemelisiniz! O açıklama ne mi?

Bu çekiliş Milli Piyango İdaresi’nin falanca tarih ve sayılı izniyle düzenlenmektedir. Çekilişi düzenleyenin, partnerleri ve sponsorlarıyla ve onların iş birliği içinde bulunduğu 3. şahıslarla kişisel bilgilerimi paylaşmasına izin veriyorum. Bu paylaşım sonucunda ilgili şahısların beni telefon, email, sms yoluyla teklif ve tanıtımlar hakkında bilgilendirmesini kabul ediyorum. Çekiliş koşullarını, üyelik sözleşmesini, gizlilik bildirimini ve Anti-Spam politikasını okudum, onaylıyorum. Dilediğim zaman bu anlaşmayı feshedebileceğimi biliyorum.

Çekilişi düzenleyenle ilgili bir bilgi yok!
Çekiliş koşulları nedir?
Üyelik Sözleşmesi nedir?
Gizlilik Bildirimi nedir?
Anti-Spam Politikası nedir?
Görünmeyen bir firmayla yapılan anlaşma nasıl feshedilecek?

Ve siz görmediğiniz, okumadığınız bunca mevzuatı -hiçbir zaman sizin olmayacak Samsong’un hayaliyle- okumuş gibi yapıp o kutucuğu tıklar ve formu gönderirseniz sizi artık Lucifer dahi kurtaramaz, tanrı yardımcınız olsun! Formunuzda da kabul ettiğiniz üzre sayıları zincirleme artacak yüzlerce firma size reklam mesajı göndermek ve telefonla taciz etmek için iştahla beklemektedir!

Eminim ki bu çekiliş reklamı -milleti uyandırmamak adına- en çok iki gün yayında kalır ve bu kısacık süre içinde dahi atlayan binlerce sazanın gönderdiği masum formlar da arkalarına okumadıkları tüm sözleşme ve bildirimler zımbalanarak dosyalanır!

Peki, sistem nasıl işliyor?

Milli Piyango İdaresi’nin falanca tarih ve sayılı iznini doğru kabul edelim. Demek ki biz alenen görmesek de bir firma var. Bu firma size 2 bin lira değerinde bir telefon çekilişine katılma şansı verdiğini söyleyerek kişisel bilgilerinizi istiyor! Ve biz yine iyimser düşünerek şanslı birine telefon hediye ettiklerine de inanalım. Bu arada, birkaç ünlü siteye de çekilişle ilgili -kısa süreli- reklam veriyorlar. O da 10 bin lira tutsun. Hadi biz yuvarlayıp 15 bin lira diyelim. Ve bu küçücük harcamayla binlerce kişisel bilgiyi yasal olarak elde etmiş oluyorlar! Aynı çekiliş numarasını birkaç kez farklı sitelerde de yapınca bilgi bankalarını kolayca dolduruyorlar!

Şimdi ikinci perde!

Dünyada Bulk-Messaging denilen bir uygulama var! Medya şirketleri, bankalar, firmalar, pazarlama şirketleri, oteller -özel bir yazılım aracılığıyla bilgisayarlarından- aynı anda milyonlarca insana sms gönderebiliyorlar. Bu yazılımı elde ettikten sonra da ihtiyaçları olan tek şey yasal yollardan edinilmiş kişisel bilgiler oluyor. İşte bu noktada devreye bizim cİngÖzler giriyor:) Nasıl olsa ellerinde sizin -Samsong hayaliyle doldurduğunuz- masum bilgi formunuz var ya, gidiyorlar A firmasına ve diyorlar ki “Elimde 1 milyon 300 bin kişisel bilgi var! Fiyatı 100.000 avro.” Kendinizi firmanın yerine koyun: Bir potansiyel müşterinin kişisel bilgilerine 7.7 cent’e yani 220 kuruşa sahip oluyorsunuz ve bu bilgileri grup şirketleriyle de paylaşabiliyorsunuz! Gönderdiğiniz sms’lerin yüzde biri sipariş olarak dönse, her şirket için 13 bin müşteri eder!

Ve cİngÖzler ellerindeki kişisel bilgileri onlarca firmaya satıyorlar! Firmalar kârlı, cİngÖzler kârlı; siz de iki bin liralık Samsong’un hayaliyle reklam sms’lerini ve mail’lerini silmekle uğraşıyorsunuz!!

Ve son perde!

Operatörlerin de başı dertte çünkü reklamlardan çıldıracak hale gelen aboneler onları arıyorlar ve tam bir çözüm de ne yazık ki yok! Çünkü o web bazlı sms yazılımlarının dünyanın hangi noktasındaki server'ı ve platformu kullanarak gönderim yaptığı bilinmiyor ve öyle güçlüler ki bizim operatörlerin anti-spam filtrelerini kolaylıkla bypass ediyorlar.

Yine de siz;

- Numaranızı değiştirebilir, bir daha da kimseye vermezsiniz!

- Operatörünüzü arayıp “Ben reklam sms’i almak istemiyorum.” diyerek yılın komedyeni seçilebilirsiniz:)

- Operatörünüzün web sayfasındaki kişisel alanınıza girip SMS İzin Listesi ya da SMS Engelleme Listesi oluşturabilirsiniz. Böylece Ayşe Hn'ın sms göndermesine izin verebilir, Ahmet Bey'i engelleyebilirsiniz!

- Reklamını almak istemediğiniz firmayı, numarasını yazıp 2780’e göndererek engelleyebilirsiniz. Ancak öyle sms'ler geliyor ki gönderen kısmı bomboş!!

- Ve ALL yazıp 2780’e gönderirseniz telefonunuzu sms’lere tamamen kapatmış olursunuz! Bu numara Turkcell için; diğer operatörler için de aynı mıdır, çağrı merkezinizi arayıp sormanız gerekir.

Kanımca -tırlatmanın öncesinde- numaranızı değiştirmeniz ya da telefonunuzu kısa mesaj servisine tamamen kapatmanız akılcıl çözümler olacaktır. Çünkü aldığım ikincil önlemlere rağmen -hayatım boyunca gitmediğim- Datça’daki bir pansiyon ısrarla bana hafta sonu paketi satmaya çalışıyor ve boyacılar da evimin badanasını 750 liraya yapmakta kararlı:) Günümüzde sosyal medya bu kadar güçlüyken hâlâ sms kullanan var mı emin değilim! Herhalde SMS Servisinden vazgeçmek en doğrusu!

Telefon çağrılarında da rehberimde kayıtlı olmayan numaraları ilk aramalarında açmıyorum! İkinci kez ararlarsa açıyorum ve reklam, tanıtım vs ise kibarca reddedip rehberime kaydediyorum ve bir daha da açmıyorum! Ayrıca 850 ve 444’lü numaraları da açmıyorum!

Düşünüyorum da her an ulaşılabilir olmak adına bu ne işkence!!

 

 
Toplam blog
: 462
: 1159
Kayıt tarihi
: 07.03.09
 
 

Ne güzel bloglar yazdık, ne muhteşem dostluklar kurduk; onlar kaldı baki... ..